Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltı Nedenlerinden Biri Olan ‘Kent Uzlaşısı’ Nedir, DEM Parti ile Bağlantısı Ne?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki 106 kişi hakkında verilen gözaltı kararı, ‘kent uzlaşısı’ ve yolsuzluk iddiaları çerçevesinde alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, İBB ihaleleri, kent uzlaşısı ve terör örgütü bağlantısı iddiaları kapsamında genişletildi.
Peki, ‘kent uzlaşısı’ nedir ve DEM Parti ile nasıl bir bağlantısı var?
Kent Uzlaşısı Nedir?
Kent Uzlaşısı, 2023 yılı Aralık ayında DEM Parti tarafından açıklanan bir yerel seçim stratejisi olarak ortaya çıktı. Bu strateji kapsamında:
- Doğu illerinde yerel yönetimleri kazanarak özerklik modelini genişletmek,
- Batı illerinde ise Kürt nüfusunun yerel yönetimlere daha fazla katılımını sağlamak,
- Belediye meclislerinde belli sayıda kota elde ederek siyasi denge unsuru oluşturmak hedeflendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kent uzlaşısı stratejisini “Demokratik özerklik sisteminin bazı alanlarda uygulanması için geliştirilen bir formül” olarak tanımladı ve bunun terör örgütü tarafından oluşturulduğunu iddia etti.
Savcılığa göre kent uzlaşısı, DEM Parti’nin batı illerinde doğrudan belediye kazanamasa bile belediye meclislerinde söz sahibi olacak şekilde uzlaşmalar yapmasını öngörüyor.
İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması ve Kent Uzlaşısı Bağlantısı
Ekrem İmamoğlu ve diğer gözaltına alınan isimler, kent uzlaşısı adı altında DEM Parti ile iş birliği yapmakla suçlanıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu stratejinin belediye ihaleleri ve yönetim kadrolarında DEM Parti’ye yakın isimlerin etkinleştirilmesini amaçladığını iddia ediyor.
Daha önce gözaltına alınan belediye yetkilileri şunlardı:
- CHP’li Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları,
- Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu belediye meclis üyeleri.
DEM Parti’nin Kent Uzlaşısı Hakkındaki Açıklamaları
DEM Parti, yerel seçimler öncesinde kent uzlaşısını “birlikte yönetme modeli” olarak tanımladı. Parti Meclisi toplantısında alınan kararlar doğrultusunda şu açıklamalar yapıldı:
- “Kayyum atanan belediyeleri geri alacağız ve yeni belediyeler kazanacağız.”
- “Türkiye’nin batısında geniş katılımlı bir siyasi birliktelik oluşturacağız.”
- “Partimiz adına çeşitli iş birlikleri ve güç birlikleri kurarak ilerleyeceğiz.”
DEM Parti Seçim İşleri Komisyonu Eş Sözcüsü İlknur Birol, kent uzlaşısını “toplumcu ve halkçı bir yönetim modeli” olarak tanımlarken, bu stratejinin ırkçılık ve cinsiyetçilik karşıtı bir politika çerçevesinde ele alındığını savundu.
CHP ile DEM Parti İş Birliği İddiaları ve Esenyurt Olayı
Bu strateji, CHP ile DEM Parti arasında bir seçim iş birliği yapıldığı iddialarını gündeme getirdi. Özellikle CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanması, bu iddiaları daha da derinleştirdi.
Savcılığa göre Özer’in PKK yöneticileriyle görüştüğüne dair deliller bulunuyor ve bu durum, CHP’nin İstanbul’daki bazı ilçelerde DEM Parti’nin desteğini aldığı iddialarını güçlendiriyor.
Şubat 2024’te VOA Türkçe’ye konuşan bir DEM Parti yetkilisi, Esenyurt ve Adalar ilçelerindeki CHP adaylarından rahatsız olduklarını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Kent uzlaşısı çerçevesinde bazı ilçelerde farklı aday tercihleri yapıldı. Ancak Esenyurt ve Adalar’da belirlenen adaylar bizim için uygun değil.”
Bu durum, kent uzlaşısının CHP ve DEM Parti arasında nasıl şekillendiğine dair tartışmaları alevlendirdi.
Gözaltılar ve Yargı Süreci
Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında, İBB yönetimi ve belediye iştirakleri incelenirken, kent uzlaşısı adı altında yapılan anlaşmaların yolsuzluk ve terör bağlantısı içerip içermediği araştırılıyor.
Operasyon kapsamında, İBB’nin şu iştiraklerine yönelik soruşturmalar yürütülüyor:
- Medya A.Ş. (Reklam ve ihale süreçleri)
- Bimtaş ve İstanbul Planlama Ajansı (Belediye projeleri ve stratejik yönetim alanları)
Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, belediye meclis üyeleri ve diğer yetkililerin de ifadelerinin alınması bekleniyor.