Reuters: İmamoğlu Gözaltısı Sonrası TCMB Net Döviz Pozisyonu 28 Milyar Dolar Azaldı
Reuters tarafından yayımlanan analizde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz pozisyonunun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı 19 Mart’tan sonra dört işlem gününde yaklaşık 28 milyar dolar azaldığı bildirildi. Bu hızlı gerileme, piyasaların siyasi gelişmelere verdiği hassas tepkiyi ve Merkez Bankası’nın döviz arzına müdahale düzeyini gözler önüne serdi.
Gözaltı Günü 11.2 Milyar Dolarlık Satış
Reuters’ın TCMB bilanço verilerine dayandırdığı haberine göre, döviz pozisyonundaki düşüş 19 Mart Çarşamba günü başladı. Yalnızca o gün, net rezervlerdeki düşüş 11.2 milyar doları buldu. 20 Mart Perşembe günü 3 milyar dolar, 21 Mart Cuma günü ise 12.4 milyar dolar daha azalma yaşandı. Son olarak 24 Mart Pazartesi günü açıklanan veriler, 1.2 milyar dolarlık ek bir düşüşü ortaya koydu.
Böylece dört işlem gününde toplam düşüş 27.8 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Cuma Günü Rekor Satış, Sonrasında Durgun Seyir
Bankacılık kaynakları, 21 Mart Cuma günü TCMB’nin rekor düzeyde döviz sattığını, ancak pazartesi ve salı günleri satışların azaldığını aktardı. 26 Mart itibarıyla Merkez Bankası’nın piyasada döviz satışı gerçekleştirmediği ifade edildi. Bu da Merkez Bankası’nın döviz müdahalesinin sınırlı zamana yayıldığını ve ilk günlerde yoğunlaştığını gösteriyor.
Dolar/TL 42’yi Gördü, Müdahale Sonrası 38’e Geriledi
Piyasada siyasi gelişmelere bağlı olarak sert bir dalgalanma görüldü. Dolar/TL kuru, 19 Mart Çarşamba günü 42 seviyesine çıkarak tarihi zirvesini gördü. Ancak TCMB’nin yoğun döviz satış müdahalesi sonrası kur 38 bandına çekildi ve o seviyede yatay bir seyir izlemeye başladı.
Siyasi Gerilim Ekonomik Baskıya Dönüştü
Ekonomistler, döviz pozisyonundaki bu hızlı erimenin, siyasi belirsizliklerin finansal güvene olan etkisini doğrudan yansıttığını belirtiyor. Uzmanlara göre, Merkez Bankası’nın rezervlerinden bu denli yüksek düzeyde satış gerçekleştirmesi, piyasadaki ani paniği kontrol altına alma çabasını işaret ediyor.
Ayrıca döviz satışlarının yoğun olduğu bu dönemin, iç ve dış yatırımcılar açısından siyasi risk algısını artırdığı ve bunun makroekonomik göstergelere kısa vadede baskı oluşturabileceği belirtiliyor.
Rezerv Yönetimi ve Şeffaflık Tartışmaları
Yaşanan gelişmeler, Merkez Bankası’nın rezerv yönetimine dair şeffaflık ve sürdürülebilirlik tartışmalarını da yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, böyle dönemlerde rezervin sadece döviz kuru savunması için değil, istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomi politikası çerçevesinde yönetilmesinin önemine dikkat çekiyor.
