Suriyelilerin Geri Dönüşü: Hayal mi Gerçek mi?
Suriye’de 13 yıldır süren iç savaşın ardından Esad rejiminin çöküşü, milyonlarca Suriyelinin geri dönüş ihtimalini gündeme getirdi. Türkiye, 2014’ten bu yana dünyanın en çok sığınmacı ağırlayan ülkesi olarak dikkat çekiyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2,9 milyon Suriyeli geçici koruma altında. Ancak geri dönüş, sadece bir rejim değişikliğiyle mümkün olmayacak kadar karmaşık bir süreç. Uzmanlar, bu sürecin sosyal, ekonomik ve siyasi boyutlarını değerlendiriyor.
“Dönmek İstiyorlar Ama…”
İltica ve Göç Araştırma Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır, geri dönüş isteğinin kesin olduğunu ancak bunun aniden gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Çorabatır, “Esad yönetimindeki zulüm korkusu kalktı, bu bir avantaj. Ancak Suriye’nin büyük kısmında hala çatışma ortamı var, altyapı sorunları ve radikal gruplar nedeniyle insanlar bekleyip görmek istiyor,” diyor.
HTŞ’nin (Heyet Tahrir el-Şam) ideolojik duruşunun bir endişe kaynağı olduğuna dikkat çeken Çorabatır, Afganistan’daki gibi bir dönüşümden çekinildiğini belirtiyor. Suriye’de su, elektrik ve gıda tedarik zincirlerinin yokluğu gibi temel sorunlar da geri dönüşü zorlaştırıyor.
Sosyolojik Çatışmalar ve Yeni Yaşamlar
Prof. Dr. Murat Erdoğan, Türkiye’de yıllarını geçiren Suriyelilerin Suriye’ye uyum sağlamasının zor olacağını belirtiyor. Erdoğan, geri dönenlerle orada kalanlar arasında gerilimler yaşanabileceğine dikkat çekiyor: “Dönenlere, ‘Siz Türkiye’de rahattınız, biz burada savaşıyorduk’ denebilir.” Ayrıca, uzun süre Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin yeni yaşamlarını bırakmakta zorlanacaklarını ekliyor.
Bu uzun süre, geride bırakılan mal varlıklarının yağmalanmasına ve yeni bir yaşam kurmanın zorluklarına da işaret ediyor. Erdoğan, “Süre uzadıkça geri dönüş eğilimleri azalıyor,” diyerek dönüşün zamanla daha da karmaşık hale geleceğini vurguluyor.
Ekonomik Katkılar ve İstihdam Gerçeği
Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Kırdar, Suriyelilerin Türkiye ekonomisine katkılarını vurguluyor. Kırdar, “Suriyeliler kayıt dışı iş gücü piyasasında önemli bir yere sahip. Üretim maliyetlerini düşürdüler, ticareti artırdılar,” diyor. Çalışmalar, özellikle erkek Suriyelilerin yerli erkeklerle benzer istihdam oranlarına sahip olduğunu gösteriyor. Ancak kadınlar arasında istihdam farkı hala büyük.
Suriyelilerin büyük bir kısmının kayıt dışı çalıştığını belirten Kırdar, bunun hem fırsatlar hem de sorunlar yarattığını ifade ediyor. 15-17 yaş grubundaki Suriyeli erkeklerin yüzde 48’inin ücretli işlerde çalıştığını ortaya koyan araştırmalar, genç nüfusun ekonomik hayata erken katılımını gösteriyor.
Hukuki ve Fiziksel Güvenlik Şartları
Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gülüm Özçelik, geri dönüşün uluslararası standartlara uygun şekilde gerçekleşmesi gerektiğini belirtiyor. Özçelik, “Geri dönüş güvenli, insan onuruna uygun ve sürdürülebilir olmalı. İnsanların geçim kaynaklarına erişimlerinin ve kötü muameleye maruz kalmayacaklarının garantisi sağlanmalı,” diyor.
1951 Cenevre Sözleşmesi’nin geri gönderme yasağına dikkat çeken Özçelik, Suriyelilerin gönüllü dönüşlerinde bile bu şartların aranması gerektiğini vurguluyor. Mevcut şartlarda Esad rejiminin sona ermesinin tek başına yeterli olmadığını belirtiyor.
Ani Dönüşler Beklenmiyor
Uzmanlar, milyonları aşan kitlesel dönüşlerin birdenbire gerçekleşmeyeceğini ifade ediyor. Bosna ve Kosova krizleri ile Körfez Savaşı örneklerini hatırlatan Çorabatır, geri dönüşlerin genellikle yavaş ve kademeli olduğunu belirtiyor. Çorabatır, “Silahlar sustuğunda insanlar geri dönmek istiyor. Ancak bu kez dönüş, uluslararası kuruluşların destek programlarına ve Suriye’deki gelişmelere bağlı olacak,” diyor.
Geleceğe Bakış
Suriyelilerin dönüşü, Suriye’nin yeniden inşası, uluslararası iş birliği ve Türkiye’nin entegrasyon politikaları gibi bir dizi faktöre bağlı. Dönüşlerin gerçekleşmesi için barışın kalıcı olması, altyapının yeniden inşası ve toplumların uyum sağlaması gerekiyor. Ancak bu süreçte ekonomik, sosyal ve hukuki engellerin aşılması zaman alacak.