Küresel Ticaretin Kalbinde Tehdit: Husiler ve Kızıldeniz Krizi

NYT, Yemen’deki İran destekli Husilerin Kızıldeniz’de gemilere yönelik saldırılarını inceledi. Husilerin artan saldırıları küresel ticaret ve güvenliği tehdit ediyor.

The New York Times (NYT), Yemen’in kuzeyini kontrol eden İran destekli Husi milislerinin Kızıldeniz’de gemilere yönelik artan saldırılarını mercek altına aldı. Hem İsrail hem de Batılı müttefiklerin hedef aldığı bu saldırılar, uluslararası ticareti ve deniz güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Husilerin Yükselişi ve İdeolojisi

Husiler, yaklaşık 20 yıl önce Yemen hükümetiyle çatışmaya başladı ve 2014 yılında başkent Sana’yı ele geçirdi. Bu gelişme, Yemen’in uluslararası tanınırlığa sahip hükümetini Aden’e çekilmeye zorladı. İran’ın desteklediği Husiler, kendilerini İsrail, ABD ve Batı karşıtı ideolojilere dayalı “direniş ekseni”nin bir parçası olarak görüyor. Grup bayrağındaki sloganları, ideolojilerini açıkça ifade ediyor:
“Allah büyüktür, Amerika’ya ölüm, İsrail’e ölüm, Yahudilere lanet, İslam’a zafer.”

Husilerin Askeri Gücü

Son yıllarda Husiler, İran’ın desteğiyle askeri kapasitelerini büyük ölçüde artırdı. Uzmanlara göre, grup şu silahlara sahip:

  • Balistik füzeler
  • Seyir füzeleri
  • Uzun menzilli insansız hava araçları

Bu silahlar, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırılarda kullanılıyor. Husiler, özellikle İsrail bağlantılı gemileri ve Batılı güçlerle ilişkili ticaret rotalarını hedef alıyor.

Kızıldeniz’de Gemilere Yönelik Saldırılar

7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e düzenlediği saldırı sonrası, Husiler Hamas’a desteklerini açıklayarak İsrail gemilerini hedef alacaklarını duyurdu. Saldırılar kısa sürede genişleyerek şu gemilere yöneldi:

  • İsrail bağlantılı gemiler
  • ABD ve İngiltere ile ilişkili gemiler
  • Daha önce İsrail limanlarına uğramış ticaret gemileri

Husiler, 130’dan fazla saldırı gerçekleştirerek Kızıldeniz’deki ticaret rotalarını büyük ölçüde aksattı. Bu durum, uluslararası deniz ticaretini ve küresel ekonomiyi tehdit ediyor.

Uluslararası Tepki ve Batı’nın Yanıtı

ABD ve İngiltere, Kızıldeniz’deki deniz güvenliğini sağlamak için Operation Prosperity Guardian adlı bir görev gücü oluşturdu. Görev gücü, şu amaçlarla faaliyet gösteriyor:

  • Seyir özgürlüğünü korumak
  • Ticaretin serbest akışını sağlamak
  • Husilerin insansız hava araçlarını ve füzelerini etkisiz hale getirmek

ABD ve İngiltere, 2024’ün ilk yarısında Husilere karşı en az beş ortak saldırı düzenledi. İsrail ise Yemen’deki Husi hedeflerine yönelik hava saldırılarını artırarak, grubun askeri kapasitesini azaltmayı hedefliyor.

Küresel Etkiler ve Ekonomik Maliyet

Husilerin saldırıları, Asya ve Avrupa arasındaki ticaret rotalarını tehdit ederek:

  • Nakliye masraflarını artırdı
  • Sigorta primlerini yükseltti
  • Mal taşımacılığı süresini ve maliyetini artırdı

Freightos verilerine göre, Asya’dan Avrupa’ya konteyner taşıma maliyeti son bir yılda %270 arttı. Birçok nakliye şirketi, Kızıldeniz yerine Ümit Burnu rotasını kullanmak zorunda kalıyor.

İsrail’in Daha Sert Tavrı

İsrail, Husilere karşı sertleşen politikalarını sürdürüyor. Başbakan Benjamin Netanyahu, Husilere karşı operasyonların genişletileceğini açıklarken, Savunma Bakanı İsrail Katz şunları söyledi:
“Tüm Husi liderlerini avlayacağız, diğer yerlerde yaptığımız gibi onları vuracağız.”

Sonuç: Artan Gerilim ve Genişleyen Çatışma

Husilerle İsrail ve Batılı müttefikler arasındaki çatışmalar, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltiyor. Kızıldeniz’deki ticaret rotalarında devam eden bu kriz, sadece Orta Doğu’yu değil, küresel ticaret ve ekonomiyi de etkiliyor.

web sitesi uygulama / geliştirme: