TVF Davası: 75 Milyar Dolarlık Tahvil Projesi Gerçekleşmeyecekti
Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) 25 milyon dolar zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması dün İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Eski TVF Başkanı Mehmet Bostan ve diğer sanıklar savunmalarını yaparken, 75 milyar dolarlık tahvil ihracının gerçekleşmeyeceğinin bilindiği ortaya çıktı.
“Başbakanlık Parayı Gönderdi”
Davada tanık sıfatıyla ifade veren Mehmet Bostan, “Para, Başbakanlık’tan geldi. Ödeme yapılacak şirkete Başbakanlık’ın onayı vardı” dedi. 2016’da Mehmet Bostan ile bazı şirketler arasında Türkiye’nin finansman ihtiyacını karşılamak üzere 75 milyar dolar tahvil ihracına yönelik mutabakat zaptı imzalanmış, ancak ödeme farklı bir şirkete yapılmıştı. Bülent Göktuna ve Burhan Asaf Şafak bu süreçteki diğer sanıklar olarak yer alıyor.
“Ödeme Usulsüzdü”
Bülent Göktuna, savunmasında 25 milyon doların kendilerine ödenmesini istemediğini belirtti. Ödemenin Allen Associates yerine Mineks International şirketine yapılmasını, Halkbank davası nedeniyle ABD’ye para gönderilmek istenmemesine bağladı. “Biz ödemenin usulsüz olduğunu söyledik” dedi.
Binali Yıldırım Toplantıda Tutanağı Tuttu
Göktuna, projeye kendisini dönemin başbakanı Binali Yıldırım’ın dahil ettiğini belirterek, TVF’nin istenilen belgeleri zamanında sunmadığını söyledi. Bu konuda Binali Yıldırım ve Mehmet Bostan ile yapılan bir toplantıda tutanak tutulduğunu ve Yıldırım’ın imzası olduğunu ifade etti.
“25 Milyon Dolar Geri Ödenmeyecekti”
Göktuna, 25 milyon doların danışmanlık ücreti olduğunu ve geri ödenmeyeceğinin bilindiğini belirtti. Mahkemeye başvurmamalarının sebebini, “Kaybedecekleri kesindi” diyerek açıkladı.
“Başbakanlık’ın Oluruyla Ödendi”
Mehmet Bostan, ödemenin Allen Associates yerine Mineks International’a yapılmasına yönelik, Başbakanlık’ın onayıyla hareket ettiklerini belirtti. Paranın geri alınmaması konusunda ise, bunun kendilerine yönlendirilen bir proje olduğunu ifade etti.
“Makul Olmayan Bir Sözleşmeydi”
TVF’nin eski başkanlarından Himmet Karadağ, sözleşmeyi gördüğünde başarılı olma ihtimalinin düşük olduğunu anladığını söyledi. “Bu tarz borçlanma programlarında böyle bir ödeme yapılmaz” diyerek 25 milyon doların ödeme şeklinin garipliğine dikkat çekti.
Bir sonraki duruşma 28 Ocak 2025 tarihine ertelendi.