Yabancı Sermayeden Ani Çıkış: 3 Günde 20 Milyar Dolar Türkiye’den Gitti
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla birlikte finansal piyasalarda yaşanan çalkantılar, yabancı yatırımcıların Türkiye’den hızlı çıkışına yol açtı. Uzmanlara göre yalnızca üç günde swap, tahvil ve hisse senedi piyasalarından yaklaşık 20 milyar dolarlık sermaye çıkışı gerçekleşti.
Bu gelişme, ekonomi yönetiminin son aylarda yüksek faiz ve stabil kur politikalarıyla sağladığı sermaye girişinin, siyasi kriz anlarında ne denli kırılgan olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Swap ve Hissede Büyük Boşalma
Londra merkezli piyasa analistlerinin değerlendirmelerine göre, yatırımcıların Türkiye varlıklarına olan ilgisi hızla azaldı. Özellikle İspanyol BBVA’nın Türkiye ve MENA Stratejisti Tufan Cömert, X hesabından yaptığı açıklamada, sermaye çıkışının önemli kısmının swap işlemlerinden kaynaklandığını belirtti.
TL tahvil piyasasında ise likidite o denli daraldı ki, alım-satım kotasyonları ilk gün tamamen ortadan kalktı. Cömert’e göre bu nedenle tahvil tarafındaki çıkışlar sınırlı kaldı. Hisse senedi tarafında da net bir çıkış olduğunu belirten uzman, burada kimin yabancı olduğu, kimin sadece al-sat yaptığı gibi ayrımların net şekilde anlaşılamadığını ifade etti.
“Kötü Senaryo Geride Kaldı”
Cömert, yaptığı yorumda önemli bir noktaya dikkat çekti: “Çıkacak yabancı büyük ölçüde gitti. Kötü senaryoda bir miktar daha çıkış olsa bile bu son üç günkü kadar sert bir etki yaratması zor. Asıl belirleyici olan artık yerli yatırımcının tutumu olacak.”
Merkez Bankası verilerine göre, 14 Mart itibarıyla yabancı yatırımcıların tahvil portföyü 20 milyar doları, hisse portföyü ise 36 milyar doları bulmuştu. Swap piyasasındaki yabancı pozisyon ise 35 milyar dolar düzeyindeydi. Bu büyüklük, son yaşanan çıkışın piyasa üzerindeki etkisini daha da artırdı.
Yerli Yatırımcı Ne Yapacak?
Londra’daki yatırımcı çevrelerinin Türkiye’ye ilişkin endişeleri sadece ekonomiyle sınırlı değil. Tufan Cömert, Londra’da kendisine en çok sorulan sorular arasında şunları sıraladı:
- “Bu olaylar daha da büyür mü?”
- “Yerli yatırımcı ne zaman dövize yönelir?”
- “Kur savunması yerine doğrudan faiz artışı daha etkili olmaz mı?”
Cömert’e göre bu sorular arasındaki fark, yerli yatırımcının ülkesinin geleceği için, yabancının ise yalnızca yatırımı için kaygı taşımasından kaynaklanıyor.
Mevduat Faizi Artabilir, Döviz Baskısı Azalabilir
Son günlerde gecelik faiz oranlarının yüzde 46 seviyesinde seyrettiğini vurgulayan Cömert, bu durumun mevduat faizlerini yukarı çekeceğini belirtti. Eğer siyasi risk algısı yatışır ve TL’nin değer kaybı kontrol altında tutulursa, yerli yatırımcının dövize yönelme ihtimalinin azalabileceği değerlendiriliyor.
Ancak bu tablo, sadece ekonomik araçlarla değil, siyasi istikrar ve güven ortamıyla da desteklenmek zorunda. Aksi halde, hem yabancı hem yerli yatırımcı için “güvenli liman” dövize kaçış yeniden hız kazanabilir.