Kilisede Yapay Zeka Destekli İsa Tartışması: İnovasyon ve Teoloji Çatışıyor
İsviçre’nin Luzern kentindeki Peter Şapeli, inanç ve teknolojiyi buluşturan yenilikçi bir deneye imza attı. Ziyaretçilerle 100’den fazla dilde iletişim kurabilen yapay zeka tabanlı bir İsa avatarı, dini pratikleri modernize etme arayışında büyük ilgi topladı. Ancak bu cesur girişim, teolojik ve etik tartışmaları da beraberinde getirdi.
Deus in Machina Projesi: Amaç ve Uygulama
Peter Şapeli’nde, yeniden tasarlanmış bir günah çıkarma kabinine yerleştirilen yapay zeka İsa, gerçek zamanlı teolojik yanıtlar vermek üzere programlandı. Deus in Machina adı verilen bu sistem, teolojik metinler üzerinde eğitilmiş bir yapay zeka algoritmasıyla çalışıyor. Proje, teolog Marco Schmid tarafından, “İnsanların yapay zeka tabanlı bir İsa ile nasıl bir ilişki kuracağını anlamak için” tasarlandı.
Ziyaretçilerin kişisel bilgilerini paylaşmamaları konusunda uyarıldığı ve bunun geleneksel bir günah çıkarma olmadığının altı çizildiği deney, 1.000’den fazla katılımcının ilgisini çekti. Geri bildirimler ise oldukça çeşitli oldu.
Ziyaretçilerden Karışık Tepkiler
- Olumlu Tepkiler: Katılımcıların üçte ikisi, deneyimlerini manevi olarak olumlu buldu. Birçok kişi, avatarın verdiği yanıtların ilham verici olduğunu belirtti.
- Olumsuz Tepkiler: Bazı ziyaretçiler, bir makineyle ruhani konular hakkında konuşmayı zor buldu. Yerel bir gazeteci, yanıtları “klişe” ve “yüzeysel” olarak nitelendirdi.
Bu çeşitlilik, yapay zekanın ruhani ihtiyaçları karşılamadaki sınırlamalarını gözler önüne serdi.
Dini Çevrelerde Tepkiler
Yapay zeka tabanlı İsa avatarı, dini çevrelerde ciddi tartışmalara yol açtı.
- Katolik Çevreler: Günah çıkarma kabininin kullanımına itiraz ederek bu durumun ayinin kutsallığını zedelediğini savundular.
- Protestanlar: İsa’nın görsel temsiline karşı çıkarak bunun teolojik ilkelerine aykırı olduğunu belirttiler.
Teolog Schmid, eleştirileri kabul ederken, kilisenin etik sınırlarını korumaya özen gösterdiğini ve olası sorunlara karşı önlemler alındığını vurguladı. Ancak yapay zekanın öngörülemez doğası, bir endişe kaynağı olmaya devam etti.
Dini Pratiklerde Yapay Zekanın Geleceği
Deus in Machina, dini rehberliği modernize etme açısından yenilikçi bir adım olsa da kalıcı bir uygulama olarak görülmüyor. Schmid, böyle bir sistemin kalıcı hale getirilmesinin “çok büyük bir sorumluluk” olacağını ifade etti. Proje, geleneksel dini uygulamaların ötesinde yeni diyalog imkanları sunarken, teknolojinin ruhani rehberlikteki sınırlarını da ortaya koydu.
Yapay Zeka ve Din: Sorular ve Gelecek
Bu deney, teknolojinin dini uygulamalara entegrasyonuyla ilgili şu soruları gündeme getirdi:
- Bir makine, ruhani bir rehberin rolünü üstlenebilir mi?
- Dini kurumlar modernleşmek için yapay zekadan yararlanmalı mı, yoksa bu kutsal gelenekleri sulandırma riski mi taşıyor?
Deus in Machina, hem bir merak hem de bir tartışma konusu olmaya devam ediyor. Kiliseler azalan mürit sayısıyla mücadele ederken, bu tür girişimler gelenek ve yenilik arasında bir denge kurma çabasını temsil ediyor.