Meloni’nin Göçmen Planı: AB Mahkemesi ile Mücadeleyi Kazanabilir mi?
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, yasadışı göçle mücadele için Arnavutluk’ta yeni bir göçmen merkezi kurmuşken, AB Adalet Divanı‘nın verdiği karar ve İtalyan yargıçların engellemeleri, planının hayata geçmesini zorlaştırıyor. Meloni, mahkemelerle gireceği olası bir güç mücadelesi ile, Avrupa’daki göç politikalarındaki siyasi gerilimleri daha da tırmandırabilir. Peki, Meloni AB mahkemesiyle olan bu mücadelesini kazanabilir mi?
Meloni’nin Göçmen Planı ve Arnavutluk’taki Merkez
Giorgia Meloni, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile yaptığı anlaşma doğrultusunda, Arnavutluk’ta, denizde yakalanan 36,000 kadar göçmeni hızla alıkoymak ve geri göndermek amacıyla bir göçmen merkezi kurmayı planladı. Avrupa’daki diğer Balkan ülkelerinin de açık deniz merkezleri açma ihtimali üzerine tartışmalar sürerken, Meloni’nin planı Macaristan Başbakanı Viktor Orban gibi aşırı sağcı liderlerden övgü aldı. Ancak, planın en büyük engeli AB Adalet Divanı‘nın kararları ve İtalyan yargısının müdahalesi oldu.
AB Adalet Divanı’nın Kararları ve Yargıçların Engellemeleri
İtalya’nın, güvenli olduğu düşünülen 19 ülkeden gelen göçmenleri Arnavutluk’a göndermesi planı, AB Adalet Divanı‘nın, güvenli ülke tanımını daraltma kararıyla karşı karşıya kaldı. Mahkeme, bu planın güvenli olmadığına ve göçmenlerin Arnavutluk’a gönderilmemesi gerektiğine karar verdi. Roma’daki yargıçlar, Lüksemburg’daki mahkemenin güvenlik tanımını daha net bir şekilde açıklayana kadar göçmenlerin Arnavutluk’a gönderilmesini durdurdu.
Mahkemelerle Güç Mücadelesi: Meloni’nin Stratejisi
Meloni, İtalya’daki göçmen politikaları ile ilgili yasal mücadelesinde halkın desteğini arkasına almak isteyebilir. Eğer göç politikası sekteye uğrar ve Meloni popülaritesini kaybederse, İtalyan yargısına karşı sert bir tutum sergileyebilir. Hükümetin, göçle ilgili kararları yargıçlar yerine hükümetlerin alması gerektiğini savunarak, mahkemelere karşı savaş açması mümkündür. Böyle bir güç mücadelesi, eski Başbakan Silvio Berlusconi‘nin, iş anlaşmalarını soruşturan yargıçlara karşı verdiği savaşları hatırlatabilir. Ancak bu kez, mücadelenin daha sert geçmesi bekleniyor.