Türkiye’den Kaçırılan Marcus Aurelius Heykeli Geri Dönüyor
Amerika Birleşik Devletleri’nin Cleveland Sanat Müzesi’nde bulunan Marcus Aurelius heykeli, uzun süren bilimsel ve hukuki çalışmaların ardından Türkiye’ye iade ediliyor. Antik Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u bir filozof olarak tasvir eden bu nadide bronz eser, Burdur’daki Boubon Antik Kenti’nden 1960’lı yıllarda yapılan kaçak kazılarla yurt dışına kaçırılmıştı.
Türkiye 65 Yılı Aşkın Süredir Peşinde
Antik Roma Dönemi’ne ait olan bu heykel, Boubon Antik Kenti’ndeki Sebasteion yapısına ait. 1960’lı yıllarda kaçırılan eser, yıllarca el değiştirerek Cleveland Sanat Müzesi’nin koleksiyonuna dahil edildi. Türkiye, 65 yılı aşkın süredir bu eser için mücadele verdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile New York Manhattan Bölge Savcılığı ve Amerikan İç Güvenlik Soruşturmaları Birimi (HSI) arasındaki iş birliği sonucu heykelin Türkiye’ye iadesine karar verildi.
Bilimsel Kanıtlar Kökenini Açıkladı
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yıllardır süren çalışmalar sonucunda, Marcus Aurelius heykelinin Boubon Antik Kenti’nden kaçırıldığı bilimsel ve hukuki verilerle kanıtlandı. Bakanlık arşiv belgeleri, akademik araştırmalar ve kazı çalışmaları bu bulguları destekledi.
Almanya’daki Curt Engelhorn Arkeometri Merkezi’nde yapılan tarafsız analizler, heykelin Boubon’da uzun yıllar gömülü kaldığını kesin olarak kanıtladı. Kurşun izotop, taş ve toprak analizleri, heykelin Boubon Antik Kenti ile uyumlu olduğunu ortaya koydu.
Cleveland Sanat Müzesi’nin İtirazı Sonuç Vermedi
Cleveland Sanat Müzesi, Ekim 2023’te el koyma kararına itiraz etti. Ancak Türkiye’nin sunduğu güçlü bilimsel veriler bu itirazı çürüttü. 2024 yılının Mayıs ayında, heykelin silikon ayak kalıbı alındı ve Boubon Antik Kenti’ndeki bronz heykel kaideleriyle birebir uyumlu olduğu tespit edildi. Bu bulguların ardından Cleveland Sanat Müzesi, heykelin iadesini kabul etti.
Kültürel Mirasın Korunmasında Tarihî Başarı
Marcus Aurelius heykelinin Türkiye’ye iadesi, tarihî eser kaçakçılığına karşı yürütülen uluslararası mücadelenin önemli bir zaferi olarak kaydedildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu zaferle yalnızca Türkiye’nin kültürel mirasını korumakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası platformda örnek bir başarıya imza attı.