Yangınlar Kontrol Altında Ama Bilanço Çok Ağır: İzmir, Manisa ve Bilecik’te Ekolojik Yıkım
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İzmir, Manisa ve Bilecik’te meydana gelen 6 ayrı orman yangınının tamamen kontrol altına alındığını duyurdu. Ancak kontrol altına alınan yangınların ardından ortaya çıkan tablo, Türkiye’nin doğası ve kırsal ekonomisi açısından son yılların en büyük çevresel felaketlerinden biri olarak kayda geçti.
Bakan Yumaklı: Soğutma Çalışmaları Devam Ediyor
Sosyal medya üzerinden açıklama yapan Bakan Yumaklı, “Ormanın kahramanlarının gece gündüz süren mücadelesi sayesinde İzmir Seferihisar, İzmir Menderes, Manisa Akhisar, Kula, Saruhanlı ve Bilecik Vezirhan’daki yangınlar tamamen söndürüldü. Hatay Antakya ve Manisa Ahmetli’de ise büyük ölçüde kontrol sağlandı. Soğutma çalışmaları tüm kararlılığıyla sürüyor.” dedi.
Ayrıca Bakan, bu süreçte koordineli hareket eden tüm kamu kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına ve orman gönüllülerine teşekkür etti.
İzmir’de Ekolojik ve Ekonomik Felaket
İzmir Planlama Ajansı (İZPA) verilerine göre, özellikle Seferihisar ve Menderes bölgelerinde etkili olan yangınlarda yaklaşık 10 bin hektar alan kül oldu. Bu alan, 14 bin futbol sahasına eşdeğer büyüklükte. Tarım arazileri, orman ekosistemleri ve mera alanları yangından büyük zarar gördü. Bölgede yaygın olan hurma zeytini bahçeleri, arıcılık alanları ve küçükbaş hayvancılık yapılan meralar kullanılamaz hale geldi.
50 Bin Küçükbaş Hayvan Doğal Beslenme Alanını Kaybetti
İZPA Genel Müdür Vekili Aykut Uçar, yaptığı açıklamada, özellikle Karakoç ve Orhanlı dereleri çevresindeki ekolojik ünitelerin büyük zarar gördüğünü belirtti. “Bu bölgeler hem doğal yaşam açısından hem de tarımsal üretim açısından çok kıymetli. Yangınlar sonucu yaklaşık 50 bin küçükbaş hayvan doğal beslenme alanlarını kaybetti. Arıcılık ve bağcılık faaliyetleri de durma noktasına geldi,” dedi.
Doğal Alanlar ve Endemik Türler Yok Oldu
Uçar, İzmir kent merkezine yakın olan “kent çeperi” diye tanımlanan bölgelerin büyük bölümünün yandığını ve özellikle endemik bitki türleri ile yaban hayvanlarının habitatlarını kaybettiğini vurguladı. Bu türlerin bazılarının yalnızca bu bölgede yaşadığına dikkat çekilerek, kayıpların sadece ekonomik değil aynı zamanda geri döndürülemez biyolojik zararlar doğurduğu belirtildi.
“Alanlar Hızla Köylüye Kazandırılmalı”
Yangınlardan en fazla etkilenen gruplardan birinin kırsalda yaşayan üreticiler olduğunu ifade eden Uçar, toplayıcılık, derleyicilik ve küçükbaş hayvancılık gibi faaliyetlerin yürütüldüğü alanların hızla yeniden onarılarak köylüye kazandırılması gerektiğini söyledi. “Bu noktada yerel yönetimlerin desteği hayati önem taşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak barınma, gıda ve tarım desteğini sürdürüyoruz” dedi.
Akademik Uyarı: Doğal Afetler Önlenebilir
İZPA Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Özkan, doğal afetlerin maliyetinden ziyade, önlenmesinin çok daha ekonomik olduğunu vurguladı. Türkiye’de Haziran ayı içinde yaşanan bin 600 yangının %40’ı ormanlık alanlarda, geri kalan %60’ı ise orman-kent geçiş bölgelerinde çıktı. Özkan, orman yangınlarının artık sadece bir doğa olayı değil, aynı zamanda toplumsal bir güvenlik sorunu olduğunu belirtti.
Yangınların %87’si İnsan Kaynaklı
Dr. Özkan, orman yangınlarının %87’sinin doğrudan insan kaynaklı olduğuna dikkat çekerek, “Düşen nem oranı, artan sıcaklık ve kuraklık zaten yangın riskini artırıyor. Bir de insan faktörü eklendiğinde bu felaketler kaçınılmaz hale geliyor. İzmir’de yağışlar %45 azaldı, su havzaları kurudu. Haziran ayı boyunca neredeyse hiç yağış almadık” dedi.
Belediyelere Stratejik Görevler Düşüyor
“Belediyeler İçin Orman Yangını Acil Eylem Planı” başlıklı İZPA raporuna değinen Özkan, özellikle kent-orman geçiş noktalarında kurumlar arası koordinasyonun hayati olduğunu ifade etti. Özkan, halkla kurulan etkili iletişim, kamu bilgilendirme çalışmaları ve doğa koruma odaklı planlama süreçlerinin önümüzdeki yıllarda belirleyici olacağını vurguladı.
Afet Yönetiminde Koordinasyon Şart
Dr. Özkan son olarak, “Yönetenler ve etkilenenler ayrı ayrı hareket ettiğinde verim düşüyor, çözüm gecikiyor. Herkesin sorumluluğu var. Ormanlar ulusal servettir ve bu bilinçle korunmalıdır. Her vatandaş, en küçük ihmalin bile büyük felaketlere yol açabileceğinin farkında olmalı” ifadelerini kullandı.