Golan Tepeleri’ndeki “Hayaletler Çarkı” Teorisine Büyük Darbe
Ortadoğu’nun en büyük megalit yapılarından biri olan Rujm el-Hiri, diğer adıyla “Hayaletler Çarkı”, uzun zamandır astronomik gözlemevi olarak kullanıldığına dair teorilerle gündemdeydi. Ancak yeni bir araştırma, bu yaygın teoriyi çürütecek önemli bulgular ortaya koydu.
Rujm el-Hiri’nin Yapısı ve Önemi
Golan Tepeleri’nde bulunan Rujm el-Hiri, en az 5 bin yıllık bir geçmişe sahip ve “Doğu’nun Stonehenge’i” olarak anılıyor.
- Yapının özellikleri: 150 metre çapında, bazalt taşlardan yapılmış eşmerkezli çemberler ve merkezde bir kaya yığını bulunuyor.
- Tartışmalı kullanım amaçları: Savunma kalesi, önemli bir kişinin mezarı ya da astronomik bir gözlemevi olabileceği teorileri öne sürülüyor.
1968’de keşfedilen bu yapı, özellikle gündönümleri, ekinokslar ve Sirius yıldızı gibi gökcisimlerine hizalanmış olabileceği düşünülen tasarımıyla dikkat çekiyordu.
Yeni Araştırma ve Bulgular
İsrail’deki Tel Aviv ve Negev Ben-Gurion üniversitelerinden bilim insanları tarafından yapılan yeni bir araştırma, bu teoriye önemli bir darbe vurdu. Araştırma, hakemli dergi Remote Sensing’de yayımlandı.
- Tektonik hareketlerin etkisi:
Araştırmacılar, bölgedeki tektonik faaliyetler sonucu yapının yönünün değiştiğini tespit etti. Kaya ve toprakta kalan manyetik izleri analiz eden ekip, yapının saat yönünün tersine döndüğünü ve ilk inşa edildiği konumdan onlarca metre kaydığını ortaya koydu. - Gözlemevi olma ihtimali düşük:
Bu bulgulara göre, duvarlar ve girişler MÖ 4000-2000 dönemindeki hizalamaları artık karşılamıyor. Bu nedenle yapının bir astronomik gözlemevi olarak kullanılmasının muhtemel olmadığını belirttiler.
Yeniden İnşaat ve Zaman İçindeki Değişiklikler
Araştırmacılar, yapının inşasına MÖ 4500’lerde başlandığını ve MÖ 3600 ila 2300 yılları arasında çeşitli bölümlerinin yeniden inşa edildiğini düşünüyor. Ayrıca sonraki yüzyıllarda da yapı üzerinde değişiklikler yapılmış olması muhtemel.
Daha Fazla Araştırma Gerekiyor
Rujm el-Hiri’nin tam olarak hangi amaçla yapıldığı halen bilinmiyor. Ancak bilim insanları, bu konuyu aydınlatmanın önündeki en büyük zorluklardan birinin yapının içinde çok az tarihi eser bulunması olduğunu belirtiyor.
Bununla birlikte, Golan Tepeleri’nde halen keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda tarihi kalıntı olduğu düşünülüyor.
