Kartel Şiddetine Karşı Çıkan Meksikalı Rahip Öldürüldü
Savcılık, Peder Marcelo Pérez’in Pazar günü güneydeki Chiapas eyaletinde ayin sırasında öldürüldüğünü bildirdi.
Cizvit rahibi, üyesi olduğu Tzotzil yerli grubunun hakları için yaklaşık yirmi yıl mücadele etmişti.
Cizvit Tarikatı, cinayetin münferit bir vaka olarak “küçümsenmemesi” gerektiğini belirterek, bunun organize suç gruplarının Chiapas’ta başlattığı şiddet dalgasının bir parçası olduğunu ileri sürdü.
Cizvit Tarikatı’ndan yapılan açıklamada, “Peder Marcelo, Chiapas’ta direnişin ve desteğin sembolü oldu; halkın onurunu, haklarını ve gerçek bir barışın inşasını savundu” denildi.
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, cinayetin araştırıldığını ve cezasız kalmayacağını söyledi.
Meksika piskoposlar konferansı, Peder Marcelo’yu barış için savaşan “peygamber seslerinden” biri olarak tanımladı ve Chiapas’ta adaletin susturulduğunu söyledi.
San Cristóbal de Las Casas kentinde bir rahip, motosiklet üzerindeki iki adamın aracına ateş açmasıyla öldürüldü.
Olay, Pazar günü sabahın erken saatlerinde Peder Marcelo’nun şehrin Cuxtitali semtinde ayin yaptıktan sonra cemaatine dönmesi sırasında meydana geldi.
Daha önce çalıştığı kırsal bölgede ölüm tehditleri aldıktan sonra San Cristóbal de Las Casas’a nakledilmişti.
Rahip, suç çetesi ile sivil toplum örgütü arasında çıkan çatışmaların yol açtığı şiddete son vermek için müzakerelerde bulunmaya çalışmıştı.
Geçtiğimiz ay verdiği bir röportajda güneydeki Chiapas eyaletini “saatli bomba” olarak nitelemişti.
“Burada organize suçun varlığı yüzünden birçok kişi kayboldu, birçok kişi kaçırıldı, birçok kişi öldürüldü” dedi ve bunu bir “hac” olarak niteledi.
Chiapas’ta son bir yıldır şiddet olaylarında artış yaşanıyor; Sinaloa Karteli ile Jalisco Yeni Nesil Karteli bölgenin kontrolünü ele geçirmek için mücadele ediyor.
Suç örgütleri, güney eyaletini geçerek Meksika’nın ABD sınırına doğru kuzeye giden göçmenlerden gasp ediyor.
Bölgedeki topluluklar şiddetten ağır şekilde etkilendi, bazen dışarıda silah sesleri duyulurken günlerce evlerinde saklanmak zorunda kaldılar.
Ancak açık sözlü bir insan hakları savunucusunun hedef alınarak öldürülmesi, toplumu aylardır etkileyen şiddetin tehlikeli bir şekilde tırmanması olarak görülüyor.