NYT: Ortadoğu Trump’ı İlk Dönemindeki Gibi Karşılamayacak
Seçilmiş Başkan Donald Trump’ın ikinci döneminde karşılaşacağı en büyük sınavlardan biri Ortadoğu olacak. New York Times (NYT) analizine göre, Trump’ın ikinci dönemi, ilkinden çok daha karmaşık bir Ortadoğu ile şekillenecek. Özellikle Hamas’ın 7 Ekim 2023 saldırısından bu yana bölgedeki güç dengelerinde köklü değişiklikler yaşandı.
Hamas’ın 7 Ekim Saldırısı: Bölgeyi Değiştiren An
Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e düzenlediği saldırı, bölgedeki dengeleri altüst etti. Saldırıda Hamas, İsrail’de sivillere yönelik katliamlar düzenledi ve birçok kişiyi Gazze Şeridi’ne rehine olarak götürdü. Bu olay, İsrail-Filistin çatışmasına dair uzun süredir devam eden varsayımları yıkarak, daha karmaşık ve belirsiz bir dönemi başlattı.
İsrail’in Gazze’de Hamas’a ve Lübnan’da Hizbullah’a karşı başlattığı savaşlar, ABD’yi yeniden bölgeye derinlemesine müdahil olmaya zorladı. Washington, İsrail’e yoğun askeri destek sağlarken, İsrail’in sert tutumu uluslararası arenada eleştirilere neden oldu. Bölge, artık Trump’ın ilk döneminde bıraktığı statükodan çok farklı bir noktada.
İsrail-İran Dengesi Bozuldu
Hamas’ın saldırıları öncesinde İsrail ve İran arasında görece istikrarlı bir caydırıcılık dengesi bulunuyordu. Ancak 7 Ekim sonrası bu denge tamamen sarsıldı. İsrail, Suriye’de İran destekli unsurlara yönelik operasyonlarını artırırken, İran da İsrail’e karşı büyük ölçekli füze saldırıları düzenledi.
Bu gelişmeler, iki ülke arasındaki tansiyonun daha da yükselmesine neden oldu. Eğer taraflar arasında yeni bir caydırıcılık dengesi sağlanamazsa, çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşme riski bulunuyor. Bu durum, Trump yönetiminin Ortadoğu politikalarını daha karmaşık hale getirebilir.
Suudi Arabistan ve İran Arasında Yeni Bir Dönem
Ortadoğu’da dikkat çeken bir diğer gelişme ise Suudi Arabistan ile İran arasındaki ilişkilerin yumuşamasıdır. Mart 2023’te Çin’in arabuluculuğuyla iki ülke arasında diplomatik ilişkiler yeniden tesis edildi. Bu gelişme, bölgedeki güç dengelerini büyük ölçüde değiştirdi.
Uzmanlar, bu yumuşamanın temkinli bir açılım olduğunu belirtiyor. Ancak Suudi Arabistan ile İran arasında doğrudan diyalogların başlaması, Trump yönetiminin bölgeye yönelik stratejik hamlelerini yeniden değerlendirmesini gerektirebilir.
İsrail ve Suudi Arabistan Arasında Gerileyen Normalleşme
Hamas’ın saldırıları öncesinde İsrail ile Suudi Arabistan arasında bir normalleşme anlaşmasının eşiğinde bulunuluyordu. Ancak Gazze’deki savaş ve İsrail’in sert politikaları, bu süreci sekteye uğrattı. Suudi Arabistan’ın Filistin meselesine bağlılık vurgusu, İsrail ile olası bir anlaşmayı zorlaştırıyor.
Trump’ın ilk döneminde İsrail ve Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, Ortadoğu’da yeni bir güvenlik düzeni yaratmayı hedefliyordu. Ancak mevcut şartlar altında bu hedefe ulaşmak daha zor görünüyor.
Trump’ın İkinci Dönemi: Belirsizlik ve Zorluklar
Trump’ın ilk döneminde uyguladığı “deli adam stratejisi”, rakiplerine karşı belirsizlik yaratma amacını taşıyordu. Ancak bu strateji, müttefik ülkelerle ilişkilerde de sorunlara yol açtı. İkinci döneminde Trump’ın bu yaklaşımı nasıl sürdüreceği belirsiz.
Trump’ın seçilmiş başkan olarak atadığı danışmanlar, İsrail’e güçlü destek sinyalleri verirken dış politika tecrübeleri sınırlı isimlerden oluşuyor. Bu durum, Trump’ın ikinci dönemindeki Ortadoğu politikalarını daha karmaşık hale getirebilir.
Ortadoğu’da Yeni Dengeler
Ortadoğu, Trump’ın ikinci dönemi için en büyük meydan okumalardan biri olacak. 7 Ekim saldırılarından sonra değişen dinamikler, İran ve Suudi Arabistan arasındaki yeni ilişkiler ve İsrail’in artan izolasyonu, bölgenin geleceğini şekillendirecek ana unsurlar arasında yer alıyor. Trump, ilk döneminde bıraktığı Ortadoğu’dan çok daha farklı bir manzara ile karşı karşıya kalacak.