İmamoğlu’nun Savcılıktaki İfadeleri Ortaya Çıktı: Hangi Suçlamalara Ne Yanıtlar Verdi?

İmamoğlu'nun savcılıktaki ifadeleri ortaya çıktı. Terör ve yolsuzluk suçlamalarına yanıt verdi, gizli tanık iddialarını reddetti ve siyasi kumpas dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yürütülen terör ve yolsuzluk soruşturması kapsamında verdiği savcılık ifadesinde dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kendisine yöneltilen iddialara ilişkin detaylı bir şekilde yanıt veren İmamoğlu, sürecin siyasi bir müdahale olduğunu savundu.

“Bu Soru Bile Zul”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından ifadesi alınan İmamoğlu’na, yakın çevresinde terör örgütü ile bağlantılı biri olup olmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya net bir şekilde şu cevabı verdi:

“Benim ailemin ve şahsımın çevresinde terörle bağlantılı kimse barınamaz. Bu sorunun bana yöneltilmesini bile zul kabul ederim.”

“Kent Uzlaşısı” Sorusu ve DEM Partili İddialar

Savcılığın dikkat çeken sorularından biri de “Kent uzlaşısı nedir?” şeklindeydi. İmamoğlu, bu ifadenin DEM Parti’ye ait bir siyasi söylem olduğunu belirterek, CHP’nin bu söylemle bir ilgisi olmadığını ifade etti.

Soruşturma dosyasında, terör kaydı bulunduğu belirtilen 18 kişinin, 2024 yerel seçimlerinden önce DEM Parti’den CHP listelerine geçtiği iddia ediliyor. Bu isimlerin meclis üyesi yapılmasının nasıl gerçekleştiği sorulan İmamoğlu şu sözlerle yanıt verdi:

“İstanbul’da 39 ilçede yaklaşık 1500’e yakın meclis üyesi var. Bu kişilerin kim olduklarını ya da kiminle iltisaklı olduklarını tek tek bilmem mümkün değil. Bu isimler, İlçe Seçim Kurulları ve YSK tarafından onaylanmış kişiler. Şimdi bu listelerin kriminalize edilmesi siyasi bir müdahaledir.”

Gizli Tanık Beyanlarına Sert Tepki

Savcılığın yönelttiği bir diğer iddia ise, “gizli tanık İlke”nin beyanları oldu. Tanık, DEM Parti ile CHP arasında finansal ilişkiler kurulduğu, bu bağlantının da Reform Enstitüsü üzerinden sağlandığını öne sürdü. İmamoğlu, bu beyanları kesin bir dille reddetti:

“Bu iddialar tamamen asılsızdır. Reform Enstitüsü düşünce kuruluşu olarak tasarlanmış ancak tam faaliyete geçmemiştir. Bahsi geçen kişilerle bu şekilde bir ilişkim yoktur. Gizli tanık beyanlarını ve uygulamasını kabul etmiyorum. Bu iftiralar uydurma ve siyasi bir kumpastır.”

Yolsuzluk Soruşturmasına İki Sayfalık Yanıt

İmamoğlu’na, yolsuzluk soruşturması kapsamında çeşitli kişilerin maddi gelir artışları, fotoğraf teşhisleri ve Sarıyer’deki yeşil alan kamulaştırması hakkında da sorular yöneltildi.

Fotoğraflar için “Fotoğraflarla ilgili cevap vermek istemiyorum” diyen İmamoğlu, birçok insanla kamuya açık ortamlarda bir araya geldiğini, bu kişilerin bazılarının tanıdığı, bazılarının ise sadece bir anlık temasla sınırlı olduğunu belirtti.

Sarıyer’deki araziye ilişkin olarak ise, belediyenin yeşil alan projesi kapsamında yasal bir kamulaştırma süreci yürüttüğünü, arazinin ise banka kredisiyle satın alındığını vurguladı.

“Bu Süreç Yargı Tacizidir”

İfadesinin sonunda gözaltı sürecine dair değerlendirmelerde bulunan İmamoğlu, yaşananları “ahlak dışı ve siyasi bir yargı tacizi” olarak niteledi:

“Beni sabaha karşı evimden gözaltına almanın hiçbir hukuki gerekçesi yoktu. 4 gündür nezarethanedeyim. Tüm bu süreç gizli tanık beyanlarına dayanıyor. Bu siyasi bir müdahaledir. Namusuma, haysiyetime leke sürmek isteyenlerle sonuna kadar hukuk içinde mücadele edeceğim.”

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: