‘Yüzyıllık Yalnızlık’ Türkiye’ye Hapishane Parmaklıklarından Geçerek Girdi

Gabriel García Márquez’in başyapıtı 'Yüzyıllık Yalnızlık', Türkiye’ye hapishane parmaklıklarından geçerek ulaştı. Seçkin Selvi’nin cezaevinde tamamladığı çeviri, bugün edebiyatın önemli kilometre taşlarından biri.

Gabriel García Márquez’in dünya edebiyatına damgasını vuran ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ romanı, Türkiye’de yayımlandığı süreçte sıra dışı bir yolculuk yaşadı. Kitap, 1973’te çevrilip yayımlandığında, çevirmeni Seçkin Selvi hapishanedeydi. Romanın Türkçe’ye kazandırılma hikâyesi, edebiyat ve siyasi tarih açısından çarpıcı detaylarla dolu.

Edebiyatın Eşsiz Başlangıcı: ‘Yüzyıllık Yalnızlık’

“Albay Aureliano Buendia, yıllar sonra idam mangasının karşısına dikildiğinde, babasının onu buzu keşfetmeye götürdüğü o çok uzaklarda kalmış ikindi vaktini anımsayacaktı.”

Bu unutulmaz cümleyle başlayan ‘Yüzyıllık Yalnızlık’, büyülü gerçekçilik akımının en önemli eserlerinden biri. Roman, Márquez’in anlatı dünyasında Latin Amerika’nın renklerini, efsanelerini ve tarihini sarmalayan bir başyapıt olarak kabul ediliyor. İlk kez 1967 yılında yayımlanan eser, kısa sürede küresel bir fenomen haline geldi.

Türkiye’de Parmaklıkların Ardında Doğan Çeviri

1973 yılında Türkçe’ye çevrilen ‘Yüzyıllık Yalnızlık’, çevirmeni Seçkin Selvi tarafından hapishanede tamamlandı. Selvi, 1968’de çevirdiği Lenin-Stalin yazışmaları nedeniyle yargılanmış ve 1,5 yıl Sağmalcılar Cezaevi’nde hapis yatmıştı. Bu süreçte Selvi’nin tek uğraşı çeviriydi. Hapishaneye getirilen kitaplar arasında, Gabriel García Márquez’in bu efsanevi eseri de bulunuyordu.

Başlangıçta kitabın çevirisi için Can Yücel ile anlaşılmıştı. Ancak Yücel’in Adana Cezaevi’ndeki koşulları nedeniyle yalnızca 60 sayfa çevrilebildi. Bunun üzerine kitap, Bayrampaşa Cezaevi’ne, Selvi’ye ulaştı. Selvi o günleri, “Hücreme Latin Amerika’nın turuncu güneşi doldu,” sözleriyle hatırlıyor.

Romanın Türkçe Yolculuğu ve Çevirmenin İzleri

Selvi’nin çevirdiği bu eser, 1973’te Sander Yayınları tarafından yayımlandı. Daha sonra, yayınevinin kapanmasıyla birlikte, kitap Can Yayınları tarafından devralındı. Romanın ilk 60 sayfasını çevirmeyen Selvi, 10 yıl sonra eksik kısmı tamamlayarak bütünlüğü sağladı. Bugün, 91’inci baskısında olan roman, edebiyatseverler tarafından halen büyük bir ilgiyle okunuyor.

Selvi için ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ sadece bir çeviri değil, kariyerinin önemli bir dönüm noktası. Kendisi bu eser için “Aile bütçeme en çok katkısı olan erkek” ifadelerini kullanıyor.

Netflix Uyarlaması ve Tartışmalar

Romanın Netflix tarafından diziye uyarlanması, büyük tartışmalara neden oldu. Márquez, hayatı boyunca ‘Yüzyıllık Yalnızlık’ın beyazperdeye uyarlanmasına karşı çıkmış, “Bu roman sinemaya karşı yazıldı,” demişti. Ancak 2014’teki ölümünden sonra ailesi, Kolombiya’da ve İspanyolca çekilecek bir dizi teklifi üzerine Netflix ile anlaştı.

Seçkin Selvi, dizi uyarlamasını izlemeyi planladığını ancak bu fikre eleştirel yaklaştığını belirtiyor:
“Yüzyıllık Yalnızlık, okurla işbirliği yapan bir romandır. Dizinin dayattığı görsellik, büyülü gerçekçiliği ortadan kaldırabilir.”

Edebiyat Tarihine Dokunan Bir Çeviri

Seçkin Selvi, bu romanın Türkçe’ye kazandırılma sürecindeki kilit isimlerden biri. 200’den fazla kitabı çeviren Selvi, Jane Austen, Paul Auster, Doris Lessing gibi birçok yazarı da Türkçe’ye taşıdı. Ancak ‘Yüzyıllık Yalnızlık’, Selvi’nin çevirmenlik kariyerinde ayrı bir yere sahip.

web sitesi uygulama / geliştirme: