Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Başkomutan Vurgusu: “Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan Olarak”
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nda düzenlenen “Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni”ne katıldı. Konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin disiplin, vazife şuuru ve caydırıcılık açısından dünyanın hayranlık duyduğu bir ordu olduğunu vurgulayan Erdoğan, kendisini “Başkomutan” olarak tanımladı.
“Başkomutan” İfadesi Gündem Oldu
Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Türk Silahlı Kuvvetleri, milletimizin bağrından çıkan kahramanlar ocağıdır. Disiplin, vazife şuuru, caydırıcılık ve çalışkanlık noktasında tüm dünyanın hayranlık duyduğu bir orduya sahibiz. Türkiye Cumhurbaşkanı ve Başkomutan olarak şanlı ordumuzun asil mensuplarıyla her zaman iftihar ediyorum.”
Deniz Harp Okulu’ndan Mezuniyet Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Deniz Harp Okulu’ndan mezun olan 410’u Türk, 17’si misafir olmak üzere toplam 427 teğmeni tebrik etti. Erdoğan, mezuniyet töreninde şunları söyledi:
“251 yıldır iftihar vesilemiz olan köklü bir kurumun mensubu olmaktan ne kadar kıvanç duysanız azdır. Bahriyeli olmanın böyle güzide bir eğitim kurumunda eğitim görmenin aynı zamanda ciddi sorumlulukları da beraberinde getirdiğini unutmayınız.”
Türkiye’nin Savunma Gücü
Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin savunma gücüne de değinerek, son dönemde savunma sanayiinde atılan adımları ve gelecekte yapılacak projeleri anlattı:
**”Son 22 yılda kat ettiğimiz mesafeyi basamak yaparak inşallah çok daha fazlasını başaracağız. Hızır Reis denizaltımızı 2025 yılında, Murat Reis denizaltımızı 2026 yılında hizmete almayı planlıyoruz. Milli sistem ve cihazlarla donatıp milli silahları kullanacağımız MİLDEM projemizle inşallah bu alanda dünyanın sayılı ülkeleri arasına gireceğiz.”
Türkiye’nin Vizyonu
Erdoğan, konuşmasının devamında Türkiye’nin vizyonuna ve dış politikasına değinerek şunları söyledi:
“Türkiye yönünü sadece Batı’ya dönerek menzili maksuduna varamaz. Türkiye doğu ile ve Batı ile ilişkilerini eş zamanlı bir şekilde geliştirirse, güçlü, müreffeh, itibarlı ve etkin bir ülke olabilir.”