Alperen Şengün: “Kötü Çocuktum, Paramız Yoktu, Tuttuğumu Koparmam Gerekiyordu”
Houston Rockets ile 185 milyon dolarlık beş yıllık yeni bir sözleşme imzalayan Alperen Şengün, NBA’in yükselen yıldızlarından biri olmaya devam ediyor. Giresun’un sokaklarında geçen çocukluğu, Bandırma’daki zorlu günleri ve NBA’de en iyisi olma hırsını The Athletic’e anlattı.
Sokaklarda Büyüyen Bir Yıldız: “Çocukken İki Kez Ölümden Döndüm”
22 yaşındaki Alperen Şengün, bugün NBA All-Star seviyesine ulaşan bir oyuncu olsa da, çocukluk yıllarında tehlikelerle dolu bir hayat yaşadı. Sokaklarda büyüdüğünü, sürekli sakatlandığını ve hatta iki kez araba çarptığını belirtiyor.
“Çocukluğumdan kalma bir sürü yara var. Kollarımda, dizlerimde… Her yere tırmanıyordum. İki kez araba çarptı, az kalsın ölüyordum.”
Şengün, o yılların kendisini dayanıklı ve azimli bir sporcuya dönüştürdüğünü söylüyor. Bugün NBA’de 82 maçlık sezonun fiziksel yüküne katlanabilmesi, o zorlu günlerde öğrendiği direnç sayesinde mümkün.
Basketbola Giden Zorlu Yolculuk
Alperen’in basketbol serüveni, ilk koçu Salim Taslı ve ağabeyi Alican sayesinde başladı. Babasının balıkçı olduğunu ve ailesinin maddi zorluklar yaşadığını anlatan Şengün, basketbolu keşfettiği dönemde internetten Michael Jordan, LeBron James ve Kobe Bryant’ın videolarını izleyerek kendisini geliştirdiğini söylüyor.
“Babamın teknesi vardı ama maddi durumumuz iyi değildi. Gelişmek için internet kafeye gidip NBA oyuncularının YouTube videolarını izliyordum.”
Başlangıçta yüzmede de başarılı olduğunu, hatta kendisine olimpiyat sözü verildiğini anlatan Şengün, içinde ateş yanan gerçek sporun basketbol olduğunu fark ettiğini belirtiyor.
“Hocam ‘Olimpiyatlara gideceğiz’ dedi ama ben sıkıldım. Basketbol bana daha heyecan verici geldi.”
Ailesinden Uzakta Büyüdü: “Her Gün Ağlıyordum”
12 yaşında basketbol için Giresun’dan ayrılarak Bandırma’ya giden Şengün, burada aile özlemiyle ve zorlu yaşam koşullarıyla mücadele etmek zorunda kaldı.
“Otobüsle 15-16 saat süren bir yolculukla gittim. Sezon boyunca ailemi yalnızca bir hafta görebiliyordum. Telefonum yoktu, FaceTime gibi uygulamalar da kullanamıyordum. Sadece güvenlik odasındaki telefondan arayıp anneme ‘Beni alın’ diyordum.”
Ancak ailesi ona Giresun’da kalırsa büyük bir kariyer yapamayacağını söyleyince, Şengün basketbol için mücadele etmeye karar verdi.
“Ailem, ‘Burada sana uygun bir şey yok’ dedi. Ben de hızla olgunlaşmak zorunda kaldım. Tuttuğumu koparmam gerektiğini anladım.”
Sokak Çocukluğundan NBA’e
Alperen Şengün, sert bir karakterle büyüdüğünü ve kaybetmeyi asla sevmediğini belirtiyor. Küçük yaşlarda basketbol maçlarında kavga çıkaran, büyüklerle idmanda çatışan bir çocuk olduğunu anlatıyor.
“Sokakta büyüdüm ve kaybetmeyi hiç sevmedim. Antrenmanda herkesle kavga ediyordum. Koçum içimdeki ateşi gördü.”
Ancak asıl büyük dönüşüm, Bandırma’daki Ahmet Gürgen yönetiminde başladı. Burada genç takımda oynarken kendisinden beş yaş büyüklerle mücadele ettiğini ve antrenmanlardan hiç yılmadığını anlatıyor.
“Genç takımdayken hep sahanın hâkimiydim. Okuldan çıkıp akşam 6’ya kadar idman yapıyorduk. Koçum sertti ama ben hiç pes etmedim.”
“Kendi Stilimi Yarattım, Artık Baby Jokic Değilim”
Şengün, NBA’de üç MVP ödüllü Nikola Jokic ile sıkça kıyaslanıyor. Ancak bu benzetmelerin artık onu rahatsız etmediğini, kendi tarzını oluşturduğunu söylüyor.
“Eskiden kıyaslanmak hoşuma giderdi ama artık kendime has bir stilim var. Jokic, Dirk Nowitzki… Hepsinden bir şeyler öğrendim. Ama artık kendi oyunum var.”
NBA’de Houston Rockets’ın en güvendiği isimlerden biri olan Şengün, maç başına 19.2 sayı, 10.5 ribaunt, 5.1 asist, 1.3 top çalma ve 0.9 blok ortalamasıyla oynuyor.
Udoka ve Houston’da Yükselişi
Houston Rockets’ta koç Ime Udoka yönetiminde kendisini tam anlamıyla bulduğunu söyleyen Şengün, geçen yıl büyük bir sıçrama yaparak takımın birinci veya ikinci hücum opsiyonu haline geldiğini ifade ediyor.
“İlk iki yılımda dördüncü, beşinci seçenektim. Ama Udoka geldiğinde bana inandı. Hayatta en önemli şey, size güvenen birini bulmaktır. Bana güvenen birini asla yalnız bırakmam.”
Şengün, Rockets’ın Batı Konferansı’nda zirveyi zorlamaya başladığını ve hedeflerinin şampiyonluk olduğunu vurguluyor.
“Şimdi gerçekten iyi bir takımız. Artık her şey değişti. Eski rehavet kalmadı.”
“En İyi Ben Olacağım!”
NBA’e gelmeden önce hayalini bile kuramadığı bir noktaya geldiğini söyleyen Alperen, şimdi en iyisi olma yolunda ilerliyor.
“Türkiye’de takımımın yıldızıydım ama NBA’de en iyi olabileceğimi hiç hayal etmemiştim. Ama şimdi her gün kendimi zorluyorum. En iyi ben olacağım!”