Nasrallah’a İsrail’den Ölüm Darbesi: “Yarasa Filosu” Saldırıyı Nasıl Gerçekleştirdi?
İsrail ordusu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde düzenlediği hava saldırısıyla Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ı öldürdüğünü iddia etti. Bu saldırı, İsrail Hava Kuvvetleri’nin elit birimi olan 119. Filo tarafından gerçekleştirildi. “Yarasa Filosu” olarak bilinen bu özel birim, İsrail’in en kritik operasyonlarında yer almasıyla tanınıyor.
Saldırı Nasıl Gerçekleşti?
Nasrallah’a yönelik suikast, Beyrut’un güneyindeki Hizbullah’ın ana karargahına yapılan hava saldırısıyla başladı. İsrail’in F-35 savaş uçaklarıyla düzenlenen operasyonda, her biri 2.000 pound ağırlığında olan MK84 sığınak patlatıcı bombalar kullanıldı. Bu bombalar, 50 ila 70 metre derinliğindeki yeraltı tahkimatlarını delme kapasitesine sahip ve büyük patlama etkisi yaratarak yeraltı sığınaklarında bile hasar oluşturabiliyor.
İsrail ordusu, operasyonda 10 adet MK84 bombası kullanıldığını ve bu bombaların Hizbullah’ın yeraltındaki karargahına isabet ettiğini açıkladı. Bombaların sarsıcı titreşimler yaratması ve bölgedeki yeraltı yapılarının büyük bir kısmını etkisiz hale getirdiği belirtildi.
İsrail basınına göre, Hizbullah’ın ana karargahı yerin 14. katında bulunuyordu. Ancak Nasrallah’ın tam olarak hangi katta olduğu ise henüz teyit edilemedi. Kanal 13, saldırının Nasrallah’ın bulunduğu bölgeye doğrudan yönlendirildiğini ve hedefin vurulduğunu açıkladı.
119. Filo (Yarasa Filosu) ve Operasyondaki Rolü
İsrail Hava Kuvvetleri’ne bağlı 119. Filo, “Yarasa Filosu” adıyla bilinen ve Ramon Hava Üssü’nde konuşlanmış bir F-16I savaş filosudur. Bu filo, İsrail Hava Kuvvetleri’nin en seçkin birimlerinden biri olarak bilinir ve geçmişte de birçok kritik operasyona katılmıştır.
- Filo’nun önceki başarılarından biri, 2007 yılında gerçekleştirilen ve Suriye’nin Deyrizor bölgesinde bulunan nükleer reaktör olduğundan şüphelenilen El Kibar tesisine yapılan Orchard Operasyonu’dur. O operasyonda da 119. Filo, diğer elit birimlerle birlikte Suriye hava savunma sistemlerini aşarak başarılı bir hava saldırısı gerçekleştirmişti. İsrail’in bu operasyonu, bölgedeki askeri dengeyi değiştiren kritik bir hamle olarak tarihe geçmişti.
Bu son operasyonda ise 119. Filo, Hizbullah’ın yeraltındaki merkezini hedef alarak büyük bir başarı elde etti. İsrail’in gelişmiş elektronik harp ve istihbarat yetenekleri, saldırının hassasiyetini artıran unsurlar arasında yer aldı.
Nasrallah Suikastı: Nasrallah ve Hizbullah Liderleri Toplantı Halindeydi
İsrail’in hedef aldığı saldırı sırasında, Hasan Nasrallah ve Hizbullah’ın diğer üst düzey liderlerinin taktiksel bir toplantı yaptığı öğrenildi. Bu toplantıda, özellikle Lübnan’ın güney sınırındaki saha durumu, Hizbullah’ın İsrail’e karşı taktiksel hamleleri ve bölgedeki gelişmelerin değerlendirilmesi gündemdeydi.
Saldırıda, Nasrallah’ın yanı sıra Hizbullah’ın güney cephesi komutanı olan Ali Karaki ve diğer önemli liderler de öldü. İsrail basını, Nasrallah ve lider kadrosunun bu hassas toplantısının, operasyonun kilit hedeflerinden biri olduğunu belirtti. İsrail ordusu, suikastı “hassas bir istihbarat çalışması” ile gerçekleştirdiğini açıkladı.
Nasrallah’ın Öldürülmesinin Bölgesel Etkileri
Suikast, İran ve Hizbullah için büyük bir darbe olarak değerlendirilirken, analistler operasyonun bölgedeki gerilimi daha da artıracağını düşünüyor. Özellikle İran’ın, Nasrallah’ın ölümüne nasıl yanıt vereceği merak konusu. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, saldırının ardından korunaklı bir bölgeye taşındı ve yaptığı açıklamada Hizbullah’a tam destek vererek, İsrail’e karşı “intikam” mesajı verdi.
Hamaney, “Siyonist rejimin iktidardaki terör çetesi, Gazze’deki canice savaşlarından ders almadı. Siyonist suçlular, Hizbullah’ın gücüne zarar veremeyecek kadar önemsizler” diyerek sert bir açıklama yaptı.
Bölgedeki Tırmanan Gerilim
Nasrallah’ın ölümünün ardından bölgedeki tansiyon giderek artıyor. Özellikle İsrail ve İran arasındaki gerilim, topyekûn bir savaş korkusunu da beraberinde getiriyor. Analistler, bu saldırının İran’ı sakinleştirmeye zorlayacak stratejik bir hamle olduğunu belirtiyor. Ancak bu hamlenin, ABD ve İsrail arasında daha geniş çaplı bir askeri işbirliğine dönüşebileceği ve bölgede yeni çatışmaların fitilini ateşleyebileceği düşünülüyor.