WSJ Analizi: ABD’nin En Prestijli Üniversiteleri Mali Zorluklarla Karşı Karşıya
ABD’nin en prestijli üniversiteleri arasında yer alan Ivy League okulları, ekonomik koşullar ve politik baskılar nedeniyle ciddi mali zorluklarla yüzleşiyor. Harvard, Columbia, Stanford ve Duke gibi dünya çapında tanınan bu üniversiteler, bağış fonları ve mali yönetim politikalarıyla ayakta durmaya çalışsa da mevcut ekonomik belirsizlikler ve olası Trump politikaları, bu kurumların geleceğini tehdit ediyor.
Harvard Üniversitesi ve Bağış Fonu Sorunları
Harvard Üniversitesi, sahip olduğu 53,2 milyar dolarlık bağış fonu ile dikkat çekerken, fonların yatırım performansı son yıllarda hedeflerin gerisinde kaldı. Eski Harvard Başkanı ve ABD Hazine Bakanı Larry Summers, fonların daha iyi yönetilmesi durumunda 20 milyar dolar daha fazla kazanç sağlanabileceğini belirtti. Ancak, son yıllarda yaşanan bağış düşüşleri ve yatırım kayıpları, Harvard’ın mali dengesini sarsmaya başladı.
Bağışların düşmesinde, üniversitenin antisemitizmle mücadeledeki tutumu gibi tartışmalı konuların etkisi olduğu ifade ediliyor. Örneğin, geçtiğimiz yıl mezun bağışlarında %15’lik bir düşüş yaşandı. Bu durum yalnızca Harvard’ı değil, diğer Ivy League okulları olan Columbia ve Pennsylvania Üniversitesi gibi kurumları da etkiledi.
Trump Politikaları ve Vergi Baskısı
2017 Vergi Kesintileri ve İş Yasası, Ivy League okulları için ek maliyetler getirdi. Bu yasayla birlikte, öğrenci başına 500.000 dolardan fazla bağış fonu olan üniversiteler için %1,4 oranında gelir vergisi uygulanmaya başlandı. Bu oranının artırılması yönündeki tartışmalar, elit üniversitelerin mali durumunu daha da zorlaştırabilir.
Daha büyük bir sorun ise, yabancı öğrenci kayıtlarının azalması. Trump yönetimi döneminde sertleşen vize politikaları ve yabancı öğrencilere yönelik söylemler, uluslararası kayıtları ciddi şekilde düşürdü. Yabancı öğrenciler genellikle daha az mali yardım aldıkları için üniversiteler için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyordu. Ancak, bu politikalar nedeniyle ABD üniversiteleri, Avrupa ve Avustralya’daki rakipleri karşısında rekabet gücünü kaybetmeye başladı.
Üniversitelerde Büyüyen Bürokrasi
WSJ’nin analizine göre, ABD’deki birçok üniversite, akademik kadrodan çok bürokrasiye yatırım yapıyor. Örneğin, Duke ve Caltech gibi kurumlarda idari personel sayısının öğrenci sayısını aştığı belirtiliyor. Bu durum, artan maliyetler ve öğrenci kayıtlarındaki düşüşle birleşerek üniversiteler üzerinde daha fazla baskı oluşturuyor.
Gelecek Tehdit Altında
Elit üniversiteler, öğrenci kayıtlarındaki genel düşüşten daha az etkileniyor olsa da, hisse senedi piyasalarındaki bir gerileme veya özel sermaye fonlarının beklenen performansı göstermemesi, bu kurumların bile ekonomik dengesini bozabilir. Progressive Policy Institute’tan Paul Weinstein Jr., ABD üniversitelerinin önümüzdeki dört yıl içinde 575 bin öğrenci kaybedeceğini öngörüyor. Bu durum, özellikle daha az prestijli okulları zora soksa da Ivy League gibi prestijli kurumlar da bağışlara ve yatırımlara bağımlılıkları nedeniyle bu dalgalanmalardan etkilenebilir.