Sanatın DNA’sını Değiştiren Teknoloji: Yapay Zeka
Yapay zekanın sanat eserleri üzerindeki etkisi her geçen gün büyüyor. Yaratıcı alanlarda başka sanatçıların eserlerine yapay zeka ile müdahale etmek giderek yaygınlaşıyor. Ancak bu konuda yasal düzenlemelerin netleşmemesi, tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Geçtiğimiz aylarda, ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in İstanbul’a dair siyah-beyaz fotoğraflarını, video prodüktörü Erdem Topsakal yapay zeka desteğiyle videolaştırdı ve bu çalışması sosyal medyada büyük ilgi gördü. Topsakal, bu projeyle fotoğraflara farklı bir boyut kazandırmayı amaçladığını ve ustaya duyduğu saygıyı dile getirdi. Sonuç olarak ortaya çıkan videolar, o dönemleri yaşamayan kuşaklara bile İstanbul’un ruhunu hissettirdi.
Ancak bu tür çalışmalar, herkes tarafından olumlu karşılanmıyor. Paris’te düzenlenen Unifrance 2025 etkinliğinde ünlü belgesel fotoğrafçı Martin Parr, bireysel fotoğrafçılığın esaslarının yapay zeka ile geliştirilemeyeceğini belirtti. Ara Güler’in hareketli fotoğraflarından bahsedildiğinde ise Parr, bu durumu “Rezalet bir şey bu, hiç iyi bir haber değil” sözleriyle eleştirdi. Yönetmen Lee Schulman ise şakayla karışık, “Magnum’a haber verin, dava etsinler” diyerek duruma tepkisini gösterdi.
Hem Etik Hem Hukuki Sorunlar Gündemde
Yapay zekanın hızlı gelişimi, farklı alanlarda etik kurallar ve yasal düzenlemelerin yeniden ele alınmasını zorunlu kılıyor. Peki, bitmiş bir sanat eserine ne kadar müdahale edilebilir? Bir sanat eserini yeniden yorumlamak telif hakkı kapsamında mıdır? Bu soruların cevabını etik ve hukuki açıdan uzmanlara danışarak inceledik.
Etik Açıdan Yaratıcılık ve Yapay Zeka
Northeastern Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde araştırma doçenti olan ve AI Ethics Lab’ın kurucusu Cansu Canca, bu konuda etik değerlendirmelerin oldukça önemli olduğunu vurguluyor. Canca, “Eserlere yapılan yaratıcı katkılar ve kullanım amacı belirleyici unsurlardır. Hangi çalışmalar etik, hangileri değil, bunun detaylı bir analizi yapılmalı” diyor.
Yurt dışındaki gelişmelere de dikkat çeken Canca, Hollywood yazarlar ve aktörler grevinde bu konunun gündeme geldiğini belirtiyor: “Yapay zekanın yaratıcı alanlarda başkalarının eserlerine ne ölçüde müdahale edebileceği yasal olarak tartışılıyor. Telif hakkı kapsamına giren durumlar dava konusu olabiliyor.”
Hukuki Boyut: Türkiye’de Durum Ne?
Hukuki açıdan bakıldığında ise Türkiye’de bu konuda henüz kapsamlı bir düzenleme bulunmuyor. Gün+Partners ortağı avukat Mutlu Yıldırım Köse, telif hakkı korumasının temel kurallara bağlı olduğunu hatırlatıyor: “Kamuya mal olmuş ve sahipsiz olmadığı sürece, eser sahibinden izin almak zorunludur. Kullanılacak platform ve format açıkça belirtilmeli, yazılı izin alınmalıdır. Aksi takdirde telif hakkı ihlali söz konusu olur.”
Eğer izinsiz kullanım tespit edilirse, eser sahibi mahkemeye başvurarak ihtiyati tedbir kararı talep edebilir. Bu karar sayesinde dava sonucu beklenmeden ilgili kullanım durdurulabilir. Ayrıca çevrimiçi kullanımlar için “Uyar & Kaldır” yöntemi de uygulanabilir. Hak sahibi, içeriği kaldırması için karşı tarafa uyarıda bulunur; talep yerine getirilmezse savcılık kanalıyla işlem başlatılabilir.
Sanatçılar Eserlerini Nasıl Koruyabilir?
Avukat Mutlu Yıldırım Köse, sanatçıların eserlerini koruma altına almak için çeşitli önerilerde bulunuyor:
- Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden isteğe bağlı tescil yapılabilir.
- Noter onaylı belgeler, elektronik/dijital imza veya NFT teknolojileri kullanılarak yaratım tarihleri kayıt altına alınabilir.
- Çalışmalarda kullanılan içeriklerin üçüncü kişilere ait olup olmadığını titizlikle araştırmak önemlidir.
- Sektördeki kullanımları takip ederek izinsiz kullanımlara karşı sessiz kalmamak gerekir.
- Hukuki danışmanlık almak süreçleri daha sağlıklı ilerletir.
Yapay Zekanın Getirdiği Fırsatlar ve Riskler
Ara Güler’in yapay zeka ile hareketlendirilmiş fotoğrafları, izleyicilere keyifli anlar yaşatmış olabilir. Ancak, bu tür teknolojilerin yaratıcı zekayla birleşerek istenmeyen kullanım alanlarına dönüşebileceği de unutulmamalıdır. Sanat dünyasının bu yeniliklere nasıl yanıt vereceği, gelecekte sanatın sınırlarını belirleyecek en önemli etkenlerden biri olacak gibi görünüyor.