Özkök’ten Cıvaoğlu’na Hüzünlü Veda: “Sen En Geç Gidenimiz Olmalıydın, Bir Tek Buna İhanet Ettin”
Türk basınında uzun yıllar muhabirlikten yazarlığa, yöneticilikten televizyon programcılığına uzanan bir kariyere sahip olan Güneri Cıvaoğlu, bugün hayatını kaybetti. Milliyet gazetesinin köşe yazarı olan Cıvaoğlu, basın dünyasında derin izler bıraktı. Bir süredir kanser tedavisi gören Cıvaoğlu, sabah saatlerinde, tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Ertuğrul Özkök, Cıvaoğlu’na Behçet Necatigil’in “Bekler bazı gitmeler gitme zamanını…” dizesiyle veda etti.
Cıvaoğlu’nun gazetecilik kariyeri boyunca birçok gazeteciye rehberlik ettiğini belirten Ertuğrul Özkök, ona “Türk basının modernite prensi” unvanını verdi. Özkök, Cıvaoğlu’nun hem mesleki bilgeliği hem de hayat dersleriyle basın camiasında saygı gören bir isim olduğunu şu sözlerle ifade etti:
“Türk gazetecilerine yerel renklerin önemini öğreten bir büyüğümüzdü. Genç gazetecileri içtenlikle destekleyen, onlara hayatın sadece meslekten ibaret olmadığını, yaşamın da hakkını vererek yaşanması gerektiğini anlatan bir hocaydı. Gazetecilikte güzel bir iş yaptığımızda sabah bizi ilk arayan, bizi ilk kutlayan abimizdi. Hasetlikte çatlayan bu gazeteciler dünyasında, o kompleksiz bir şövalyeydi.”
“Gazeteciliğin Ful Time Meslek Olmadığını Gösterdi”
Özkök, Güneri Cıvaoğlu’nu Ortega Y Gasset’nin tanımladığı gazeteci neslinin son temsilcilerinden biri olarak tanımladı ve şu sözleri ekledi: “Güneri Bey, kamu meydanında elini kolunu sallayarak dolaşan bir aristokrattı. Gazeteciliği tam zamanlı bir iş olarak görmeyen, arta kalan zamanlarını dolu dolu yaşayan bir insandı.”
Son Veda
Cıvaoğlu, hayatının son anlarında eşi Canan Cıvaoğlu ile vedalaştı ve sabah 06.20’de hayata gözlerini yumdu. Özkök, “Beyaz atlarına binip gitti. Son gününe kadar hayatı yaşama azmine ve keyfine hiç ihanet etmedi. Türkiye’de gazeteciliğin büyük dönemi bitmişti, şimdi de o dönemin insanları bir bir gidiyor” dedi.
Ertuğrul Özkök, Cıvaoğlu‘na şu sözlerle veda etti: “Sen en geç gidenimiz olmalıydın, bir tek buna ihanet ettin. Senin gitme zamanın yoktu. Galiba bu konuda da öncülük ettin.”