Madi Terzi’nin Mezurasına Dolananlarda Bu Hafta: Hande Erçel, Özge Özpirinççi, Zeynep Bastık

Madi Terzi, bu haftaki yazısında Hande Erçel, Özge Özpirinççi ve Zeynep Bastık'ın stillerini değerlendirdi.

HANDE ERÇEL

Truvalı Helen ve ikonik oryantal Nesrin Topkapı arasında bir elbise…
90’lı yıllar klüp şarkıcısı postişi ile süper kahraman arası bir saç…
Dünyalar güzeli bir starla sosyetik davette dikkat çekmeye çalışan bir yeni yetme arası stil…
Hande Erçel olmasa burun kıvrılabilecek olan kombin ‘e bir şekilde hoş olmuş’ dedirtiyor. Ama…

Hande Erçel zaman içinde stili oturan genç ikonlardan. Bir çok talihsiz deneme sonrası -el yordamıyla da olsa- estetik zevklerini yansıtan bir tarz geliştirdi. Sadece kullandığı parçaları biraz daha içselleştirmeye ihtiyacı var. Mesela bu elbiseyle kullanıldığında kostüm olan kolyesi, strapless basic bir elbiseyle kullanılsaydı şiirselleşirdi. Elbisesinin mükemmel olmakla vasat olmak arasındaki mesafesi eşit. Ayakkabıları ise -elbisesi göz önüne alındığında- vitrin kombininde kullanılacak cinsten, ilk akla gelen model. Daha cüretkar, şaşırtıcı, cool tercihler yapılabilirdi. Kötü mü, değil. Müthiş mi, asla.

Hande Erçel’in popüler kültürle eş zamanlı şekillendiğini düşündüren zevklerinin biraz güncellenmeye ihtiyacı var. Makyajında yakaladığı tutarlı ve sade stili saçları için de kullanabilmeli. Yuvarlak yüzünü ön plana çıkaran saç toplama şekillerinde yüz ovalini vurgulayacak açılar yakalamalı. Böylesi bir güzelliği dramatik hale getirmeye hakkı var, ama trajedi sınırlarında gezmesi tatsız.

Su gibi güzelliğinin hatırına daha fazla şöyle de olabilirdi, böyle de olabilirdi demiyoruz. Ama motivasyonumuzu açıklamakta fayda var; Hande Erçel gibi kusursuz güzellikte bir kadını görünce, ister istemez kusursuz stil tercihleri ihtimalleri uçuşuyor zihnimizde. Aklımıza gelenle karşımıza gelenin örtüştüğü tercihlerde görüşmek üzere…

ZEYNEP BASTIK

Stil sahibi olmanın formülü bulundu;
Bol miktarda kumaş, Zeynep Bastık inanmışlığı ve sabah uyandığınızdaki saçınızın ‘en doğal hali’ yeterli!

Aslında biz de isterdik bu kadar spesifik bir tüyo ile herkesin etrafta ikonik ikonik gezmesini ama olay öyle şekillenmiyor. Referans aldığınız ve “onun gibi görünmek istediğiniz kişi” stilini kendi dinamikleri içinde oluşturuyor.

Zeynep Bastık gibi karakteristik bir ses neden giyim kuşam konusunda da aynı özgünlüğün tadını çıkarmıyor anlamak zor. Gençliğinin verdiği tazelikle parlayan fit bir beden, ne istediğini çok iyi bilen bir vücut dili ve doğru makyajla rönesans tablosuna dönecek bir yüz orantısı var. Ama Zeynep Hanım ‘benim de bundanım olsun’ motivasyonuyla gördüğü ilk 10 kişinin 8’inde gördüğü her şeyi kendinde de uyguluyor. Freudisyen bir açıklama getiremeyiz konuya ama en azından bu davet stilini kritik edebiliriz…

Geçtiğimiz yaz sezonunun trendi olan mint yeşili Zeynep Hanım’ın rengi değil. Ten renginin alt tonu sarı olduğu için daha sıcak renkler tercih etmesi avantajına olur. Boyun detayında böyle bir fular etkisini kullanmak için boynunuzun daha uzun olması gerekir. Aksi halde yüzünüzden sonra göğüsleriniz başlıyor gibi görünür, denge bozulur. Elbisenin kabartmalı deseni eylül ayı için sıcak yazı çağrıştırıyor. Kullandığı model beyaz ayakkabı ve beyaz çantanın popüler olduğu dönem doğan çocuklar çoktan 30’lu yaşlarına geldi dersek, yeterince açıklayıcı olur herhalde. Aksesuarlarında büyük büyük babaanne hatırası hissi veren bu kadar silik parçaları da gereksiz bulduk. Makyaj trendi olan toprak tonları Zeynep Hanım için belki de sadece ten makyajında kullanılmalı… Bu da bir fikir!

Küçük bir kişisel gelişim sloganı ile bu kadar güzel bir kadının kendine yaptığı haksızlığı özetleyelim madem: Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin. Tamam tamam biz de Sezen’den coverladık.

ÖZGE ÖZPİRİNÇÇİ

“Kamelyalı Kadın” için fazla pembe, Barbie için fazla ciddi, Özge Özpirinççi için ise fazla kokoş!

Kariyerinin başlarındaki dişiliğini geri planda tutan lolita personasından sıyrıldığında karşılaştığımız güzel kadın, nutkumuzun tutulmasına neden olmuştu. Özge Özpirinççi gerek yer aldığı projelerde sergilediği yeteneği, gerekse güzelliği ile her zaman kendisine hayran bıraktırdı. Ama…

Güzel ve yetenekli kadınların stilleri üzerine çok kafa yormamaları acaba bir tür challenge mı diye düşünüyoruz ister istemez. Çünkü bir stili yaratan donelerin en güçlülerine sahip olup da kullanmamak çok anlaşılır bir şey değil. Güzel, yetenekli ve tavrını vurgulayan bir beden diline sahip olup da, stiliyle göz dolduramamak da biraz şey… Mesela Özge Hanım katıldığı davette stiliyle çuvallamamış ama baya bir sendelemiş… (iyi niyet is loading)

Her şeyden önce makyajında her zaman tercih ettiği yüzün iyi kısımlarını vurgulayıp, zayıf kısımlarını geri planda tutan klasik makyajını tercih etmeliydi. Eğer bir moda çekiminde veya kitsch bir 80’s kostüm partisinde değilseniz, kıyafetinizin rengine uygun far sürmemelisiniz. Hele ki pembe! Saçları elbisenin yaka kısmı referans alınarak çok kararında toplanmış. Fakat elbise çok zorlama olmuş. Bu kadar rengi ön planda olan bir elbise için bu kadar gereksiz detay göz yorucu. Bir de -pembe tonu da tutmayan- fuşya ayakkabılarıyla eşleşince kombin iyice çığrından çıkmış. Pembe küpeleri ve ojelerini biz görmedik. Siz de görmemişsinizdir, çünkü hepimiz gözlerimize pamuk şeker kaçtı diye düşünerek yüzümüzü yıkamaya gittik. Biz aslında yokuz!

Biz Özge Özpirinççi’yi pembe rüyalarımızın içinde “PEMBEYE KONTRAST” renklerde ve daha güçlü kombinler eşliğinde hayal ediyoruz. Hayal etmek başarmanın yarısıdır. Kalan yarısı da pembe… Aman… Sende Özge Özpirinççi.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: