Trump TikTok’u Neden Savunuyor? NYT, Dönüşümün Perde Arkasını Yazdı
NYT’nin analizine göre, Donald Trump’ın TikTok’a yönelik duruşu 2020’den bu yana keskin bir şekilde değişti. Daha önce uygulamayı ulusal güvenlik tehdidi olarak nitelendiren Trump, şimdi platformu ifade özgürlüğünün bir aracı olarak savunuyor.
ABD’nin eski başkanı ve 2024 başkanlık seçimlerinin adaylarından Donald Trump, Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok’a yönelik sert tutumunu tamamen değiştirdi. TikTok’u ulusal güvenlik tehdidi olarak gören ve yasaklanmasını savunan Trump, artık platformu koruma pozisyonunda. Bu değişim, hem siyasi stratejiler hem de kişisel çıkarlar bağlamında dikkat çekiyor.
TikTok Yasağına Yönelik Tartışmalar
TikTok, ABD’de ulusal güvenlik tehditleri gerekçesiyle yasaklanma riskiyle karşı karşıya. Nisan ayında Başkan Joe Biden tarafından imzalanan yasa, uygulamanın ana şirketi ByteDance’in TikTok’u Çin dışındaki bir firmaya satmasını veya platformun tamamen yasaklanmasını öngörüyor. Biden yönetimi ve Kongre üyeleri, TikTok’un geniş kullanıcı takibi ve veri toplama faaliyetlerinin yanı sıra, Çin hükümetinin platformu propaganda için kullanma olasılığını ulusal güvenlik açısından tehdit olarak değerlendiriyor.
TikTok ise bu yasaya karşı direniyor. Uygulama, yasanın ABD Anayasası’nın Birinci Değişiklik’ini ihlal ettiğini savunuyor ve şirketin çoğunluk hisselerinin küresel yatırımcılara ait olduğunu iddia ediyor. Ancak bu argümanlar, ABD’deki siyasi atmosferde şüpheleri azaltmaya yetmiyor.
Trump’ın Değişen Stratejisi
2020’de TikTok’u yasaklama girişimlerinde bulunan Trump, platformu ABD’nin güvenliği için bir tehdit olarak tanımlamıştı. Ancak şimdi, TikTok’un ifade özgürlüğü için önemli bir mecra olduğunu savunuyor. Trump’ın bu değişimi, genç seçmenlere ulaşma stratejisi ve milyarder bağışçı Jeff Yass ile olan bağlantılarıyla ilişkilendiriliyor.
Demokrat stratejist Geoff Garin, Trump’ın TikTok’a yönelik bu dönüşümünün, platformdaki geniş takipçi kitlesine erişimini kaybetmek istememesinden kaynaklandığını belirtti. Şu anda Trump’ın TikTok’ta 14,7 milyon takipçisi bulunuyor ve bu, kampanyasında etkili bir araç olarak görülüyor.
Trump’ın TikTok’a yönelik bu U dönüşü, Cumhuriyetçi Parti içindeki bazı kesimlerde de çatışma yaratıyor. Özellikle Çin’e yönelik şüphelerini sürdüren Cumhuriyetçiler, Trump’ın bu pozisyonunu eleştiriyor.
TikTok Görüşmeleri ve Yargı Süreci
Trump, Aralık ayında TikTok yöneticileriyle Florida’daki malikanesi Mar-a-Lago’da bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşme, TikTok’un ABD Yüksek Mahkemesi’ne başvurarak yasağın Ocak ayında yürürlüğe girmesinin ertelenmesini talep ettiği gün yapıldı. Görüşme sonrası Trump, TikTok’a dair “sempati” duyduğunu belirtti ve platformun ifade özgürlüğü için önemine vurgu yaptı.
Yüksek Mahkeme, TikTok yasağına dair davayı 10 Ocak’ta görüşecek. Bu dava, Trump’ın Beyaz Saray’a geri döneceği 20 Ocak’tan sadece 10 gün önce sonuçlanabilir. Trump, bu süreçte platformun yasaklanmasını engelleyecek bir çözüm arayışında olduğunu ifade ediyor.
Birinci Değişiklik ve Küresel Etkiler
Trump, TikTok yasağına tamamen karşı bir pozisyon almasa da, böyle bir yasağın Birinci Değişiklik’i ihlal edebileceğini savunuyor. Ayrıca, bir sosyal medya platformunun hükümet tarafından kapatılmasının “tehlikeli bir küresel emsal” oluşturabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.
TikTok yasağına yönelik bu tartışmalar, sadece ABD sınırlarında değil, tüm dünyada ifade özgürlüğü ve dijital haklar bağlamında yankı buluyor. Trump’ın bu pozisyonu, özellikle genç seçmenlere hitap etmek için bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
2024 Seçimleri ve Sosyal Medyanın Rolü
2024 başkanlık kampanyasında Trump, sosyal medyayı genç seçmenlere ulaşmak için etkili bir araç olarak kullanıyor. TikTok, bu stratejinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Trump’ın oğlu Barron Trump’ın da bu konuda önerilerde bulunduğu belirtiliyor.
Trump’ın TikTok’a dair tutumundaki bu dönüşüm, sadece platformun yasaklanma riskini değil, aynı zamanda sosyal medyanın siyaset üzerindeki etkisini de yeniden gündeme taşıyor.
Sonuç
Donald Trump’ın TikTok’a yönelik değişen tutumu, siyasi stratejiler ve ifade özgürlüğü bağlamında önemli tartışmalara yol açtı. TikTok’un kaderi, ABD Yüksek Mahkemesi’nin alacağı kararla belirlenecek olsa da, Trump’ın bu platforma yönelik desteği, 2024 seçimlerinde sosyal medyanın oynayacağı rolü bir kez daha gözler önüne seriyor.