Harvard’da Kitap Okuma Krizi: Z Kuşağı Kitapları Neden Reddediyor?
Harvard gibi dünya çapında prestije sahip bir üniversitede bile, öğrencilerin kitap okuma alışkanlığının giderek kaybolduğu bildiriliyor. Atlantic dergisinin son raporuna göre, Columbia gibi seçkin okullara gelen birçok öğrenci, üniversiteye başlarken tek bir kitap bile okumamış olabiliyor. Bu durum, yalnızca bireysel bir ilgisizlik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir değişimi işaret ediyor.
Kitap Okuma Neden Z Kuşağı İçin “Zaman Kaybı” Olarak Görülüyor?
Z kuşağının kitap okumaya karşı ilgisizliği, yalnızca tembellik ya da dikkatsizlikle açıklanamaz. Atlantic’e göre, gençler bugün kültürel bir mesaja yanıt veriyor: Kitaplar artık bir zorunluluk değil. Sosyal medya platformları ve kısa dikkat sürelerine hitap eden içeriklerin yükselişi, gençlerin okuma alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirdi.
Ancak bu yalnızca bir kültürel değişim değil; eğitim sistemi de bu durumu körüklüyor olabilir. Harvard gibi üniversitelerde bile, öğrenciler 25 sayfadan fazla okuma yapmayı “sıkıcı” veya “bunaltıcı” bulduklarını açıkça dile getiriyorlar. Dahası, bazı öğrenciler ödevlerini yaparken ChatGPT gibi yapay zeka araçlarına başvuruyor, bu da derinlemesine okuma alışkanlığını daha da baltalıyor.
Harvard Crimson’dan Gelen Eleştiri: Okuma Zorunlu Hale Getirilsin
Harvard Üniversitesi’nin resmi öğrenci gazetesi Harvard Crimson, bu konuyu gündeme taşıyan önemli bir yazı yayımladı. Edebiyat bölümü öğrencisi Claire Miller, makalesinde okula sert eleştiriler yönelterek şunları dile getirdi:
- “En son ne zaman bir kitabı baştan sona okudunuz?” diyerek akranlarını sorguladı.
- Yılda 56.000 dolardan fazla ücret ödeyen öğrenciler için, okuma ve edebiyat sevgisinin yeniden aşılanması gerektiğini savundu.
- Üniversitenin en azından bir kitap okumayı zorunlu hale getirmesini talep etti.
Miller’a göre, Harvard’ın böyle bir kültürel dönüşümde öncü bir rol üstlenmesi gerekiyor.
Z Kuşağının Derslere Katılım Sorunu
Kitap okumamanın yanı sıra, Z kuşağı derslere katılım konusunda da isteksiz. Harvard Crimson’da yayımlanan bir başka yazıda, öğrencilerin sınıflardan uzaklaştığına dikkat çekiliyor. Yazıda şu ifadeler yer aldı:
- “Harvard bir okuldur. Sınıfa gitmemiz gerekiyor.”
- Harvard’ın yalnızca bir diploma fabrikası olmadığını, aynı zamanda Amerika’nın gelecekteki liderlerini yetiştirdiği bir topluluk olduğunu vurguladı.
Öğrencilerin sınıfta bulunmamaları, derslerin interaktif yapısını ve toplu öğrenme kültürünü baltalıyor.
Sosyal Medyanın Etkisi ve Kültürel Dönüşüm
Kitap okuma alışkanlığının azalması, büyük ölçüde sosyal medyanın yükselişine bağlanıyor. Twitter, TikTok ve Instagram gibi platformlar, kısa ve görsel içeriklerle gençlerin dikkatini çekiyor. Uzun metinlere tahammül, bu nedenle ciddi şekilde azaldı. Harvard gibi üniversitelerde bile bu durumun normalleşmesi, gelecekte eğitimin nasıl evrileceği konusunda soru işaretleri doğuruyor.
Harvard’ın Rolü ve Çözüm Önerileri
Harvard’ın, yalnızca bir üniversite değil, aynı zamanda bir kültür lideri olarak bu durumu ele alması bekleniyor.
- Okuma alışkanlığını yeniden canlandıracak programlar geliştirilmesi,
- Derslerde kitap okuma ve tartışma etkinliklerinin artırılması,
- Teknoloji ve okuma dengesini sağlayacak yeni eğitim modelleri benimsenmesi öneriliyor.
Edebiyat öğrencisi Claire Miller’ın çağrısı, yalnızca Harvard için değil, küresel eğitim sistemi için bir uyarı niteliğinde.