Antisemitik Skandalların Ardından Andrew Garfield, Mel Gibson’ı Savundu: “Film Yapmayı Hak Ediyor”
Andrew Garfield, 2016 yapımı Savaş Vadisi (Hacksaw Ridge) filminde kendisini yöneten Mel Gibson ile çalışmasını savundu ve ünlü yönetmenin film çekmeyi hak ettiğini belirtti. Bu film, Gibson’ın kariyerinde önemli bir geri dönüş olarak kabul edilirken, geçmişte antisemitik, ırkçı ve homofobik yorumlar yapan aktör-yönetmen, Hollywood’da uzun süre kara listeye alınmıştı. Ancak Britanyalı oyuncu Garfield, Gibson’ın hatalarından ders çıkardığını ve kendini iyileştirmek için ciddi çaba sarf ettiğini ifade etti.
Garfield, People dergisine verdiği röportajda, Gibson hakkında şu sözleri söyledi: “Kendisini güzel bir şekilde iyileştirmek için çok emek verdi. Tanrı’ya şükür bunu yaptı, çünkü o inanılmaz bir sinemacı ve bence film çekmeyi hak ediyor. Hikaye anlatmayı hak ediyor çünkü çok büyük, şefkatli bir yüreğe sahip.”
Mel Gibson, 2006 yılında alkollü araç kullanırken gözaltına alındığında bir polis memuruna antisemitik ifadeler kullanmıştı. Bu skandalın ardından Gibson, yaptığı yorumlar nedeniyle sert eleştiriler almış ve kariyerinde ciddi bir düşüş yaşamıştı. Ünlü aktör-yönetmen, polis memuruna “Lanet Yahudiler. Dünyadaki tüm savaşlardan Yahudiler sorumlu.” demişti. Gibson, daha sonra bu sözlerin “bir delilik anında ağzından kaçtığını” iddia ederek özür dilemiş, antisemitizme karşı olduğunu belirtmişti.
Ancak Yahudi kökenli olan Andrew Garfield, Savaş Vadisi filminde rol almadan önce Gibson ile bu konuları derinlemesine tartıştığını açıkladı. Garfield, Gibson ile olan işbirliği hakkında, “İnsanların değişebildiğini, yardım alabileceğini öğrendim. Herkesin saygıyı ve ikinci, üçüncü, hatta dördüncü şansı hak ettiğini düşünüyorum. Hiçbirimizin hatasız olmadığını gördüm.” ifadelerini kullandı. Garfield, Gibson’ı “derin empati kurabilen biri” olarak tanımlayarak, birlikte çalışmanın ona çok şey öğrettiğini belirtti.
Gibson’ın kariyerinde yeniden yükselişe geçmesini sağlayan Savaş Vadisi, yönetmene En İyi Yönetmen dalında Oscar adaylığı getirdi. Bu film, Gibson’ın uzun yıllar süren skandalların ardından Hollywood’a dönüşünü simgeliyordu. Oyuncu ve yönetmen arasında, Gibson’ın geçmişteki hatalarından ders çıkardığına dair samimi bir diyalog olduğu anlaşılıyor.
Garfield ayrıca, Gibson’ın bazı kişilerin onu Hollywood’dan dışlamasına rağmen, kendisinin onunla çalışma fırsatını değerlendirdiğini ve bundan pişman olmadığını dile getirdi. Oyuncu, Gibson’ın hem profesyonel hem de kişisel olarak hatalarından ders çıkardığına inandığını vurguladı.
Mel Gibson’ın Yıllar Süren Skandalları
Mel Gibson’ın kariyeri, 2000’li yıllarda bir dizi skandalla sarsıldı. 2006 yılında alkollü araç kullanırken bir polis memuruna karşı sarf ettiği antisemitik ifadeler, onun düşüşünün başlangıcı oldu. Bu olaydan sonra Gibson, “Yahudi karşıtı düşüncelere sahip olan herkesin hiçbir bahanesi olmadığını ve bunun asla tolere edilmemesi gerektiğini” ifade ederek bir özür yayımladı.
Ancak bu özrüne rağmen, Gibson’ın kariyeri büyük bir yara aldı. 2010 yılında, eski kız arkadaşı Oksana Grigorieva tarafından ortaya atılan aile içi şiddet ve ırkçı ifadeler içeren bir dizi ses kaydı, onun itibarını daha da sarstı. Gibson, bu olayların ardından Hollywood’da neredeyse tamamen dışlandı ve büyük projelerde yer bulmakta zorlandı.
Andrew Garfield’ın Mel Gibson Hakkındaki Düşünceleri
Andrew Garfield, Mel Gibson’ın bu zorlu süreçten sonra kendisini toparladığını ve iyileştiğini savundu. Gibson ile derin ve anlamlı konuşmalar yaptığını belirten Garfield, Gibson’ın kişisel gelişimine ve hatalarından ders aldığına inandığını söyledi. Garfield, onunla çalışma fırsatını değerlendirdiği için pişman olmadığını ve Gibson’ın yeniden hikaye anlatmayı hak eden bir sinemacı olduğunu vurguladı.
Gibson’ın dönüşü, onun sinemadaki ustalığının yanı sıra geçmişteki hatalarını kabul edip iyileşme sürecine girmesiyle mümkün oldu. Garfield, bu süreçte Gibson’a bir şans verdiğini ve insanların hatalarını düzeltme hakkına sahip olduğuna inandığını belirtti.
Mel Gibson ve Hollywood’daki Durumu
Gibson’ın kariyeri yıllar boyunca skandallar ve özürlerle dolu olsa da, Savaş Vadisi filmi onun yeniden Hollywood’a kabul edilmesini sağladı. Ancak Gibson’ın geçmişi, zaman zaman onunla ilgili tartışmaları yeniden gündeme getiriyor. 2021 yılında eski ABD Başkanı Donald Trump‘a selam vermesi de eleştiri konusu olmuştu.
Mel Gibson, kariyerindeki bu dalgalanmalara rağmen sinemadaki varlığını sürdürüyor ve yeni projeler üzerinde çalışmaya devam ediyor. Garfield ise Gibson’a ikinci bir şans vermenin doğru olduğunu ve bu işbirliğinden pişman olmadığını açıkça dile getiriyor.