Cem Garipoğlu’nun Mezarında Gizem Büyüyor: Poşetteki Kan İnsana Ait Değil

Cem Garipoğlu’nun mezarından çıkan poşetteki kan örneği insan kanı değil. Adli Tıp’ın yapacağı yeni incelemeler, olayın üzerindeki sır perdesini kaldırabilir.

Münevver Karabulut cinayeti ile Türkiye’yi sarsan Cem Garipoğlu’nun ölümü ve ardından ortaya atılan iddialar, yıllardır bitmek bilmiyor. Cezaevinde intihar ettiği kaydedilen Garipoğlu’nun mezarının açılması ve DNA örneklerinin alınması, kamuoyunda yeni tartışmalar başlattı. Mezarın açılması sırasında ortaya çıkan düğümlenmiş poşet, dikkatleri bir kez daha Garipoğlu’nun mezarına çekti.

Şüpheli Poşet ve DNA İncelemeleri

Sabah gazetesinden Halit Turan’ın haberine göre, mezar açıldığında bulunan ve yaklaşık 30 cm boyutundaki poşet, incelemeye alındı. Yapılan adli tıp çalışmaları sonucunda, poşetin dış yüzeyinde herhangi bir vücut sıvısına rastlanmadığı belirtildi. Ancak poşetin iç kısmından alınan kan örneği, şaşırtıcı bir sonuca işaret etti: İnsan kanı değildi. Bu sonuç, yıllardır süren spekülasyonları daha da alevlendirdi.

Adli Tıp İncelemesi Yetersiz Bulundu

Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, mezardan çıkan poşetle ilgili yapılan adli tıp incelemelerinin yeterli olmadığını belirtti. Epözdemir, “Son tahlilde mezar içindeki poşetle ilgili yapılan çalışmalarda sağlıklı bir sonuç elde edilememiştir” ifadelerini kullanarak, Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü‘ne yeniden inceleme talebi ilettiklerini söyledi.

Yeni Soru İşaretleri Doğdu

Bu gelişmeler, Garipoğlu’nun ölümüne ve mezarına dair bitmeyen sorulara yenilerini ekledi. Cinayet sonrasında cezaevinde intihar ettiği kaydedilen Garipoğlu’nun ölümü, hala bazı kesimler tarafından şüpheli olarak değerlendiriliyor. Mezarın açılmasından sonra ortaya çıkan poşet ve içindeki bulgular, kamuoyunda yeni tartışmalar başlatmış durumda.

Münevver Karabulut Cinayetinin Gölgesi

2009 yılında, İstanbul’da Münevver Karabulut’u vahşice öldüren Cem Garipoğlu, Türkiye’nin yakın tarihindeki en travmatik olaylardan birine imza attı. Olay sonrası teslim olan ve cezaevine gönderilen Garipoğlu, 2014 yılında cezaevinde intihar ettiği açıklandı. Ancak, yıllar geçmesine rağmen olayla ilgili tartışmalar ve şüpheler son bulmadı.

Adli Tıp ve Kamuoyunun Beklentisi

Garipoğlu’nun mezarındaki bulgular, kamuoyunun olayın tam olarak aydınlatılmasını istemesine neden oldu. Adli Tıp Kurumu‘nun yapacağı yeni incelemeler, sorulara tatmin edici yanıtlar verebilecek mi, yoksa olayın üzerindeki sır perdesi daha da mı kalınlaşacak? Bu sorular, önümüzdeki günlerde daha netleşecek gibi görünüyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: