NYT: Esad Gitti, Ancak Suriye’nin Güç Boşluğu Daha Büyük Sorunlara Yol Açabilir
Esad rejiminin şaşırtıcı bir hızla devrilmesi, Suriye’de yarım asırdır süren diktatörlük dönemini sona erdirdi. Ancak The New York Times’a göre, bu gelişme beraberinde ciddi riskler ve belirsizlikler de getirdi.
Suriye’deki Güç Boşluğu ve Yeni Dinamikler
Esad’ın devrilmesiyle birlikte, Suriye’de oluşan güç boşluğu yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak bu boşluğun nasıl doldurulacağına dair belirsizlikler hakim. ABD’nin Esad sonrası Suriye’ye yaklaşımı ve bölgedeki stratejik hedefleri, bu sürecin en kritik noktalarından biri olarak değerlendiriliyor.
- Heyet Tahrir Şam (HTŞ) gibi gruplar, Suriye’deki güç dengelerini etkileyebilir. Ancak HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Golani, yeni dönemde bir “kurum inşası” çağrısı yaparak farklı bir yönetim anlayışı sinyali verdi.
ABD’nin ve Bölge Güçlerinin Stratejileri
ABD Başkanı Joe Biden, Esad’ın devrilmesinin hem bir fırsat hem de risk olduğunu belirterek, Suriye’de terörizm ve insan hakları ihlalleri konusundaki endişelerini dile getirdi. Biden’ın ardından göreve başlayacak Donald Trump’ın bu konuda nasıl bir politika izleyeceği merak konusu.
- ABD’nin Suriye’nin doğusundaki askeri varlığı, İslam Devleti (IŞİD) tehdidini kontrol altına alma çabaları için kritik önemde.
- ABD, Rusya’nın Tartus’taki deniz üssü gibi stratejik varlıklarını kaybetmesini sağlamak için fırsat arıyor.
İran ve Nükleer Tehdit
Esad rejiminin düşmesi, İran’ın bölgedeki nüfuzunu ciddi şekilde zayıflattı. İran’ın Lübnan Hizbullahı’na silah tedarik ettiği kara koridorunun tehlikeye girmesi, ülkenin stratejik konumunu zora sokuyor. Ancak bu durum, İran’ın nükleer silah programına daha fazla odaklanmasına yol açabilir.
- Trump yönetiminin, İran ile yeni bir müzakere başlatıp başlatmayacağı kritik bir soru işareti olarak duruyor.
- İran, zayıflamış vekilleri ve tehdit altındaki askeri varlıkları nedeniyle nükleer programını hızlandırabilir.