İsrail Natanz’ı Vuracak mı? Ortadoğu’da Nükleer Kıyamet Tehlikesi
İsrail’in, İran’ın Natanz nükleer tesisine yönelik olası bir saldırı gerçekleştirme ihtimali, bölgedeki tansiyonu yeniden artırdı. New York Times‘ın haberine göre, ABD’li yetkililer bu konuda endişeli, ancak İsrail’in öncelikli hedefinin İran’ın istihbarat ve askeri üsleri olduğu düşünülüyor. ABD Başkanı Joe Biden ve Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrail’i orantılı bir misilleme yapmaları konusunda uyardı ve nükleer tesislere saldırının daha büyük bir bölgesel savaşa yol açabileceğine dikkat çekti.
İsrail’in Hedefi: İran’ın Nükleer Kapasitesi
İsrail, yaklaşık 22 yıldır İran’ın Natanz nükleer tesisine ilgi gösteriyor. Bu tesis, İran’ın uranyum zenginleştirme çalışmalarının merkezinde bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda İsrail, İran’ın nükleer programını durdurmaya yönelik çeşitli askeri ve siber operasyonlar gerçekleştirdi. 2022 yılında İsrail savaş uçakları, İran’ın nükleer tesislerini vurma simülasyonu yaparak, bu konuda ne kadar kararlı olduğunu gösterdi. Tatbikat, yalnızca İran’a gözdağı vermek için değil, aynı zamanda ABD’ye İsrail’in bu operasyonları tek başına gerçekleştirebileceği mesajını vermek için de yapılmıştı.
Ancak ABD’li yetkililer, Pentagon tarafından yapılan uyarılarla birlikte, İsrail’in nükleer tesisler yerine daha istihbarat ve askeri hedeflere odaklanmasını bekliyor. Biden yönetimi, İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırmasının, durumu çok daha tehlikeli bir noktaya taşıyabileceği görüşünde.
ABD’nin Tavrı ve İsrail’in Seçenekleri
ABD yönetimi, İsrail’e nükleer tesislere saldırmaması konusunda net bir uyarıda bulundu. Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile yaptığı görüşmelerde, ABD’nin bu tür bir saldırıya karşı olduğu mesajını verdi. Washington’da yapılan görüşmelerde, bu saldırıların bölgeyi büyük bir çatışmaya sürükleyebileceği uyarıları yinelendi.
İsrail’in şu anda İran’a yönelik planladığı misilleme, daha çok askeri üsler ve istihbarat merkezleri üzerine odaklanıyor. Ancak İran’ın nükleer programı üzerindeki baskının artmasıyla birlikte, İsrail’in bu hedefi erteleme kararı alıp almayacağı henüz kesin değil. Uzmanlar, İsrail’in İran’ın nükleer kapasitesini yıllarca geriletme ihtiyacının giderek daha fazla dile getirildiğini belirtiyor.
İran’ın Nükleer Programı ve İsrail’in Stratejisi
İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetleri son aylarda hız kazanmış durumda. Uzmanlara göre İran, kısa bir süre içinde %90 saflıkta uranyum üretebilir ve birkaç nükleer bombaya yetecek kadar yakıtı elde edebilir. İran, nükleer programının tamamen barışçıl olduğunu iddia etse de, son aylarda ülkedeki bazı yetkililer, 2003 yılında çıkarılan ve nükleer silah üretimini yasaklayan fetvanın geri çekilmesi gerektiğini tartışıyor.
İsrail ise İran’ın nükleer tesislerine saldırmanın, İran’ın nükleer silah üretim sürecini yavaşlatabileceği görüşünde. Ancak bu tür bir saldırı, aynı zamanda İran’ın nükleer programını daha da derin yerlere taşımasına neden olabilir. Örneğin, Natanz tesisini vurmak bir savaş eylemi olarak kabul edilecektir. Bu nedenle ABD, uzun yıllardır diplomasi, sabotaj ve yaptırımları tercih ederek bu durumu yönetmeye çalıştı.
İsrail’in Geçmiş Operasyonları
İsrail, geçmişte de İran’ın nükleer programını sabote etmek amacıyla çeşitli operasyonlar gerçekleştirdi. Olimpiyat Oyunları Operasyonu, bu operasyonlardan en bilineni. Bu operasyon kapsamında, İsrail ve ABD, Stuxnet virüsünü kullanarak binlerce santrifüjü devre dışı bıraktı. Ancak bu sabotaj girişimi, İran’ın zenginleştirme çalışmalarını daha da yer altına taşımasına ve programı yeniden inşa etmesine yol açtı.
Son yıllarda ise İsrail, İran’a yönelik daha doğrudan saldırılar gerçekleştirdi. Bilim insanlarına suikastlar, drone saldırıları ve santrifüj üretim merkezlerine yapılan operasyonlar, İsrail’in İran’ın nükleer programını durdurmaya yönelik girişimlerinden sadece birkaçı.
Olası Bir Saldırının Sonuçları
İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik bir saldırı gerçekleştirmesi durumunda, bu saldırının başarıya ulaşıp ulaşmayacağı büyük bir soru işareti. İsrail, Fordo gibi derin yeraltı tesislerine zarar verebilecek yeterli silahlara sahip değil. Aynı zamanda bu tür bir saldırı, İran’ın nükleer programını daha da hızlandırmasına ve bölgedeki dengelerin değişmesine yol açabilir.
ABD ve İsrail arasında yaşanan tartışmalar, bu saldırının bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabileceğini gösteriyor. ABD, bu tür bir operasyonun diplomatik çabaları baltalayacağı ve geniş çaplı bir savaşa yol açabileceği görüşünde.
İran’ın Gelecek Hamleleri
İran’ın gelecekteki hamleleri de belirsizliğini koruyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, son haftalarda İran’ın Rusya ile nükleer teknoloji paylaşımı yaptığı yönünde istihbarat bilgilerine dayanan endişelerini dile getirdi. Bu iş birliğinin, İran’ın nükleer silah üretme sürecini hızlandırabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda, Hizbullah’a verilen zararlar nedeniyle İran’ın kendisini savunmasız hissetmesi, nükleer silah elde etme yolunda bir adım atmasına neden olabilir.
Son olarak, İran’ın Natanz’ın hemen güneyinde kazdığı yeni bir zenginleştirme tesisi de dikkat çekiyor. Bu tesis henüz aktif değil, ancak İsrail’in bu tesisi vurması, Ortadoğu’da yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir.