Zone of Interest Filmine Konu Olmuştu: Holokost’un Gölgesindeki Nazi Villası İlk Kez Ziyarete Açıldı

Auschwitz kampıyla duvar paylaşan Nazi subayı Rudolf Höss’ün villası, ilk kez halka açıldı. Tarihi villa, Holokost’un gölgesinde Nazi ailesinin yaşamını gözler önüne seriyor.

Auschwitz toplama kampının hemen yanında yer alan ve uzun yıllar Nazi subayı Rudolf Höss’ün ailesiyle yaşadığı villa, tarihte ilk kez halkın ziyaretine açıldı. The Zone of Interest filmine de konu olan bu ev, kampın korkunç gerçeklerine rağmen Nazi ailesinin günlük yaşamını sürdürdüğü bir alan olarak dikkat çekiyor.

Holokost’un Gölgesinde Günlük Hayat

Nazi Almanyası’nın en kanlı kamplarından biri olan Auschwitz, II. Dünya Savaşı sırasında Heinrich Himmler’in emirleriyle Rudolf Höss tarafından kuruldu. Kampın komutanı Höss, bu vahşetin sadece birkaç metre ötesinde eşi Hedwig Höss ve dört çocuğuyla birlikte lüks bir yaşam sürdü.

Villanın bahçesinde bir gölet, kum havuzu, kaydırak ve egzotik bitkilerle dolu bir sera bulunuyordu. Noel zamanı süslenen ağaçlar altında kutlamalar yapılıyor, bahçede çocuk kahkahaları yankılanıyordu. Ancak bu sırada toplama kampında binlerce insanın gaz odalarında katledildiği unutulmamalı.

Zyklon B’nin Kullanıldığı Krematoryuma Bakan Oda

Villanın ikinci katındaki pencereler, Zyklon B gazı ile gerçekleştirilen insanlık suçlarının yaşandığı krematoryuma bakıyordu. Burada Höss, Holokost’un en korkunç sistemlerinden birini tasarlamıştı. Eşi Hedwig Höss, yıllar sonra burayı “Cennet gibiydi” sözleriyle tanımlayarak hafızalara kazınan bir açıklamada bulunmuştu.

Höss’ün Kızı: “Birlikte Eğlenirdik”

Oscar ödüllü The Zone of Interest filmiyle tekrar gündeme gelen villa, geçmişin izlerini taşıyor. Höss’ün kızı Brigitte, bir röportajında burada mutlu anılar yaşadıklarını ve bahçede kaplumbağalarla oynadıklarını dile getirdi. Ancak Brigitte’in konuşması boyunca Auschwitz’in adını anmaması ve yaşanan vahşete değinmemesi dikkat çekti.

Höss’ün Sonu ve Villanın Geleceği

1946 yılında İngiliz kuvvetleri tarafından yakalanan Rudolf Höss, Nüremberg Mahkemeleri’nde tanıklık etti ve Holokost’un sistematik işleyişine dair çarpıcı ifadeler verdi. Ardından Polonya’ya iade edildi ve 1947’de Auschwitz toplama kampının hemen yakınında idam edildi.

Savaşın ardından 88 Legionow Sokağı’nda bulunan villa Polonyalı bir aile tarafından satın alındı ve yıllar boyunca ziyaretçilerin erişimine kapalı tutuldu. Ancak 2024 yılında ABD merkezli Aşırıcılıkla Mücadele Projesi, bu evi satın alarak burada bir radikalleşme karşıtı merkez kurma kararı aldı.

Tarihi Villa Üzerine Tartışmalar

Evin halka açılması bazı tarihçiler tarafından tepkiyle karşılandı. Tarihçi Simon Schama, bu kararın sadece failin günlük yaşamına odaklanacağını ve Yahudi kurbanların acılarını göz ardı edeceğini belirterek durumu “iğrenç” olarak nitelendirdi.

Buna karşın, projeyi yöneten Mark Wallace, amacın Auschwitz’de yaşananları unutturmamak ve antisemitizmle mücadele etmek olduğunu vurguladı. Wallace, villanın radikal ideolojilerle mücadelenin sembolü haline getirileceğini belirtti.

Holokost Hafızasına Katkı mı, Skandal mı?

Auschwitz’in korkunç geçmişine dair en tartışmalı mekanlardan biri olan bu villa, şimdi nefret suçları, aşırıcılık ve radikalizmle mücadele merkezi olarak kullanılacak. Ancak, bu girişimin tarihsel bilinci güçlendireceği mi yoksa Nazi suçlarının normalleştirilmesine mi yol açacağı konusu tartışma yaratmaya devam ediyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: