Okul Masrafları Yüksek: Veliler Artan Kırtasiye ve Kayıt Ücretleriyle Zorlanıyor
Eğitim Sen ve Eğitim Hakkı Platformu, artan okul masraflarının öğrencilerin eğitime erişimini ciddi şekilde zorlaştırdığını belirterek, bu durumun ailelerin bütçelerinde büyük gedikler açtığını vurguladı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde ve çeşitli şehirlerde yapılan basın açıklamalarında, özellikle dar ve orta gelirli ailelerin çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldiği belirtildi. Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, artan eğitim maliyetleriyle ilgili endişelerini dile getirerek, okullarda yaşanan temizlik sorununa da dikkat çekti.
Okul Masrafları Ailelerin Belini Büküyor
Kemal Irmak, konuşmasında, eğitim masraflarının son yıllarda aşırı derecede arttığını vurguladı. Yüksek kayıt ücretleri, zorunlu bağışlar, kırtasiye malzemelerindeki fiyat artışları, okul kıyafetleri ve servis ücretlerine gelen fahiş zamlar, ailelerin eğitim harcamalarını karşılayamaz hale geldiğini gösteriyor. Özellikle dar ve orta gelirli aileler için bu durumun dayanılmaz hale geldiğini belirten Irmak, “Bir ilkokul öğrencisinin temel okul malzemeleri için harcaması gereken para 3 bin TL ile 5 bin TL arasında değişirken, ortaokul ve lise öğrencileri için bu rakam 6 bin TL’yi aşıyor” dedi.
Irmak, ayrıca, son bir yıl içinde temel kırtasiye ve okul ihtiyaçlarındaki fiyat artışlarının yüzde 50 ile yüzde 70 arasında değiştiğini ifade ederek, birçok ailenin çocuklarının en temel eğitim ihtiyaçlarını karşılayamadığını vurguladı. “Eğitim masraflarındaki bu artışlar, düşük gelirli ailelerin çocuklarının eğitime erişimini ciddi anlamda tehdit ediyor” dedi.
Temizlik Sorunu ve Diğer Eğitim Sıkıntıları
Irmak, okullardaki temizlik hizmetlerine ilişkin sorunlara da dikkat çekti. Açıklanan genelgeye göre, okullarda temizlik hizmeti haftada 37 saatten 22 saate düşürüldü. Bu, okulların sadece haftada üç gün temizlenmesi anlamına geliyor ve öğrencileri sağlık sorunlarıyla karşı karşıya bırakıyor. Özellikle hijyen koşullarının yeterli olmaması, salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor. Irmak, “Bu şartlarda çocuklarımız sağlık sorunları, hijyenik eksiklikler ve salgın hastalıklarla karşı karşıya kalacak” dedi.
Bunun yanı sıra, taşımalı eğitim sisteminin kaldırılmasının da aileler üzerindeki yükü artırdığını belirten Irmak, “Veliye çocuğunu kendisi taşıması gerektiği söyleniyor, bu durum aileler için daha fazla masraf anlamına geliyor” diye konuştu. Ayrıca, ikili öğretim yapılan okullarda öğle yemeği hizmetinin kaldırılması, özellikle dar gelirli aileler için çocuklarının beslenme ihtiyaçlarını karşılamada ciddi bir problem oluşturuyor. Anasınıfında verilen yemeklerin de geri çekildiğini belirten Irmak, bu tür uygulamaların yoksul halkın çocuklarını eğitimden kopma noktasına getirdiğini ifade etti.
Eğitimde Piyasalaşma ve Dincileştirme Politikaları Eleştiriliyor
Irmak, mevcut eğitim sisteminde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikalarına da dikkat çekerek, kamusal eğitim anlayışının yerine ticari bir yapının geçirildiğini belirtti. Eğitimde ÇEDES projesi gibi dincileştirme politikalarının da hayata geçirildiğini vurgulayan Irmak, “Yeni eğitim kitaplarında örtük birçok ifade var” diyerek, eğitimin giderek daha fazla dini bir yapıya büründüğünü savundu.
Irmak, açıklamasını şu sözlerle sonlandırdı: “Eğitimde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikaları yerine, kamusal eğitim anlayışı benimsenmeli ve tüm öğrencilerin eşit şartlarda eğitim alabilmesi için gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.”