Ertem Şener: “Benim İşim Gücüm Futbol. Herkes İlla Bir Şey Söylemek Zorunda mı? Ben Bu Ülkeyi Seviyorum”
Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yaşanan toplumsal tepkilere dair sessiz kaldığı gerekçesiyle eleştirilen spor yorumcusu Ertem Şener, sosyal medyada gelen tepkilere karşılık verdi. Şener’in yanıtı, yalnızca takipçilerini değil, kamuoyunu da ikiye böldü.
“Memleket Yanıyor Sen Osimhen’le Meşgulsün”
Bir sosyal medya kullanıcısının, “Memleket yanıyor, sen hâlâ Osimhen konuşuyorsun. Hani haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandı” yorumuna sert çıkan Ertem Şener, bu yorumlara karşı kendi gündeminin futbol olduğunu belirtti. Şener, kamuoyundan gelen “neden bir şey söylemiyorsun?” baskısına karşı şu açıklamayı yaptı:
“Barış’ım, çık sokağa o zaman. Ne işin var senin YouTube’da? Sana ne, herkes senin gibi mi düşünmek zorunda?”
“İlla Fikir Beyan Etmek Zorunda Mıyız?”
Sporun içinde biri olduğunu ve siyasi gelişmelere dair açıklama yapma zorunluluğu olmadığını ifade eden Şener, kendisine yönelik baskıyı eleştirdi:
“Ben Osimhenciyim, En-Nesyriciyim, benim işim gücüm futbol. Herkes illa bir şey söylemek zorunda mı? Ben bu ülkeyi seviyorum, devletimi seviyorum, bayrağımı seviyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve bu ülkeye canımı veririm.”
Sosyal Medyada Tartışma Büyüyor
Ertem Şener’in açıklamaları kısa sürede sosyal medyada gündem olurken, kamuoyunun bir kısmı spikerin siyasetten uzak kalma hakkını savundu, bir kısmı ise “sessizlik de bir tavırdır” diyerek Şener’e tepki gösterdi.
“Dilsiz şeytan” ifadesine verdiği cevapla dikkat çeken Şener, bu tür kriz zamanlarında spor dünyasının da toplumsal meselelere karşı duyarlı olması gerektiğini düşünen kitlenin tepkisiyle karşılaştı.
Futbolculardan Sessizlik, Tartışma Büyüyor
Öte yandan, yalnızca Ertem Şener değil; birçok eski futbolcu, teknik direktör ve spor yorumcusunun da yaşanan sürece dair sessiz kalması sosyal medya kullanıcıları tarafından eleştirildi. “Toplumun önünde olan herkesin bir duruşu olmalı” yorumları artarken, bazı kullanıcılar Şener’in açıklamasını “milliyetçilik zeminine çekerek siyasal sorumluluktan kaçma” olarak değerlendirdi.