TÜRMOB Verileri Ortaya Koydu: S.B’nin Kaydı Yok, Bilirkişi Ruhsatsız Çıktı

TÜRMOB verileri, İmamoğlu’nun eleştirdiği bilirkişi S.B’nin meslek kaydı olmadığını ortaya koydu. CMK 63’e aykırı görevlendirme tartışma yarattı.

stanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gündeme getirdiği ve “Hep aynı kişi atanıyor, aleyhte karar veriyor” diyerek eleştirdiği bilirkişinin meslek odalarında kaydının bulunmadığı ortaya çıktı. TÜRMOB verileri, adı S.B. olarak açıklanan bilirkişinin yetkisiz olduğunu gösterdi.

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, S.B’nin görevlendirilmesinin Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 63. maddesine aykırı olduğunu belirterek, “Bu kişiyi görevlendiren hâkim ve savcıların görevi ihmal ettiği iddiası gündeme geliyor” dedi.

TÜRMOB Kayıtlarında Yer Almıyor

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) verilerine göre, S.B’nin meslek kaydı ve ruhsatı bulunmuyor. Pehlivan, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre S.B. bağımsız denetçi değil ve TÜRMOB’e kayıtlı olmadığı net olarak görülüyor. Ayrıca SGS sınavına girmiş ve başarısız olmuş. Buna rağmen bilirkişi olarak atanması büyük bir hukuki skandal.”

Pehlivan, Bilirkişi Bölge Kurulu listesinde S.B’nin dört farklı alanda uzman olarak tanımlandığını ancak bu alanlarda yeterliliğinin olmadığı bilgisini paylaştı:

  1. Genel muhasebe
  2. Ticari işletme ve şirketler muhasebesi
  3. Yönetim muhasebesi
  4. Kamu ihale mevzuatına dayalı hesaplamalar

Ancak, bu uzmanlık alanlarını destekleyen herhangi bir belgesi olmadığı ve özellikle kamu ihale mevzuatı konusunda denetim uzmanlığı koduna sahip bulunmadığı ortaya çıktı.

Yetkisiz Olarak Rapor Düzenledi

Pehlivan, bilirkişinin uzmanlığı dışında bir dosya üzerinde çalışmasının “Kamu görevinin usulsüz üstlenilmesi ve görevi kötüye kullanma” suçlarını oluşturduğunu belirtti. Konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

“Eğer S.B’ye uzmanlık alanı dışında bir dosya verildiyse, bunu iade etmesi gerekirdi. Ancak o hem dosya almış hem de yetkisiz şekilde rapor düzenlemiş. Bu da hukuka aykırı bir durum yaratıyor.”

Pehlivan ayrıca, hâkim ve savcıların bilirkişinin yetkinlik alanı dışına çıktığını fark ettiklerinde bunu Bölge Kurulu’na bildirmeleri gerektiğini, ancak bu sürecin işletilip işletilmediğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

CMK 63’e Aykırı Bir Görevlendirme Mi?

Pehlivan’a göre, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 63. maddesi açık bir şekilde, bilirkişinin uzmanlık alanı dışında görev alamayacağını hükme bağlıyor. Ancak S.B’nin yetersiz belgelerle rapor düzenlemesi, hâkim ve savcıların da bu durumu göz ardı etmesi hukuki bir tartışma başlattı.

“Eğer bu kişi, uzmanlığı olmadığı halde bilirkişi olarak atanmışsa, bu doğrudan yargının sorumluluğundadır. Yetkili mercilerin konuyla ilgili derhal harekete geçmesi gerekir.”

Bu gelişmelerin ardından, hukuki süreçte nasıl bir yol izleneceği ve bilirkişilik sisteminde reform ihtiyacının gündeme gelip gelmeyeceği büyük merak konusu oldu.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: