Petrol Piyasasında Denge Değişiyor: 60 Dolar Kırıldı
Petrol fiyatları, küresel piyasalarda yaşanan jeopolitik ve ekonomik gelişmelerin etkisiyle sert bir gerileme yaşadı. Brent petrol ve WTI petrol fiyatları, özellikle Rusya Ukrayna barış görüşmeleri konusunda ilerleme sağlanabileceğine yönelik beklentiler ve Çin ekonomisinden gelen zayıf verilerin baskısıyla Mayıs ayından bu yana ilk kez 60 doların altına indi. Bu düşüş, enerji piyasalarında dengelerin yeniden şekillenebileceğine işaret ediyor.
Barış Beklentileri Petrol Piyasasını Baskıladı
Son günlerde piyasalarda en çok konuşulan başlıklardan biri, Rusya Ukrayna barış görüşmeleri oldu. Diplomatik temasların hız kazanabileceği yönündeki sinyaller, Rusya merkezli petrol arzı üzerindeki yaptırımların gevşetilebileceği ihtimalini güçlendirdi. Bu beklenti, hali hazırda kırılgan olan küresel petrol piyasası üzerinde aşağı yönlü baskıyı artırdı.
Uzmanlara göre, olası bir barış anlaşması durumunda Rusya kaynaklı petrolün yeniden uluslararası piyasalara daha güçlü şekilde dönmesi, küresel arzın artmasına yol açabilir. Bu gelişme, talep tarafında yeterli bir toparlanma görülmediği sürece petrol fiyatlarının düşük seviyelerde kalmasına neden olabilir.
Çin Ekonomisinden Gelen Sinyaller Etkili Oldu
Petrol fiyatlarındaki düşüşte yalnızca jeopolitik gelişmeler değil, aynı zamanda Çin’den gelen zayıf ekonomik veriler de belirleyici rol oynadı. Dünyanın en büyük petrol tüketicilerinden biri olan Çin’de büyüme ivmesinin yavaşlaması, enerji talebine ilişkin endişeleri artırdı.
Özellikle sanayi üretimi ve iç talepte gözlenen durgunluk, yatırımcıların küresel petrol talebi beklentilerini aşağı çekmesine yol açtı. Bu durum, arz tarafında olası bir artış ihtimaliyle birleşince, petrol fiyatlarındaki düşüşü daha da hızlandırdı.
Brent Petrol 60 Doların Altını Gördü
Uluslararası piyasalarda Brent petrol vadeli işlemleri, erken saatlerde 60,16 dolar seviyesine kadar gerileyerek haftalık bazda yüzde 4’ü aşan bir kayıp yaşadı. Böylece Brent petrol, Mayıs ayından bu yana ilk kez 60 doların altına inmiş oldu.
Bu gerileme, yatırımcıların petrol piyasasında daha temkinli bir pozisyon almaya başladığını gösteriyor. Özellikle arz-talep dengesine ilişkin belirsizlikler, fiyatlar üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor.
WTI Petrol de Düşüşte
ABD referanslı WTI petrol fiyatları da benzer bir seyir izledi. WTI ham petrol, 57–58 dolar bandına gerilerken gün içi işlemlerde 56,26 dolar seviyelerini test etti. Aylık bazda ise yüzde 3,81’lik bir değer kaybı dikkat çekti.
Her ne kadar gün içinde sınırlı bir toparlanma yaşansa da, analistler mevcut koşullarda bu hareketin kalıcı bir yükseliş sinyali olarak görülmemesi gerektiğini vurguluyor.
Arz Artışı Endişesi Güçleniyor
Piyasalarda en çok tartışılan senaryolardan biri, Rusya’ya yönelik yaptırımların gevşetilmesi halinde ortaya çıkabilecek arz artışı. Analistlere göre, böyle bir durumda günlük yaklaşık 1,2 milyon varil petrol, 12 ila 18 ay içerisinde yeniden küresel piyasalara girebilir.
Bu ölçekte bir arz artışının, talep tarafında güçlü bir toparlanma yaşanmadığı sürece petrol fiyatlarını uzun vadede 45–55 dolar bandında dengelemesi bekleniyor. Bu öngörü, enerji piyasalarında yeni bir düşük fiyat döneminin başlayabileceği ihtimalini gündeme getiriyor.
Yatırımcılar Diplomatik Süreci Yakından İzliyor
Petrol piyasalarında işlem yapan yatırımcılar, önümüzdeki dönemde diplomatik gelişmelere ve makroekonomik verilere odaklanmış durumda. Özellikle Rusya Ukrayna hattındaki olası bir anlaşma, fiyatların yönü açısından kritik bir eşik olarak görülüyor.
Bununla birlikte, Çin ekonomisindeki toparlanma sinyalleri ya da küresel büyümeye dair olumlu veriler gelmediği sürece, petrol fiyatlarında güçlü bir yükselişin kısa vadede zor olduğu ifade ediliyor.
Enerji Piyasalarında Yeni Denge Arayışı
Uzmanlara göre yaşanan bu düşüş, küresel enerji piyasalarında yeni bir denge arayışının işareti olabilir. Petrol fiyatları, hem arz tarafındaki potansiyel genişleme hem de talep tarafındaki zayıflık nedeniyle baskı altında kalmaya devam edebilir.
Önümüzdeki süreçte, OPEC+ kararları, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik veriler, petrol fiyatlarının seyrini belirleyen ana unsurlar olmaya devam edecek. Ancak mevcut tablo, piyasaların yüksek fiyat döneminden daha temkinli bir faza geçtiğini gösteriyor.

