Karanlık Dalgalar: BBC, Göçmenlerin Hayallerini Yutan Atlantik Güzergahını İnceledi

Kanarya Adaları'na ulaşmak isteyen göçmenler, Atlantik'in en ölümcül göç güzergahını kullanıyor. Bu tehlikeli yolculukta binlerce kişi hayatını riske atıyor.

Batı Afrika’nın Atlantik kıyılarından İspanya’nın Kanarya Adaları‘na uzanan tehlikeli göç güzergahı, BBC Africa Eye araştırmacıları tarafından detaylı bir şekilde incelendi. Göçmenlerin bu ölümcül rotadaki çaresiz yolculuklarına dair nadir bir erişim sağlanarak, her yıl binlerce kişinin yaşamını tehlikeye attığı bu güzergahın karanlık gerçekleri gözler önüne serildi.

Senegalli Bir Göçmenin Umut Dolu Yolculuğu

Muhammed Oualy, 40 yaşında bir Senegalli çiftçi, ailesine daha iyi bir gelecek sunabilmek için Kanarya Adaları‘na ulaşmayı hedefleyen birçok göçmenden sadece biri. Ekonomik yoksullukla boğuşan Oualy, Senegal’de uzun süredir motorlu taksi sürücülüğü yaparak, göç yolculuğuna çıkmak için gerekli olan parayı biriktirdi. Ancak bu yolculuğun son derece tehlikeli olduğunu bilmesine rağmen, çaresizlik içinde bu riski almaktan başka çaresi olmadığını söylüyor.

Oualy’nin karşılaştığı tek tehlike maddi zorluklar değil; aynı zamanda bu uzun ve tehlikeli yolculuk sırasında karşılaşabileceği deniz kazaları, fırtınalar ve açlık gibi zorluklar da yolun ne kadar ölümcül olabileceğini gösteriyor. Okyanusun karanlık sularında yapılan bu yolculukta, göçmenlerin tekneleri sıklıkla rotadan saparak Brezilya sahillerine kadar sürükleniyor ya da tamamen kayboluyor. Oualy, ailesine destek olabilmek için bu tehlikeli yolculuğu göze alıyor, ancak yolculuktan sağ çıkıp çıkmayacağı belirsiz.

Göçmenleri Bekleyen Zorluklar

Kanarya Adaları‘na ulaşmak için Batı Afrika’dan kalkan tekneler, zaman zaman 1000 ila 2000 kilometrelik tehlikeli bir yolculuk yapıyor. Bu mesafe, Akdeniz’i aşan göç yollarından yaklaşık on kat daha uzun. Oualy’nin de içinde bulunduğu teknedeki göçmenler, denizin ortasında yaşanan fırtınalar, su ve yiyecek kıtlığı gibi koşullarla mücadele ediyor. Oualy gibi birçok göçmen deniz tutması, açlık ve susuzluk gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Yolculuk esnasında su ve yiyecekler tükeniyor, göçmenler deniz suyu içmek zorunda kalıyor ve bu da sağlık sorunlarına yol açıyor.

Tekneler genellikle aşırı kalabalık olduğu için, göçmenler çoğunlukla ayakta duruyor ve deniz suyu ile karışmış yakıtın içinde uyuyor. Panik, korku ve susuzluk, birçok göçmenin akıl sağlığını kaybetmesine neden oluyor. Teknedeki bazı göçmenler bu zorluklara dayanamayarak çığlık atmaya ve kontrolden çıkmaya başlıyor. Görevliler bu kişileri diğerlerinden uzak tutmaya çalışarak güvenliği sağlamaya çalışıyor, ancak bu da çoğu zaman yeterli olmuyor.

Kanarya Adaları’na Göç Akını

Göçmenler için Kanarya Adaları, Avrupa’ya açılan bir kapı olarak büyük bir öneme sahip. Ancak İspanyol hükümeti ve Kanarya Adaları yetkilileri, bu göç akınına karşı koymakta zorlanıyor. 2023 yılında adalara ulaşan göçmen sayısı 40 bini bulmuş durumda ve bu rakam, son 30 yıldaki en yüksek sayı olarak kaydedildi. Özellikle adanın en küçüğü olan El Hierro‘da 30 bin kişilik nüfusun iki katından fazla göçmen geldi. Bu durum, ada sakinlerinin belediye hizmetlerinden yararlanamamasına ve yerel halk arasında yabancı düşmanlığının artmasına neden oluyor.

Kanarya Adaları Hükümeti Başkanı Fernando Clavijo, göçmenlere yeterli yardım sağlayamadıklarını ve durumun daha da kötüleşebileceğinden korktuklarını belirtiyor. Clavijo, Avrupa Birliği ve İspanyol hükümeti‘ne bu soruna daha fazla destek vermeleri çağrısında bulunarak, Kanarya Adaları’nın bu krizle tek başına mücadele edemeyeceğini vurguluyor.

İnsan Kaçakçılığı ve Ölümler

Atlantik güzergahı, Birleşmiş Milletler‘in göç kuruluşu IOM tarafından dünyanın en ölümcül göç yollarından biri olarak nitelendiriliyor. 2024 yılı itibarıyla bu rotada en az 807 kişinin öldüğü ya da kaybolduğu tahmin ediliyor. Ancak bu rakamın çok daha yüksek olabileceği düşünülüyor, çünkü denizde kaybolan tekneler ve ölümler genellikle kayıtlara geçmiyor. İspanyol hak kuruluşu Walking Borders‘ın verilerine göre, her 45 dakikada bir göçmen bu tehlikeli yolculukta hayatını kaybediyor.

Bu ölümcül yolculukları organize eden insan kaçakçılığı mafyaları ise giderek daha güçlü hale geliyor. BM Uyuşturucu ve Suç Bürosu, bu mafyaların her yıl yaklaşık 150 milyon dolar kazandığını tahmin ediyor. Kaçakçılar, göçmenleri sadece birer “mal” olarak görüyor ve bu yolculukları uyuşturucu ya da silah kaçakçılığı gibi değerlendiriyor.

Oualy’nin Hayatta Kalma Mücadelesi

Oualy’nin yolculuğu, birçok göçmenin yaşadığı trajedilerin bir yansıması. Kanarya Adaları‘na ulaşamadan, motoru arızalanan teknesiyle geri dönmek zorunda kalıyor. Ancak bu geri dönüş, Oualy için bir yenilgiden ziyade yeni bir başlangıç anlamına geliyor. Yaralanmış ve sağlık sorunları yaşamaya başlamış olsa da, Oualy tekrar denemek için para biriktirmeye devam ediyor. Bu ölümcül yolculuk, onun ve ailesinin geleceği için tek umut olarak kalmaya devam ediyor.

Haber Merkezi tarafından yazılan bu haberi beğendiyseniz bunları da beğenebilirsiniz

web sitesi uygulama / geliştirme: