İngiltere ve ABD’den Çarpıcı Rapor: Müzik Kariyeri İntihar Riskini Artırıyor
İngiltere ve ABD’de yapılan araştırmalar, müzik endüstrisinin yüksek intihar riski taşıyan bir sektör olduğunu gösterdi. Özellikle kadın müzisyenlerin bu risk altında çok daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Müzik Dünyası ve Ruh Sağlığı: Tehlikeli Bir Bağlantı
Müzik dünyası ile ruh sağlığı arasındaki ilişki her zaman karmaşık ve sancılı olmuştur. Kurt Cobain gibi “27’ler Kulübü” üyelerinden, Liam Payne gibi günümüz pop yıldızlarına kadar pek çok müzisyen, intihar trajedileriyle gündeme geldi.
İngiltere ve ABD’de yapılan araştırmalar, bu durumun tesadüf olmadığını ve müzik kariyerinin doğrudan yüksek intihar riskiyle bağlantılı olduğunu kanıtlıyor.
Müzisyenler En Yüksek Risk Gruplarından Biri
İngiltere’de yapılan araştırmalara göre, müzisyenler intihar riski en yüksek meslek grupları arasında dördüncü sırada yer alıyor. Listenin ilk sıralarında inşaat işçileri, bina tamirat ustaları ve tarım çalışanları bulunuyor.
- Müzisyen erkeklerin intihar riski, toplum ortalamasının %20 üzerinde.
- Kadın müzisyenlerde ise bu oran %69’a kadar çıkıyor.
ABD verileri de benzer bir tabloyu ortaya koyuyor. Eğlence sektöründeki kadınlar, müzisyenler de dahil olmak üzere, tüm meslek grupları arasında en yüksek intihar oranına sahip. Erkekler için ise bu sektör üçüncü en yüksek risk grubunda yer alıyor.
Müzik Endüstrisinde Ruh Sağlığına Yönelik Tehditler
Goldsmiths Üniversitesi Kültür Sosyolojisi ve Yaratıcı Endüstriler Kıdemli Öğretim Görevlisi Dr. George Musgrave, müzisyenlerin yüksek intihar riski taşımasının ardında yatan nedenleri şu şekilde sıralıyor:
- Mesleki güvencesizlik: Müzisyenler genellikle düzensiz gelir ve belirsiz bir kariyer yapısına sahiptir.
- Sosyal medya baskısı: Sürekli kamuoyu önünde olmak ve eleştirilere maruz kalmak ciddi bir ruhsal baskı oluşturuyor.
- Yoğun turne ve seyahat temposu: Uzun süre ailelerinden ve arkadaşlarından uzak kalan müzisyenler, yalnızlık ve depresyon ile karşı karşıya kalıyor.
- Kimlik ve sanat arasındaki gerilim: Müzik kariyerleri, sanatçılar için sadece bir iş değil, varoluşsal bir kimlik haline geliyor.
Bu etkenler, anksiyete, depresyon ve madde kullanımı gibi sorunları tetikleyerek intihar riskini artırıyor.
K-Pop Dünyasında Artan İntihar Vakaları
Araştırmalar sadece İngiltere ve ABD verilerini ele alsa da, müzisyenlerin intihar riski küresel bir sorun olarak görülüyor. Özellikle Güney Kore’de, son yıllarda pek çok K-pop yıldızı intihar ederek hayatını kaybetti.
Musgrave, Kore kültüründeki sosyal baskı ve mükemmeliyetçilik anlayışının, müzisyenleri daha büyük bir stres altına soktuğunu belirtiyor.
Çözüm Önerisi: “Sıfır İntihar Yaklaşımı”
Musgrave ve Emory Üniversitesi’nden Dr. Dorian Lamis, müzisyenlerin intihar riskini azaltmak için Sıfır İntihar Yaklaşımı’nı öneriyor.
Bu yaklaşım, işgücü, bakım sistemleri ve tedavi yöntemleri üzerinden bütüncül bir destek mekanizması sunarak intiharı önlemeyi hedefliyor.
Lamis, New York Ruh Sağlığı Ofisi’nin bu yöntemi uyguladıktan sonra 18 ay içinde intihar oranlarını %75 azalttığını belirtiyor.
Müzik Endüstrisinde Değişim Şart!
Musgrave, müzisyenler arasında intiharın romantik bir anlatıya dönüştürülmesini eleştirerek şunları söylüyor:
“Sanatçılar doğaları gereği acı çeken, işkence gören ruhlar olarak gösterildi. Ancak bu romantize edilmiş anlatı, aslında ciddi bir sorunun üstünü örtüyor. Buna artık bir son vermeliyiz.“
Müzik dünyasında ruh sağlığı sorunlarının daha ciddiye alınması ve sanatçıların desteklenmesi gerektiği konusunda uzmanlar hemfikir.