Türkiye’de SMR Dönemi Başlıyor: Küçük Modüler Nükleer Santraller İçin Yasa Yolda

Küçük modüler nükleer santraller (SMR) için Türkiye’de yasal düzenleme hazırlığı yapılıyor. SMR’lar, daha az maliyetle enerji üretimine olanak sağlayarak enerji sektöründe devrim yaratabilir.

Enerji mevzuatında büyük bir değişiklik kapıda. Türkiye, küçük modüler reaktörlerin (SMR) kurulmasına olanak tanıyacak bir kanun taslağı hazırlıyor. Üst düzey bir yetkili, nükleer enerji alanında yenilikçi teknolojiler arasında yer alan SMR’ların Türkiye’de faaliyete geçebilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını belirtti. Bu düzenlemeler, ülkenin enerji arz güvenliğini artırmaya yönelik adımların bir parçası olarak görülüyor.

Küçük Modüler Nükleer Santrallerin Avantajları

SMR’lar, geleneksel nükleer santrallere kıyasla daha küçük alanlara ihtiyaç duyan, kısa sürede kurulabilen ve daha düşük maliyetlerle işletilebilen yeni nesil nükleer santraller olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için sabit ve güvenilir bir kaynak olan nükleer enerjiye olan yatırımları, bu teknoloji sayesinde genişlemeye hazırlanıyor.

Yetkililer, SMR santralleri için ABD ve Çinli şirketlerle daha önce görüşmeler yaptıklarını açıklamıştı. Mevcut enerji yasalarının SMR’ları içermediğini belirten yetkili, bu yeni teknolojinin yasal zemininin hazırlanması gerektiğini ifade etti. 2025 yılında Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin ilk reaktörünün devreye girmesi planlanırken, Sinop ve Trakya bölgesinde yeni nükleer santraller için Rusya, Güney Kore ve Çin ile görüşmeler devam ediyor.

Küresel Nükleer Enerji İhtiyacı ve Türkiye’nin Hedefleri

Dünyada geçen yıl küresel elektrik ihtiyacının yaklaşık %9’u nükleer enerjiyle karşılandı. Türkiye, enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla yenilenebilir kaynaklara önemli yatırımlar yapmış olsa da, sabit enerji üretimi sağlayan nükleer enerjiye yönelme ihtiyacı giderek artıyor. Türkiye’nin hedefi, 20 bin MW nükleer kurulu güce ulaşmak.

SMR Teknolojisi Neden Önemli?

SMR’lar, geleneksel nükleer santrallere kıyasla 300-400 MW gibi daha küçük kapasitelerde enerji üretme potansiyeline sahip. Bu santrallerin küçük alanlara kurulabilmesi, onları tüketim merkezlerine daha yakın konumlandırmaya imkan tanıyor. Bu da maliyet ve inşaat süresi açısından avantaj sağlıyor. Geleneksel santrallerin devasa maliyetlerine ve geniş alan gereksinimlerine karşın, SMR’lar enerji sektöründe bir devrim yaratma potansiyeli taşıyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: