Çin’in Hızla Artan Emisyonları İklim Politikalarını Zorluyor

Çin, yıllık sera gazı emisyonlarında lider konumunda ve tarihsel emisyonlarda Avrupa’yı geçti. NYT, Çin’in iklim politikalarını nasıl etkilediğini analiz ediyor.

Çin’in ekonomisinin son otuz yılda 40 kat büyümesi ve binden fazla kömürlü termik santral inşa etmesi, ülkeyi dünyanın en büyük yıllık sera gazı salımcısı haline getirdi. The New York Times, Çin’in hızla artan emisyonlarının küresel iklim politikalarını nasıl etkilediğini ve uluslararası toplumda yarattığı tartışmaları ele aldı.

Çin ve Tarihsel Emisyonlar

Çin, atmosfere yayılan tarihsel emisyonlar açısından Avrupa’yı geçerek ikinci sıraya yükseldi. Carbon Brief tarafından yayımlanan bir analize göre, Çin’in emisyonları bu on yılın sonuna kadar zirve yapacak ve ardından düşüşe geçmesi bekleniyor. Ancak ülkenin sera gazı emisyonlarındaki artış, ABD’nin tarihsel liderliğine hızla yaklaştığını gösteriyor.

Çin, düşük karbonlu enerjiye geçişte lider ülkelerden biri olarak, dünyanın toplamından daha fazla rüzgar türbini ve güneş paneli kuruyor. Ayrıca, elektrikli araç satışlarında dünya lideri konumunda. Ancak bu adımlar bile, ülkenin tarihsel emisyonlarını azaltmada yeterli olmuyor.

İklim Finansmanı ve Küresel Tartışmalar

Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi (COP29), gelişmekte olan ülkelerin temiz enerjiye geçişini desteklemek ve iklim değişikliğiyle mücadele için gereken trilyonlarca doların nasıl toplanacağına odaklanıyor. Tartışmaların merkezinde, Çin gibi ülkelerin iklim finansmanına daha fazla katkı sağlaması gerektiği yer alıyor.

Çin’in Pozisyonu

Çin, 2016’dan bu yana diğer gelişmekte olan ülkelere 24,5 milyar dolar iklim finansmanı sağladığını savunuyor. Ancak, Avrupalı yetkililer Çin’in yardımlarının şeffaf olmadığını ve Birleşmiş Milletler çerçevesinde resmileştirilmesi gerektiğini öne sürüyor. Çin ise bu konuda adım atmaya isteksiz davranıyor ve zengin ülkelerin öncelikle verdikleri sözleri yerine getirmeleri gerektiğini belirtiyor.

Çin Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang, “Zengin ülkeler mali yardımda öncülük etmelidir. Bu, küresel iklim anlaşmalarının temel taşıdır,” açıklamasında bulundu.

Küresel İklim Finansmanı İçin Yeni Hedefler

Zirvede tartışılan bir diğer konu, yılda 1,3 trilyon dolarlık yeni bir iklim finansmanı hedefi. Ancak, bu paranın nasıl toplanacağı ve hangi ülkelerin katkı sağlayacağı konusunda büyük bir uzlaşmazlık var. Özellikle, kişi başına düşen emisyonlarda Suudi Arabistan ve Katar gibi zengin petrol üreticisi ülkelerin katkı yapması gerektiği çağrıları yükseliyor.

Antigua ve Barbuda Başbakanı Gaston Browne, küçük ada ülkelerinin iklim değişikliğinin bedelini ödemeye devam ettiğini belirterek, “En büyük tarihsel sorumluluğa sahip ülkelerin eylemsizliklerini kabul edemeyiz,” dedi.

Kişi Başına Emisyonlar ve Adalet Tartışması

Toplam emisyonlar bir ölçüt olarak öne çıksa da, kişi başına emisyonlar önemli bir adalet göstergesi olarak değerlendiriliyor.

  • Çin’in kişi başına emisyonları, ABD, Avrupa Birliği, Japonya ve Kanada gibi zengin ülkelerden daha düşük seviyede.
  • Hindistan da fosil yakıt tüketiminde büyük bir ülke olmasına rağmen, kişi başına düşen emisyonları görece düşük ve bu nedenle gelişim sürecinde daha fazla zaman talep ediyor.

Zirveye Uzlaşma Umutları Düşük

Bakü’de devam eden zirvede uzmanlar, bu sorunların çözülmesinin ve yeni bir finansman hedefinde uzlaşmaya varılmasının zor olacağını belirtiyor. İklim politikalarında süren bu çıkmaz, emisyonların azaltılmasını ve küresel ısınmanın durdurulmasını zorlaştırıyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: