PTT Taşınmazlarını Satışa Çıkardı: Tepkiler Çığ Gibi Büyüyor
PTT’den Şaşırtan Satış Kararı
Türkiye’nin köklü kurumlarından PTT, 184 yıllık geçmişiyle yalnızca posta ve kargo hizmetlerinin değil, aynı zamanda kamuya ait değerlerin de sembolü olarak biliniyor. Ancak kurumun son dönemde aldığı kararlar, geniş kesimlerin tepkisini çekiyor. Özellikle Türkiye genelinde 50’den fazla taşınmazın satışa çıkarılması, sendikaların ve kamuoyunun sert eleştirilerine neden oldu.
KESK’e bağlı Haber-Sen, yaptığı açıklamada söz konusu satışların yalnızca ekonomik bir işlem olmadığını, aynı zamanda PTT’nin geleceğine vurulmuş ağır bir darbe olduğunu vurguladı. Açıklamada, “Bu satışlar PTT’nin geleceğinin çalınmasıdır. Kamuya ait değerler hiçe sayılıyor. Bu yanlış uygulamalar derhal durdurulmalı” ifadeleri kullanıldı.
“PTT Çökmedi, Çökertildi”
Sendika, son yıllarda PTT’nin yönetiminde yapılan hataların kurumu çıkmaza sürüklediğini dile getirdi. Açıklamada, liyakat yerine siyasi atamalar ve yandaş kayırmacılığın kurumu işlevsiz hale getirdiği belirtildi. Ayrıca PTT’nin bugün, çalışanlarının maaşlarını ödemekte bile zorlandığının altı çizildi.
“PTT çökmedi, çökertildi” sözleriyle yapılan vurgu, kamuoyunda geniş yankı buldu. Çünkü sorun yalnızca mali tablolarla sınırlı değil; aynı zamanda şeffaflıktan uzak yürütülen süreçler de güven kaybına yol açıyor.
Satışların Bedeli 2,2 Milyar TL’yi Aştı
Sendikanın açıkladığı verilere göre, satışa çıkarılan taşınmazların toplam değeri 2 milyar 203 milyon TL’yi geçti. İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Afyonkarahisar, Yozgat ve Kocaeli gibi birçok ilde bulunan arsalar ve binalar, ihale listesinde yer aldı.
Haber-Sen, bu satışların kamu yararına olmadığını ve PTT’nin kurumsal kimliğini zedeleyeceğini savundu. Açıklamada, “Halka ait taşınmazların bir bir elden çıkarılması, yalnızca bugünün değil yarının da kaybıdır. PTT’nin geleceği tehdit altındadır” denildi.
Liyakat ve Şeffaflık Vurgusu
Sendikanın talepleri, PTT’nin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kurumsal yeniden yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. İlk olarak, satışların derhal durdurulması gerektiği belirtiliyor. Bunun yanı sıra, yönetimde liyakat esaslı görevlendirmelerin yapılması ve siyasi kadrolaşmaya son verilmesi çağrısı yapıldı.
Ayrıca PTT’nin mali tablolarının şeffaf şekilde kamuoyuna açıklanması ve denetime açık hale getirilmesi gerektiği vurgulandı. Sendikaya göre, bu adımlar atılmadığı sürece kurumun köklü mirası büyük bir tehdit altında kalacak.
“PTT Halkındır, Satılamaz”
Haber-Sen’in açıklamasının sonunda yer alan, “Bu topraklarda yaşayan her birey PTT’nin geleceğine sahip çıkmalıdır. Unutmayalım: PTT halkındır, satılamaz” ifadeleri, tartışmanın özünü net bir şekilde ortaya koyuyor.
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu sözler, yalnızca sendikanın değil, toplumun farklı kesimlerinden gelen ortak bir tepkiyi de yansıtıyor. Çünkü PTT’nin taşınmazlarının satışı, yalnızca ekonomik bir tercih değil, toplumsal bir mesele olarak görülüyor.
