Ayşe Barım’ın Tutuklanması Tartışmaları Yeniden Alevlendirdi: Nedir Bu Etki Ajanlığı?

Türkiye’de iki kez geri çekilen ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi, Menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasıyla yeniden gündeme geldi.

Menajer Ayşe Barım’ın tutuklanma gerekçesinde geçen ‘etki ajanlığı’ ifadesi, Türkiye’de bu kavramın hukuki bir çerçeveye sahip olup olmadığı tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Geçtiğimiz yıl iki kez TBMM gündemine getirilen ancak yoğun tepkiler nedeniyle geri çekilen düzenleme, Türk Ceza Kanunu’na (TCK) yeni bir casusluk suçu eklemeyi hedefliyordu.

Etki Ajanlığı Düzenlemesi Ne İçeriyor?

İlk olarak Mayıs 2024’te, ardından Ekim 2024’te TBMM’ye sunulan ‘etki ajanlığı’ yasa teklifi, TCK’nın casusluk suçlarını düzenleyen 339. maddesine yeni bir ek yapmayı amaçlıyordu.

Düzenlemede “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda suç işleyenler” ifadesi yer alıyordu.

  • Suçun cezası 3 ila 7 yıl hapis olarak belirlenmişti.
  • Eylemin savaş sırasında ya da askeri hareketleri tehlikeye sokacak bir süreçte gerçekleşmesi halinde cezanın 8 ila 12 yıla kadar çıkması öngörülüyordu.

İktidar, yasanın gerekçesini ‘gelişen teknoloji ve yabancı devletlerin Türkiye üzerinden yaptığı operasyonların mevcut yasalarla cezalandırılamaması’ olarak açıklarken, muhalefet ve basın örgütleri düzenlemenin belirsiz ve istismara açık olduğu konusunda uyarılarda bulundu.

Muhalefet ve Hukukçular Neden Karşı Çıkıyor?

Muhalefet temsilcileri ve hukukçular, hangi eylemlerin suç kapsamında değerlendirileceğine dair net bir çerçevenin çizilmediğini, bu durumun basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından tehlike oluşturduğunu savundu.

  • Muhalefet: “Bu düzenleme, iktidarın muhalifleri susturmak için kullanabileceği bir araç olabilir.”
  • Basın Meslek Kuruluşları: “Gazeteciler her an ‘etki ajanı’ suçlamasıyla karşı karşıya kalabilir.”

CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, düzenleme daha yasalaşmadan bile fiili olarak uygulanıyor yorumunda bulunarak, hukuki sürecin tehlikeli bir noktaya sürüklendiğini savundu.

Etki Ajanlığı Kavramı Nereden Geliyor?

‘Etki ajanlığı’ ifadesi, ilk olarak Rusya’nın 2012’de kabul ettiği ‘yabancı ajan’ yasasına dayanıyor.

  • Rusya’da “siyasi faaliyet” yürüten ve yurtdışından fon alan STK’ler, medya kuruluşları ve aktivistler ‘yabancı ajan’ olarak kaydediliyor.
  • Bu statüdeki kişi ve kuruluşlar, yayınlarında ‘yabancı ajan’ olduklarını belirtmek zorunda.

Benzer bir yasa, 2023’te Gürcistan’da “yabancı etkinin şeffaflığı” adıyla kabul edildi ve bu durum ülkenin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecini tehlikeye soktu.

Türkiye’de de bu yasanın benzer bir modelle çıkarılmaya çalışıldığı, ancak uluslararası tepkiler nedeniyle geri adım atıldığı konuşuluyor.

Hukukçular Uyarıyor: “Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz”

Hukukçular ve akademisyenler, henüz yasalaşmamış bir düzenlemeye dayanarak tutuklama kararları verilmesinin hukuki güvenliği tehdit ettiğini belirtiyor.

  • Prof. Dr. Adem Sözüer (İstanbul Bilgi Üniversitesi): “Etki ajanlığı diye bir suç yok! Ceza yaptırımları yalnızca kanunda açıkça suç olarak tanımlanan fiiller için uygulanabilir.”
  • Mehmet Y. Yılmaz (Gazeteci): “Savcılık, TBMM gündemine getirilip geri çekilen ‘etki ajanlığı’ suçunun yasalaşacağından o kadar emin ki, şimdiden uygulamaya başlamış!”

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: