Kızılay Eski Başkanı’nın Kızı Hakkındaki Dava, Adliyi Karıştırdı: Oğlumun Suçu Ölmemesi mi?
Beykoz’da 9 Temmuz tarihinde meydana gelen trajik bir kazada, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın kızı Fatıma Zehra Kınık Demir, kullandığı otomobille motosiklete çarparak 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin ölümüne ve iki kişinin yaralanmasına sebep oldu. Bugün İstanbul Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlatılan yargılama süreci, basına ve izleyicilere kapalı olarak gerçekleştirildi. Duruşma sırasında adliye koridorlarında gergin anlar yaşandı.
Mahkeme Süreci ve Gerginlik
Duruşma, Kınık’ın da katılımıyla başladı, ancak mahkeme heyeti, duruşmanın basına ve izleyicilere kapatılmasına karar verdi. Bu durum, aileleri ve basın mensupları arasında hayal kırıklığı yarattı. Yakınlarını kaybedenler, tutuksuz yargılanan Fatıma Zehra Kınık Demir’e karşı tepkilerini dile getirdi. Duruşma sonrası adliye koridorlarında arbede yaşandı ve bazı aile üyeleri gözyaşlarına hakim olamadı.
Ailelerin Tepkisi
Kaza sırasında motosikleti kullanan Yavuz Selim Öztürk’ün annesi Neriman İnan, duruşma sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Kimin kızı olduğu değil, kim olduğuna dair bağımsız bir yargılama istiyorum. Adaletin yerini bulmasını talep ediyoruz” dedi. İnan, kaza sonrası Kınık’ın ifadesinde kullandığı suçlayıcı ifadeleri eleştirerek, “Bu kazada benim çocuğumun suçu ölmemesi miydi? Eğer o da ölseydi, o zaman nasıl bir ifade verecekti?” diye sordu.
Kazanın Ayrıntıları
Kaza, Beykoz’da Kınık’ın otomobilinin bir sokaktan ana caddeye çıkarken motosiklete çarpması sonucu gerçekleşti. Olayın ardından Batın Barlasçeki hayatını kaybetmiş, iki kişi ise yaralanmıştı. Dava sürecinin başlaması, aileler için adalet arayışının bir parçası olarak görülüyor.
Adalet Arayışı
Kaza mağdurlarının aileleri, adaletin yerini bulmasını umarak, duruşmaların kamuya açık olmasını ve tüm detayların paylaşılmasını talep ediyor. Fatıma Zehra Kınık Demir’in tutuksuz yargılanması, ailelerde büyük bir tepkiye neden olurken, toplumda adaletin sağlanması için yürütülen mücadele de devam ediyor. Adli süreç, mağdurların ve yakınlarının hak arayışının bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.