The Times: Suriye’de Gelecek Daha Fazla Acı Getirebilir

The Times, Suriye’deki iç savaşın HTŞ saldırılarıyla yeniden alevlendiğini analiz etti. Esad rejimi zayıflarken, Rusya ve İran’ın etkisi azalıyor.

The Times, Suriye’de durgunlaşan iç savaşın Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) son saldırılarıyla yeniden alevlendiğini analiz etti. Rusya ve İran’ın dikkatinin başka noktalara kaydığı bir dönemde, isyancıların Halep’e yönelik saldırısı Esad rejiminin gücünü zayıflatırken, Suriye’nin geleceğine dair belirsizlikleri artırıyor.

HTŞ ve Yeni Çatışma Dalgası

Suriye’nin en büyük isyancı grubu HTŞ, Halep ve çevresinde rejim güçlerine karşı büyük bir saldırı başlattı. HTŞ lideri Ebu Muhammed El Colani, savaşçılarına sivillere ve teslim olan askerlere zarar verilmemesi talimatını verse de, bazı rejim askerlerinin infaz edildiğine dair görüntüler yayıldı.

Bu gelişme, hem Esad rejimi yanlıları hem de isyancıların işgalinden çekinen azınlık gruplar arasında temkinli bir yaklaşım oluşturdu. Hristiyanlar, Dürziler ve Esad’ın mezhebi olan Aleviler, bu yeni çatışma dalgasına karşı güvensizliklerini sürdürüyor.

Rusya ve İran’ın Zayıflayan Desteği

Suriye’deki iç savaşın en önemli destekçileri olan Rusya ve İran, son dönemde zayıflayan etkileriyle dikkat çekiyor.

  • Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle Suriye’ye odaklanmakta zorlanıyor. Ancak Suriye, Moskova için Akdeniz’deki stratejik askeri üsleri ve Afrika’ya açılan bir lojistik merkezi olması nedeniyle vazgeçilmez bir öneme sahip. Bu nedenle, Rusya hâlâ hava saldırıları düzenleyerek Esad rejimini desteklemeye devam ediyor.
  • İran, İsrail’in sürekli hava saldırılarıyla zayıflatıldı. Suriye’deki İran güçlerini yöneten General Kasım Süleymani’nin 2020’de öldürülmesi, Tahran’ın rejime verdiği desteği olumsuz etkiledi. Onun yerine geçen İsmail Kaani, Süleymani’nin bıraktığı boşluğu dolduramadı. İran’ın Suriye’deki varlığı, İsrail’e karşı bir cephe hattı ve Hizbullah’a ulaşım koridoru sağlaması nedeniyle kritik önem taşıyor.

Arap Hükümetlerinin Tutumu

Arap hükümetleri, geçmişte destekledikleri bazı muhalif gruplara karşı artık temkinli. HTŞ gibi grupların cihatçı kimlikleri, bu hükümetlerin muhalefete yönelik desteğini büyük ölçüde azaltmış durumda.

Ancak bölgedeki diğer sorunlar, Esad rejimine yönelik baskıyı artırıyor:

  1. Uyuşturucu Krizi: Suriye, özellikle Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkelere amfetamin ihracatı yaparak bir narko-devlet haline geldi. Bu durum, Arap ülkelerinde uyuşturucu salgınlarına neden oldu.
  2. Mülteci Sorunu: Milyonlarca Suriyeli mülteci, Türkiye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerde yaşıyor. Bu ülkeler, mültecilere ev sahipliği yapmanın mali yükünü artık taşıyamaz hale geldi.

ABD ve Batı’nın Rolü

ABD, Arap Birliği’nin Esad rejimi ile yeniden yakınlaşma çabalarını reddetse de, bu konuda güçlü bir müdahalede bulunmadı. Avrupa ülkeleri ise mülteci krizine çözüm bulunabilmesi için yaptırımların kaldırılmasını tartışmaya başladı. Ancak henüz Esad’ın uluslararası kabul görmesi yönünde güçlü bir adım atılmadı.

Yeni Çatışmaların Halk Üzerindeki Etkisi

Suriye’deki iç savaş, son yıllarda durgunlaşmadan önce 500 bin kişinin ölümüne ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden olmuştu. Halep ve İdlib’de yeniden alevlenen çatışmalar, bu acı döngüsünü yeniden başlatma riski taşıyor. Cephe hatlarının hızla değişmesi, çözüm ihtimalinden çok daha fazla kaosu işaret ediyor.

Suriye’nin Geleceği Belirsiz

Rusya ve İran’ın etkisinin azalması, isyancıların ilerlemesi ve Batı’nın çekimser tutumu, Suriye’deki durumun daha da karmaşık hale gelmesine neden oluyor. The Times, Suriye’nin yakın gelecekte hem siyasi hem de insani açıdan daha fazla acıya sahne olacağını öngörüyor. Ülkenin yeniden inşası için uluslararası iş birliğinin gerekliliği ise her zamankinden daha belirgin.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: