Yenidoğan Çetesi Lideri Fırat Sarı: “Bu Sistemi Ben Keşfetmedim, Vardı”
Türkiye’nin gündemine oturan yenidoğan çetesi davasında beşinci gün geride kalırken, bugün çete lideri Fırat Sarı savunmasına başladı. Mahkeme sürecinin en kritik anlarından biri olarak değerlendirilen savunmada Sarı, “Her şeyi anlatmak istiyorum” diyerek detaylı itiraflarda bulundu.
Fırat Sarı’nın Savunmasından Öne Çıkanlar
“HER ŞEYİ ANLATMAK İSTİYORUM”
Fırat Sarı, savunmasına kamuoyu önündeki durumunu açıklayarak başladı:
- “Söküle söküle ben hiç kaldım kamuoyu önünde. Avukatlarıma dedim ya ben strateji istemiyorum her şeyi anlatmak istiyorum.”
- “Sayın başkan, yaklaşık 2 ay önce savcı tehdidi olayından sonra kamuoyunda yoğun tepkiler artınca avukatlarım ayrıldılar. Bir süre önce memleketimden 2 avukat geldi, onlar katılmak istedi ama hazır olmadıklarını söylediler. Bu olaylar ortaya çıktığından beri tek amacım maddi gerçeğin ortaya çıkması için elimden geleni yapmak. O yüzden savunma yapmak istiyorum.”
- “Bu iddianame kapsamında olmayan, ama toplumun etkilendiği bir durum var. Hayata dair pek umudum kalmadı. Öyle şeyler çıktı ki, akış hayal gücüne sığmayacak durumlara vardı.”
“BÜTÜN HESAPLARIMA BAKILSIN”
Savunmasında mali durumuna da değinen Sarı, tüm hesaplarının incelenmesini talep etti:
- “Bütün hesaplarıma bakılsın. Sümeyye ve Mehtap dün söylediler, benim onlara borcum var. Çok fazla para harcıyorlar diye para kontrolleri olsun diye para alırdım.”
“FETÖ DÖNEMİNE KADAR DEVLETLE BAĞLANTIM VARDI”
Kendi geçmişini anlatan Sarı, örgüt üyeliği suçlamaları ve sonrasındaki süreçleri şu sözlerle dile getirdi:
- “1975 Bingöl doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi orada tamamladım. 17 yaşımda tıp fakültesine girdim. Üniversitede bir yürüyüşe katıldım, bu nedenle 4-5 yıl cezaevinde örgüt üyeliğinden yattım. 16-17 yaşlarında çocukların ölüm orucu yaptığı dönemde bulundum. Örgütü benim kadar iyi kimse bilemez. Daha sonra ayrıştım ve güvenlik güçleriyle görüşmeye başladım. FETÖ dönemine kadar devletle bağlantım vardı.”
Özel Sağlık Sistemine Eleştiriler
“SİSTEMİ BEN KEŞFETMEDİM, SİSTEM ZATEN VARDI”
Fırat Sarı, özel sağlık sektöründeki işleyişi ve bu sistemin işbirliği sözleşmeleriyle kurulu olduğunu anlattı:
- “İstanbul’da her taraf işletme. Benden önce de birçok kişi bu işi yapıyordu. Sözleşme ise ‘hizmet işbirliği sözleşmesi’ olarak adlandırılıyor. Bu sözleşmeyle her şey hastaneye aitti; doktor, hemşire vs. tamamen hastanenin kendi kurumsal sistemi aynen çalışıyordu. Bu sistemi ben keşfetmedim, bu sistem zaten vardı.”
“ÇALIŞAN HEKİM VE HEMŞİRE BULMAK ZOR”
Özel sağlık sistemindeki iş gücü sıkıntılarına da değinen Sarı, şunları ifade etti:
- “Hastaneler neden işletme istiyor? Onu da anlatayım. Çalışan hemşire ve hekim bulmak zor. Diğer konu ise bunların ücretiyle ilgili. Özellikle hemşirelerin maaşlarında bir sorun var. Maaşlar genelde asgari ücretin biraz üzerinde. Aldıkları büyük sorumluluklara rağmen yargılanan hemşireler asgari ücretten biraz fazlaya çalışıyor. Birine fazla maaş verdiğinde bu sefer iş ortamındaki denge bozuluyor.”
“ÖZEL SAĞLIKTA HER YERDE OLAN BİR DURUM BU”
Özel hastanelerin ticari kaygılarının önemine vurgu yapan Sarı, şu görüşleri dile getirdi:
- “Hasta sorunu var. Ben özel hastanelerden yanayım. Bu yerler insan sağlığını önemsiyor ama aynı zamanda para kazanmak istiyorlar. Doğru yönetilmeleri çok önemli çünkü küçük bir olay bile korkunç boyutlara ulaşabiliyor.”
“FİZİK TEDAVİ EN ÇOK İŞLETME BULUNAN ALAN”
- “Önce işletme nedir diye baktığımda, sadece yenidoğan değil, kulak burun boğaz, göz, fizik tedavi… Hatta fizik tedavi, en çok işletmenin olduğu bölüm. Bu yola baktığımda yapabilir miyim diye düşündüm ve böyle başladım.”
Mahkeme Süreci Devam Ediyor
Fırat Sarı’nın kapsamlı savunması, davanın seyrini değiştirebilecek detaylar içeriyor. Özellikle özel sağlık sektörüne ilişkin itiraflar ve geçmişteki bağlantılar, yargılamada kritik bir rol oynayabilir. Sarı’nın açıklamalarının ardından davanın nasıl bir yön alacağı merakla bekleniyor.