Vedat Milor: “Vahşi Kapitalist Dönemden Geçiyoruz”

Vedat Milor, "Yeni Dünya Yeni Kurallar" kitabında vahşi kapitalizmi, sosyal medyayı ve eğitim reformlarını tartışıyor.

Vedat Milor, son kitabı “Yeni Dünya Yeni Kurallar: Yaşam Zevkine Ulaşmanın Bugünkü Yolları” ile okurları farklı bir dünyaya davet ediyor. Çalışma hayatından sosyal medyaya, yaşam kültüründen eğitime kadar geniş bir yelpazede konuları ele alıyor. Bu kitap, okuru farklı bir Milor ile tanıştırıyor ve ona yaşamın farklı alanlarına dair derinlemesine bir bakış sunuyor. Söyleşinin tamamını Oksijen Podcast‘te yayında…

Milor’un Gözünden Vahşi Kapitalizm

Kitap, Milor’un gazeteci Yenal Bilgici ile yaptığı uzun bir söyleşi formatında, Milor’un görkemli CV’sindeki eğitim ve araştırma geçmişini gözler önüne seriyor. Örneğin, Milor bir gün bir Uber yolculuğunda yaşadıklarını paylaşarak, günümüzün kuralsızlığını çarpıcı bir şekilde anlatıyor: “Uber şoförü kurallara riayet etmeden kırmızı ışıklardan geçiyor, beni tehlikeye atıyordu. Bu olay, beni bir anda Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin birinci basamağına indirdi.”

Maslow’un İlk Basamağına Takılı Kalmak

Milor, Türkiye’nin de uzun süredir Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde birinci basamakta sıkışıp kaldığını belirtiyor. Bu noktada çözüm olarak, hem aşağıdan bir eğitim reformu hem de yukarıdan bir politik reform gerektiğini savunuyor. Bu reformlar, toplumun her kesimini kapsayacak bir değişim süreci olarak tanımlanıyor.

Günlük Hayat İçin Bir Tavsiye

Vedat Milor’dan günlük hayatımızı güzelleştirecek bir öneri istendiğinde, dijital dünyanın etkisinden çıkmayı öneriyor: “İnsanlar telefonlarını kapatsın ve farklı bir dünyaya adım atsınlar. Tarih okuyabilir, bir film izleyebilir, doğada vakit geçirebilir veya hayvanlarla ilgilenebilirler. Maslow’un ilk basamağına düşsek bile estetik tarafımızı geliştirmeliyiz.”

Daron Acemoğlu ve Teknofeodal Düzen

Vedat Milor, ünlü ekonomist Daron Acemoğlu‘nun “Servet eşittir statü denklemine sıkıştık” makalesini değerlendirirken, bu makaleyi naif bulduğunu belirtiyor. Özellikle Amerika’nın ultra zenginlerin ortaya çıkmasına yardımcı olan politikalarını eleştiriyor. “Teknofeodaller” olarak adlandırdığı yeni bir elit sınıfın oluştuğuna dikkat çeken Milor, büyük devletlerin, özellikle Amerika’nın, bu sınıfın bağımsız olmadığını ve arka planda ciddi bir devlet yönlendirmesi olduğunu savunuyor.

Esenyurt ve Kadıköy Arasındaki Farklar

Kitapta, Türkiye’deki sosyo-kültürel farklılıklara dair çarpıcı bir analiz sunuluyor. Milor, Kadıköy’ü Berlin’e benzetirken, Esenyurt’un Paris’in banliyölerinden Saint-Denis‘e daha yakın olduğunu ifade ediyor. Milor’a göre, bu farklılıkların aşılması için orta sınıfın gelişmesi ve toplumsal refahın artması gerekiyor.

Türkiye’deki Vahşi Kapitalizm Eleştirisi

Milor, Türkiye’deki iş yaşamını vahşi kapitalist bir dönem olarak tanımlıyor ve bu düzenin değişmesi gerektiğini belirtiyor. Özellikle beyaz yakalı çalışanların tükenmişliğine dikkat çekiyor. “Duygusal zekamızı giderek müşteri odaklı kullanıyoruz,” diyen Milor, işverenlerin bu duruma duyarsız kalmasını eleştiriyor. Türkiye’deki patronların büyük bir kısmının acımasız olduğunu vurgulayan Milor, Elon Musk gibi mega patronların bile Türkiye’deki birçok patrona kıyasla mütevazı kaldığını ifade ediyor.

Yeni Kitap Neden Yazıldı?

Vedat Milor, kitabın yazılma sürecini anlatırken, önceki kitabı “Hesap Lütfen”e olan ilgiden bahsediyor. Bu ilgi üzerine yayınevinin farklı konulara da eğilme önerisi getirdiğini belirtiyor. Kitabın, kapalı kapılar ve açık kapılar üzerine olduğunu ve okurların, kapıların aslında kapalı olmadığını fark etmelerini istediğini dile getiriyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: