Fatih Altaylı: “Öcalan’ın Konuşmasının Kaydedildiği ve 15 Şubat’ta Yayınlanacağı İddia Ediliyor”
Gazeteci Fatih Altaylı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen 5 teğmen ve 3 komutan hakkında sert ifadeler kullandı. Altaylı, Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının ardından ihraç sürecinin hızlandığını ve kararın Türkiye’nin tarihine kara bir leke olarak geçeceğini savundu.
“Atatürk’ün Askeriyiz” Dediler, Ordudan Atıldılar
Altaylı, “Atatürk’ün askeriyiz” diyen 5 teğmenin ve onların suç işlemediğini söyleyen 3 komutanın, TSK’dan ihraç edildiğini belirtti. Dönem birincisi de dahil olmak üzere en başarılı askerlerin, hayallerini süsleyen üniformalarına veda ettiğini vurgulayan Altaylı, bordo bereli komutanların bile emeklilik hakları ellerinden alınarak sokağa atıldığını ifade etti.
“Bu insanlar elbette işsiz, aç açıkta kalmazlar ama gördükleri muamele korkunç.”
Altaylı, “Eğer Atatürk’ün değil de, başka birinin askeri olduklarını söyleselerdi yine ‘disiplinsizlik’ olarak mı değerlendirilirdi?” sorusunu sorarak, ihraç kararına tepki gösterdi.
Bahçeli’nin Çizgisi ve AK Parti’nin Kararı
Altaylı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan ilk tepkinin, “jöleli danışman” olarak tanımladığı isimden geldiğini ve teğmenlere sahip çıkan bir açıklama yapıldığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sessiz kaldığını, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in ise tarafsız bir açıklama yaparak krizi yönetmeye çalıştığını belirtti.
Ancak, Devlet Bahçeli’nin sürece dahil olmasıyla ihraç kararlarının hızlandığını söyleyen Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Bahçeli, HDP’li Mehmet Metiner ile aynı çizgide bir açıklama yaparak teğmenlerin en ağır cezayı alması gerektiğini söyledi. Hükümet de Bahçeli’nin taleplerini yerine getirmekte gecikmedi.”
Öcalan Hakkındaki İddialar
Altaylı, Bahçeli’nin Atatürk’ün askerlerini ordudan attırırken, Abdullah Öcalan’ın cezaevinden çıkması için zemin hazırlandığı iddialarını da gündeme getirdi.
“Bahçeli’nin bir talimatı daha yerine getiriliyor. Her ne kadar Bahçeli’nin arzu ettiği gibi Öcalan TBMM’de ‘Ulusa Sesleniş’ yapamayacaksa da, İmralı’daki rezidansından halka sesleneceği konuşmanın kayda alındığı ve 15 Şubat’ta yayınlanacağı iddia ediliyor.”
Bu süreçlerin birbiriyle çeliştiğini öne süren Altaylı, “Atatürk’ün askerlerini ordudan attıran Bahçeli, Öcalan’ın askerlerini cezaevinden çıkarmaya mı çalışıyor?” diyerek tepki gösterdi.
İşte Açıklamalarının Tamamı:
“Devlet Bahçeli’nin istediği bir kez daha gerçekleşti.
Aralarında dönem birincisinin de bulunduğu 5 teğmen ve onların suç işlemediğini söyleyen 3 komutan “Atatürk’ün askeriyiz” dedikleri için Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edildiler.
Dönemlerinin en başarılı askerleri hayallerini süsleyen üniformaya erken veda ederken ve yıllarca terör bölgelerinde savaşmış kusursuz sicile sahip komutanları emeklilik hakları bile ellerinden alınarak sokağa atıldılar.
Bu insanlar elbette işsiz, aç açıkta kalmazlar ama gördükleri muamele korkunç.
Acaba Atatürk’ün değil de, başka birinin askeri olduklarını söyleselerdi yine “disiplinsizlik” yapmış olurlar mıydı merak ediyorum!
Bu millet ve bu milletin tarihi bu kararı alanlardan ve aldıranlardan elbette hesap soracaktır.
“Atatürk’ün askerlerinin” ordudan ihracında hiç aklımdan çıkmayacak olan ise, bunu yaptıranın Türkiye’nin en milliyetçi partisi olduğunu iddia eden partinin lideri olması.
O günleri hatırlayın.
Teğmenler, “Atatürk’ün askeriyiz” diye haykırdıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan gelen ilk tepki jöleli danışmana aitti ve teğmenlere sahip çıkıyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan meseleyi büyüten taraf olmayıp, sessiz kalmayı tercih ediyordu.
Jöleli danışmanın ardından AKP sözcüsü Ömer Çelik de tam olarak sahip çıkmasa da itidalli bir açıklama yaparak, “Silahlı Kuvvetler’in bu genç mensupları üzerinden bir vesayet üretmeye çalışanların da, Silahlı Kuvvetler’in bu genç mensuplarına hakaret edenlerin de yaptıkları asla kabul edilecek bir şey değildir” diyerek teğmenleri kurtlar sofrasından uzak tutmaya çalışıyordu.
Ancak Çelik “Başkurt”u hesaba katmamıştı.
Olay yatışacak ve teğmenler küçük bir disiplin cezası alacaklar diye düşünülürken birdenbire “milliyetçi” Bahçeli ortaya çıktı.
Eski HDP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Metiner ile aynı çizgide bir açıklama yaparak teğmenlerin en ağır cezayı alması gerektiğini söyledi.
Bahçeli’nin talimatlarını yerine getirmekte asla gecikmeyen AKP de hemen dönüş yaparak teğmenlerin atılması hedefindeki bir çizgiye geçti ve sonuç ortada.
Pırıl pırıl 5 teğmen ve 3 onurlu komutan ordudan atıldı.
Geride Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şanlı geçmişi ve yine şanlı olacağı kuşkusuz geleceği arasında Milli Savunma Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun ve dönemin komutanlarının üzerine çalınmış bir kara leke kaldı.
5 teğmen ve ömrü terörle mücadelede geçmiş bordo bereli komutanları ordudan atılırken, Bahçeli’nin bir talimatı daha yerine getiriliyor.
Her ne kadar Bahçeli’nin arzu ettiği gibi Öcalan TBMM’ye gelip “Ulusa sesleniş”i orada yapamayacaksa da, İmralı’daki rezidansından halka sesleneceği konuşmanın kayda alındığı ve 15 Şubat’ta yayınlanacağı iddia ediliyor.
Şimdi düşünüyorum da, acaba teğmenlerimiz “Atatürk’ün askeriyiz” diyeceklerine “Öcalan’ın askerleriyiz” deselerdi ne olurdu!
Öyle ya Atatürk’ün askerlerini ordudan attıran Bahçeli, Öcalan’ın askerlerini cezaevinden çıkarmaya çalışmıyor mu!”