‘Fransız Olmak İstemiyorum’: TikTok’ta Viral Hâle Gelen Fransız Karşıtı Akımın Perde Arkası

Son günlerde TikTok başta olmak üzere sosyal medyada dikkat çeken bir akım ortaya çıktı. ABD’de başlayan bu dalga, kısa sürede milyonları peşinden sürükleyerek küresel bir fenomene dönüştü. #FransızOlmakİstemiyorum etiketiyle yayılan bu trend, özellikle Fransız kültürü ve yaşam tarzını mizahi bir dille hedef alıyor. Ancak mesele yalnızca birkaç espriden ibaret değil. Bu akım, bir yandan Fransa ile diğer ülkeler arasındaki derin kültürel rekabeti gün yüzüne çıkarırken, bir yandan da beklenmedik bir ulusal dayanışma dalgasına yol açtı.

Akımın Fitilini Lady Gaga Ateşledi

Tüm bu sürecin başlangıcı, pop müziğin efsane ismi Lady Gaga’nın 2009 tarihli hit şarkısı Bad Romance ile oldu. Şarkının “Arkadaş olmak istemiyorum” dizesi, TikTok kullanıcılarının yaratıcı dokunuşuyla “Fransız olmak istemiyorum” şeklinde uyarlandı. Bu esprili değişiklik, kısa sürede Amerikalı gençler arasında popülerleşti. İlk başta zararsız bir eğlence gibi görünen bu akım, özellikle ABD’liler için bir tür moral kaynağına dönüştü. Zira ülkelerinde yaşanan politik ve sosyal gerilimler, eğlenceli bir oyalayıcıya duyulan ihtiyacı artırmıştı.

Avrupa Komşuları Da Oyuna Dahil Oldu

Ancak iş sadece ABD ile sınırlı kalmadı. Kısa süre içinde İspanya, İtalya ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinden de pek çok kullanıcı, akıma katılarak #FransızOlmakİstemiyorum etiketiyle videolar üretmeye başladı. Bu içeriklerde, Fransa’nın kültürel alışkanlıkları, yemekleri, spor başarıları ve günlük yaşam pratikleri esprili bir dille eleştirildi. Zidane’ın ünlü kafa darbesinden Fransız mutfağına kadar uzanan geniş bir yelpazede hiciv dolu paylaşımlar yayıldı.

Fransızlar Sessiz Kalmadı

Fakat tahmin edileceği üzere, Fransızlar bu duruma sessiz kalmadı. Özellikle ABD’ye yönelik yanıt videoları, mizahi zekâları ve güçlü kültürel özgüvenleriyle dikkat çekti. Bir TikTok kullanıcısının “Bize yemek üzerinden saldırıyorsunuz ama Sprite ile turta yapan bir ülkeyi mi kıskanacağız?” sözü, bu tepkilerin en çok paylaşılanlarından biri oldu.

Kısa sürede #FransızOlmakİstiyorum ve #FransızOlmanızıİstemiyoruz gibi karşı akımlar doğdu. Fakat asıl etkiyi yaratan unsur, Fransa’nın sağlık sistemi ile ilgili espriler oldu. TikTok’ta bir kullanıcı, Fransa’nın ulusal sağlık sigortası kartı olan carte vitale‘ı göstererek, ABD’ye gönderme yaptı. “En azından bizde carte vitale var” diyerek ABD’nin tartışmalı sağlık sistemine dikkat çeken bu paylaşım, milyonlarca kişi tarafından beğenildi.

Carte Vitale Trendi ve Ulusal Gururun Yeniden Doğuşu

Bu kart, Fransa’daki herkesin sağlık harcamalarının büyük bir kısmını karşılayan bir sistemin simgesi. ABD’deki sağlık harcamalarının yüküyle boğuşan kullanıcılar için bu, acı bir hatırlatma oldu. Fransa’da ise tam tersine bir etki yaratarak ulusal bir gurur kaynağına dönüştü. Pek çok Fransız, “Hayatımda hiç bu kadar Fransız olmamıştım” diyerek duygularını paylaştı.

Politikacıların da Gündeminde

Trend öyle büyüdü ki, Fransa’nın eski başbakanı Gabriel Attal bile sessiz kalamadı. Attal, Dünya Kupası finalleri, Simone Veil, Fransız mutfağı ve meşhur raclette peyniri gibi ülkeye özgü değerleri içeren nostaljik bir video paylaştı. “Fransız olmak istiyorum” mesajını veren bu video, yalnızca bir sosyal medya içeriği değil, aynı zamanda ulusal bir motivasyon kaynağına dönüştü. Video, özellikle gençler arasında büyük bir etki yarattı ve Fransa’da toplumsal bir bağlılık duygusunu yeniden canlandırdı.

Bir Akımdan Daha Fazlası

Sonuç olarak, TikTok’ta başlayan bu esprili akım, basit bir mizahın ötesine geçerek Fransız kimliği etrafında yeni bir kolektif bilinç oluşturdu. Hem Fransızlar hem de diğer ülkeler, bu trend sayesinde kültürel farklarını, ironik bir dille de olsa, yeniden hatırlamış oldular. Özellikle Fransa için bu akım, ulusal gururun sosyal medyada nasıl pekiştirilebileceğinin canlı bir örneği haline geldi.