Covid’i Yenen mRNA Aşıları, Kanseri de Alt Edebilir mi?
Pandemi sırasında Covid-19 aşılarıyla tanınan mRNA teknolojisi, şimdi de kanser tedavisinde devrim yaratmaya hazırlanıyor. BioNTech ve Moderna, bu alandaki en büyük oyuncular olarak kişiye özel kanser aşıları üzerinde çalışıyor. Şirketler, Covid-19 pandemisinden elde ettikleri başarı ve gelirle birlikte, kanser tedavisine yönelik kapsamlı bir araştırma ve geliştirme sürecine girdiler. Ancak, karşılarında aşmaları gereken büyük engeller bulunuyor.
Kişiye Özel Kanser Aşıları: Tedavi Nasıl Çalışıyor?
Kişiye özel kanser aşılarının geliştirilmesinde temel yaklaşım, hastanın bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini tanıyıp yok etmesini sağlamaktır. Örneğin, 43 yaşındaki Steve Haycock geçen yıl kolon kanseri nedeniyle bir operasyon geçirdi ve kanserin nüksetme riskiyle karşı karşıya kaldı. Haycock, BioNTech tarafından geliştirilen kişiye özel aşı denemelerine katılarak, kanser hücrelerini hedef alan bir tedaviye umut bağladı.
BioNTech‘in bu aşıları, kanser hücrelerindeki mutasyonlara özgü proteinleri (neoantijenleri) tanıyarak bağışıklık sistemini bu hücrelere saldırmaya yönlendiriyor. Bu kişiye özel tedavi yöntemi, hastanın kendi tümöründeki spesifik mutasyonları hedef aldığı için son derece etkili olma potansiyeline sahip.
BioNTech ve Moderna Kanser Aşılarına Nasıl Yatırım Yapıyor?
BioNTech ve Moderna, pandemiden elde ettikleri devasa gelirleri kanser aşıları alanında Ar-Ge’ye yönlendirdi. Her iki şirket de 2021’de Covid-19 aşılarından büyük kazanç sağladı, ancak bu başarı sonrası hisselerinde büyük bir düşüş yaşandı. Şimdi, bu iki dev şirket, mRNA teknolojisiyle kanser tedavisinde çığır açmayı hedefliyor.
BioNTech, İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) ile yürüttüğü bir denemede, Haycock’a özel olarak tasarlanan aşıları uygularken, Moderna, cilt kanserine karşı geliştirdiği aşıyı ilaç devi Merck ile işbirliği içinde denemeye devam ediyor. Moderna CEO’su Stéphane Bancel, “On yıl sonra pandemide yaptıklarımız unutulacak. Çünkü dünyanın en etkili kanser aşısını üreten bir şirket olarak anılacağız,” sözleriyle bu konuda ne kadar iddialı olduklarını dile getiriyor.
mRNA Teknolojisi Kanserle Nasıl Savaşıyor?
mRNA teknolojisi, bağışıklık sistemine Covid-19 virüsünü tanıyarak onunla savaşmayı öğrettiği gibi, aynı yöntemi kullanarak kanser hücrelerine karşı da harekete geçebiliyor. Moderna’nın her aşısı, hastanın tümörüne özgü neoantijenleri belirlemek için genomik dizileme yöntemi kullanarak tasarlanıyor. Hastanın bağışıklık sistemi, bu neoantijenleri tanıyıp, gelecekte kanser hücrelerine saldırmaya yönlendiriliyor.
BioNTech de benzer bir strateji izliyor. Şirket, kanser hücrelerine karşı etkili olabilecek 20’ye kadar neoantijeni belirleyerek hastaya özgü aşılar geliştiriyor. Bu süreçte, Roche‘a bağlı Genentech ile işbirliği içinde çalışıyorlar. Bu aşılar, kanser hücrelerini hedef almak için bağışıklık sistemini eğitiyor ve yeniden tümör oluşumunu engellemeyi amaçlıyor.
mRNA Kanser Aşılarının Zorlukları ve Fırsatları
Her iki şirket de büyük ilerlemeler kaydetmiş olsa da kişiye özel aşı teknolojisi hala emekleme aşamasında. Her bir hastaya özel olarak üretilen bu aşılar, yüksek maliyetli ve üretimi oldukça karmaşık. Ayrıca, tedarik zincirindeki sorunlar da aşılması gereken başka bir engel olarak öne çıkıyor. Oxford Üniversitesi‘nde melanom üzerine çalışan uzman Miranda Payne, “Gelişmeler çok heyecan verici, ama bu aşıları ihtiyaç duyan herkese nasıl ulaştıracağımız büyük bir soru işareti,” diyerek bu zorluklara dikkat çekiyor.
Ancak, BioNTech ve Moderna, kişiye özel kanser aşılarının yanı sıra, daha geniş kitlelere hitap edebilecek standart aşılar da geliştiriyor. BioNTech’in üzerinde çalıştığı melanom aşısı, yalnızca dört ana antijen içeren ve piyasada daha uygun fiyatlarla sunulabilecek bir ürün olarak öne çıkıyor. Bu aşı, melanomların yüzde 90’ında bulunan antijenleri hedef alıyor ve daha genel bir çözüm sunmayı hedefliyor.
Klinik Denemeler: Kanser Aşıları Gerçek Olmaya Yaklaşıyor
Haziran ayında, Moderna’nın melanom aşısı denemelerinden elde edilen olumlu sonuçlar, kanser aşılarının gerçek olmaya ne kadar yaklaştığını gösterdi. Merck ile birlikte yapılan çalışmalarda, ileri evredeki 157 melanom hastasına verilen Keytruda ve Moderna aşısı kombinasyonu, ölüm veya nüksetme riskini yüzde 49 oranında azalttı. Bu sonuçlar, Moderna’nın klinik denemelerde son aşamaya yaklaştığını gösteriyor.
Moderna CEO’su Stéphane Bancel, denemelerin başarısının ardından, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) başvurarak onay sürecini hızlandıracaklarını ve aşının 2025 yılı başlarında onay alabileceğini açıkladı.
BioNTech ve Moderna’nın Geleceği: Kanser Tedavisinde Yeni Bir Dönem
Her iki şirket de bu yeni kanser aşılarıyla devrim yaratmayı hedefliyor. BioNTech CEO’su Uğur Şahin, 2026 yılına kadar yeni kanser tedavilerini piyasaya sürmeyi umduklarını, 2030 yılına kadar ise kişiye özel kanser aşılarını ticari olarak sunabileceklerini belirtiyor.
Ancak bu aşıların başarısı, fiyatlandırma ve erişim konularında büyük zorluklar doğurabilir. Uğur Şahin, bu tedavilerin yüksek maliyetlerinin sağlık sistemlerini zorlayabileceğini kabul ederek, “Bu aşılar, metastaz gibi büyük tıbbi ihtiyaçları karşılayabilirse, fiyatları kabul edilebilir olacaktır,” diyor. Aksi takdirde, kanser tedavisinde alternatif yöntemler daha cazip hale gelebilir.
Sonuç: Kanser Tedavisinde Umut Verici Gelişmeler
Kişiye özel kanser aşıları, kanserin nüksetme riskini azaltma ve hastaların yaşam süresini uzatma potansiyeline sahip. BioNTech ve Moderna’nın bu alandaki çalışmaları, immünoterapi ve kontrol noktası inhibitörleri gibi tedavilerle birleştirildiğinde, kanser tedavisinde önemli bir adım atılabilir. Ancak, klinik denemelerin tamamlanması ve geniş çapta erişilebilir hale gelmesi için daha fazla zamana ihtiyaç var.
Kanser aşıları, bilimsel olarak büyük bir başarıya yakın olsa da, önümüzdeki yıllarda sağlık sistemlerini ve hastaları nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.