Von der Leyen’in Covid Aşı Yazışmaları AB’yi Krize Sürükleyebilir
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Pfizer CEO’su Albert Bourla ile yaptığı gizli yazışmalar nedeniyle şeffaflık davasıyla karşı karşıya. New York Times tarafından açılan dava, von der Leyen’in Covid-19 pandemisi sırasında yapılan büyük bir aşı anlaşmasında gizlilik ilkelerini ihlal ettiğini öne sürüyor.
Aşı Anlaşması ve Gizlenen Mesajlar
Dava, 2021 yılında Avrupa Birliği’nin Pfizer’den 1,8 milyar doz Covid-19 aşısı satın almak için yaptığı müzakereler sırasında gönderildiği iddia edilen mesajlara dayanıyor. New York Times, bu mesajların açıklanmamasıyla AB’nin şeffaflık yasalarının ihlal edildiğini savunuyor. Avrupa Adalet Divanı’nda görülen dava, AB’nin şeffaflık standartlarını nasıl uyguladığı konusunda kritik bir sınav olarak görülüyor.
New York Times sözcüsü Nicole Taylor, “Bu anlaşma, Avrupa tarihindeki en büyük ihale sözleşmelerinden biri. Halkın bu müzakerelerin koşulları hakkında bilgi alma hakkı var” dedi.
Von der Leyen’in Şeffaflık Geçmişi
Bu dava, von der Leyen’in şeffaflık eksikliğiyle suçlandığı ilk durum değil. Avrupa Parlamentosu, daha önceki Covid-19 aşı sözleşmelerinin büyük ölçüde gizlenmiş olmasını eleştirmiş ve mahkeme Komisyon’un bu konuda tatmin edici bir açıklama yapamadığını tespit etmişti. Von der Leyen’in bu tutumu, yönetimine karşı güven sorunlarına yol açmıştı.
Muhalifler, von der Leyen’i AB şeffaflık ilkelerini zayıflatmakla suçluyor. Komisyon’un kendi üye devletlerinden beklediği standartları karşılayamaması, eleştirilerin dozunu artırıyor.
Mahkemenin Kararı Ne Anlama Gelecek?
Mahkemenin şeffaflık lehine karar vermesi durumunda, AB yetkililerinin kişisel cihazlarla yapılan resmi yazışmalarını kamuya açıklamaları gerekecek. Bu, gelecekte AB’nin açıklık ve hesap verebilirlik ilkeleri üzerinde kalıcı bir etki yaratabilir. Ancak mahkemenin aksi bir kararı, von der Leyen ve Komisyon’a olan güveni daha da zayıflatabilir.
Von der Leyen’in İkinci Dönemi Tehlikede Mi?
Dava, Ursula von der Leyen’in liderliği ve AB’nin şeffaflık vaatleri açısından bir dönüm noktası olabilir. Gizlilikle çevrelenen bu süreç, Komisyon’un Avrupa vatandaşlarıyla olan ilişkisini olumsuz etkiliyor. AB’nin müzakerelerde halkın çıkarları yerine şirket çıkarlarına öncelik verdiği algısı, von der Leyen’in ikinci dönemine dair soru işaretleri yaratabilir.
AB’nin Geleceği İçin Kritik Bir Dava
Bu dava, yalnızca von der Leyen’in liderliği değil, aynı zamanda AB’nin şeffaflık ve hesap verebilirlik konusundaki duruşu açısından da bir sınav niteliğinde. Avrupa Adalet Divanı’nın vereceği karar, AB’nin vatandaşlarına karşı ne kadar açık ve hesap verebilir olduğunu gösterecek.