Mahsa Amini’nin Ölüm Yıldönümünde İranlı Kadınların Özgürlük Mücadelesi
Mahsa Amini‘nin, başörtüsü kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından yaşamını yitirmesinin üzerinden iki yıl geçti. Bu olay, İran’da büyük bir protesto dalgası başlatmış ve dünya genelinde büyük öfke yaratmıştı. Bugün İranlı kadınlar, Amini’nin anısını yaşatarak, sıkı giyim kurallarına karşı duruşlarını sürdürüyor. Ancak, ahlak polisinin sokaklara geri dönmesi ve kuralları ihlal eden kadınlara yönelik artan cezalar, İran hükümetinin kontrol çabalarını yoğunlaştırıyor.
Günlük Direniş Hareketi: Kadınların Sessiz Mücadelesi
Birçok kadın, kamusal alanlarda başörtüsü takmayı reddederek, “Günlük Direniş Hareketi” adı altında bireysel ve sessiz bir direniş yürütüyor. Rojin gibi kadınlar, başörtüsü kurallarına uymayı bırakırken, bu durumun büyük riskler taşıdığını kabul ediyor. Rojin, artık sokaklarda başörtüsüz kadınları görmenin yaygınlaştığını belirtiyor. Ancak bu özgürlüğü tatmak, hapis ve para cezaları gibi cezai yaptırımları da beraberinde getiriyor.
İran Hükümetinin Artan Baskıları
İran yönetimi, ahlak polisinin geri dönmesi ve yeni cezaların getirilmesiyle kadınların giysilerini kontrol etme çabasını yeniden başlattı. Güvenlik kameraları ve sıkı kontrollerle, başörtüsü takmayan kadınlar tespit ediliyor, hatta araçlarına bile el konulabiliyor. Sara K., başörtüsüz olarak dışarı çıkmanın tutuklanma riskini arttırdığını belirtiyor.
Toplumsal Gerilimler
Giyim kuralları, toplumsal gerilimleri de derinleştirdi. Bazı erkekler kadınlara destek olurken, bazıları kuralların uygulanmasına yardımcı oluyor. Şadi, son bir yılda başörtüsü konusunda erkeklerin daha fazla eleştirel olduğunu gözlemliyor. Bu durum, ahlak polisi ve yeni cezalarla bağlantılı olarak kadınlara yönelik baskıları daha da artırıyor.
Kadınların Direnişi Devam Ediyor
Tüm risklere rağmen, İranlı kadınlar özgürlük arayışlarından vazgeçmiyor. Sanaz, Meşed gibi muhafazakar bölgelerde bile kadınların daha cesur davranmaya başladığını ifade ediyor. Şadi, “Bir kez özgürlüğü tattıktan sonra, geri dönüş yok,” diyerek giyim kurallarına karşı direnişlerinin süreceğini belirtiyor.