RTÜK’ten Dijital Platformlara “Müstehcenlik” ve “Genel Ahlâka Aykırılık” Cezası
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), son dönemde dijital platformlarda yayınlanan içeriklere yönelik yeni bir yaptırım kararı aldı. Netflix, Prime Video, MUBİ, Disney XD ve HBO-MAX’te yayınlanan bazı yapımların “müstehcen” bulunduğu ve “toplumun millî ve manevî değerlerine aykırı” olduğu gerekçesiyle bu platformlara yüzde 3 idari para cezası ile birlikte katalogdan çıkarma yaptırımı uygulandı.
RTÜK’ün aldığı bu karar, hem medya dünyasında hem de siyasette geniş yankı buldu. Özellikle dijital çağda, içeriklere erişimin giderek arttığı bir dönemde alınan bu yaptırım tartışma yarattı.
Cezaya Konu Olan Yapımlar
RTÜK kararına göre;
- Netflix’te yayınlanan “Kobalt Mavisi”,
- Prime Video’da yayınlanan “Those About to Die”,
- MUBİ’de yayınlanan “Benedetta”,
- Disney XD’de yayınlanan “All Of Us Strangers”,
- HBO-MAX’te yayınlanan “Looking: The Movie”
adlı yapımlar, 6112 sayılı Yasa’nın 8. maddesinde yer alan “Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlâka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz” ve “Müstehcen olamaz” hükümlerini ihlâl ettiği gerekçesiyle ceza aldı.
Buna göre platformlara verilen para cezasının yanı sıra, söz konusu içeriklerin kataloglardan kaldırılması da zorunlu hale getirildi.

RTÜK Üyesi Tuncay Keser’den Çifte Standart Eleştirisi
CHP’li RTÜK Üyesi Tuncay Keser, alınan bu kararı eleştirerek sosyal medya hesabında dikkat çeken ifadeler kullandı. Keser’e göre, gündüz kuşağı televizyon programlarında aile yapısını zedeleyen içerikler sıkça yer alırken, ücretli ve isteğe bağlı dijital platformların hedef alınması bir çifte standart oluşturuyor.
Keser açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Reyting uğruna aile kurumu neredeyse her gün dinamitlenirken, RTÜK’ün şifreli ve isteğe bağlı platformlardaki kurgusal yapımlar üzerinden ‘toplumu koruma’ iddiası ciddi bir çelişki yaratıyor. Toplumsal değerleri doğrudan etkileyen sansasyonel canlı yayınların, film içeriklerine göre çok daha belirleyici bir etkiye sahip olduğu açıktır.”
Dijital Platformlarda Sansür Tartışması Yeniden Alevlendi
RTÜK’ün aldığı bu karar, Türkiye’de dijital platformlar ve sansür tartışmasını yeniden gündeme taşıdı. Bir kesim, toplumun ve ailenin korunması için alınan bu kararları desteklerken, diğer kesim ise ifade özgürlüğü ve sanatsal özgürlük açısından bu yaptırımları eleştiriyor.
Ayrıca, genç kuşakların dijital içeriklere daha kolay erişebildiği günümüzde, bu kararın uzun vadede platformların içerik üretim politikalarını nasıl etkileyeceği de merak konusu.
Cezaların Küresel Yansımaları
Netflix, Prime Video, Disney gibi dev platformların Türkiye’de faaliyet gösterirken benzer cezalarla karşılaşması, uluslararası basında da yankı uyandırabilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Türkiye’deki düzenleyici kurumların bu tür kararları, yabancı yapımcıların içerik tercihlerine doğrudan etki edebilir.
Öte yandan, bazı uzmanlar bu kararların yerli içerik üreticileri için fırsat doğurabileceğini, yabancı yapımların eksikliğinin Türk yapımlarına daha geniş bir izleyici alanı açabileceğini ifade ediyor.
RTÜK’ün dijital platformlara verdiği “müstehcenlik” ve “genel ahlâka aykırılık” cezaları, yalnızca medya sektöründe değil, toplumsal düzeyde de önemli tartışmalara yol açtı. Bir yanda değerlerin korunması savunulurken, diğer yanda özgürlüklerin kısıtlanması endişesi öne çıkıyor. Görünen o ki, bu konu Türkiye’de daha uzun süre gündemde kalacak.

