Harvard’a Antisemitizm Soruşturması: 8,7 Milyar Dolarlık Bağış Riskte
ABD Eğitim Bakanlığı, ülkenin en prestijli eğitim kurumlarından biri olan Harvard Üniversitesi hakkında, toplam değeri 8,7 milyar doları aşan bağışların ve 255 milyon dolarlık federal sözleşmenin uygunluğunu incelemek üzere resmi bir soruşturma başlattığını duyurdu. Soruşturmanın temel amacı, bu fonların sivil haklar yasalarına uygun bir biçimde kullanılıp kullanılmadığını ortaya çıkarmak.
Soruşturmanın Gerekçesi: Antisemitizm ile Mücadele
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, soruşturmanın, ABD genelinde üniversite kampüslerinde son dönemde artan antisemitik taciz iddialarıyla bağlantılı olduğu vurgulandı. Bu kapsamda, Harvard Üniversitesi’nin, öğrencilerini antisemitizme karşı koruma konusunda eksik kalıp kalmadığının da değerlendirileceği bildirildi.
Eğitim Bakanı Linda McMahon, yaptığı açıklamada, “Harvard, öğrencilerini antisemitik ayrımcılıktan korumada başarısız oldu ve bu durum özgür tartışma ortamının yerini bölücü ideolojilere bıraktı. Bu da kurumun itibarını ciddi şekilde zedeledi” ifadelerine yer verdi. McMahon ayrıca, üniversitenin bu hatalardan dönerek kampüsünü tüm öğrencilerin kendini güvende hissettiği bir alan haline getirebileceğini kaydetti.
Soruşturma, Columbia Üniversitesi Sürecini Hatırlattı
Harvard’a yönelik inceleme, geçtiğimiz haftalarda Columbia Üniversitesi’nde yaşanan benzer bir süreci gündeme getirdi. Columbia, mart ayı başında, ABD Başkanı Donald Trump ve yönetiminin, kampüsteki antisemitizmle mücadele konusunda getirdiği talepleri kabul ettiğini açıklamıştı.
Üniversitenin resmi internet sitesinde yer alan duyuruda, Trump yönetimi ile yapılan anlaşma gereği, antisemitizmin tanımının yeniden gözden geçirileceği ve İsrail ve Yahudi Çalışmaları Enstitüsü kadrosunun genişletileceği bildirilmişti. Columbia ayrıca, bu adımlarla birlikte yaklaşık 400 milyon dolarlık federal fonun kesilmesinin önüne geçmeyi hedeflemişti.
Harvard Üzerindeki Baskı Artıyor
Harvard Üniversitesi, son aylarda antisemitizm tartışmalarının merkezine oturmuş durumda. Söz konusu soruşturma, sadece üniversitenin iç işleyişine değil, aynı zamanda özel ve kamusal fon kullanımına da odaklanacak. Eğitim Bakanlığı, kampüslerdeki ayrımcılık, nefret ve ayrımcı uygulamalarla mücadele kapsamında benzer denetimleri ülke genelinde yaygınlaştırmayı planlıyor.
Üniversitenin, soruşturma sonucunda yaptırımlarla karşılaşıp karşılaşmayacağı ise ilerleyen süreçte netleşecek.
